2. Bölüm Yarının Sonu

822 64 25
                                    

Hoşgeldiniz, keyifli okumalar güzellerim 💍

Bölüm şarkısı: Kendimden Hallice Beni Geri Ver...

________________________________

Mirza Bey...

^^^^^

"Gitme kaçırırlar seni
Kal burada hep yanımda
Dışarı tehlikeli
dinazorlar sokaklarda
Korkma ben buradayım
Hep senin için varım
Yanına yakışırım
Herkesle savaşırım"

Arabayı hâkimiyeti altına alan şarkı daldığım düşüncelerden beni kısa bir süre uzaklaştırmaya yetmişti. Başım koltuğa yaslı bir şekilde arabanın tavanına bakıyordum. Mirza Bey boğazını temizleyerek "bunu söylemek ne kadar yanlış ne kadar doğru bilmiyorum...Lale Hanım, beni işten attı. Kamera kayıtlarına bakmış" dedi. Anında tepkisiz olan suratım ona dönerken yutkundum.

Bakması gereken iki küçük kardeşi ve bir hasta annesi varken bu zalimlikten başka bir şey değildi. "Aras Bey ise Lodos Bey ile konuşmuş, bir süre sizinle birlikte olacağım. Ardından kendime başka bir iş bulmam gerekiyor" dedi. "İş bulmana gerek yok, Lodos Bey ile ben konuşurum. Benim şoförlüğümü yapmaya devam edersin" dedim. Mirza Bey anında bana dönerken yüzünde büyük bir tebessümün yanında minnet duygusu da vardı. Ve minnet benim en nefret ettiğim şeydi. Gözlerimi anında ondan çekip tavana geri sabitledim.

Biten şarkı yerini başkasına bırakırken vardığımız kırtasiye ile bir süre duran arabada oyalanmış, ardından sesli bir nefes verip arabadan inmiştim. Hızlıca kırtasiyeden alacağım her şeyi alıp arabaya geri binmiştim. Düşünüyordum, yeni bir aile... Üstelik oldukça kalabalık yeni bir aile...

Neredeyse İstanbul'un büyük bir kısmına sahip olan yeni bir aile...

Ne tepki vermem gerekiyordu?

Mirza Bey çok geçmeden SUV modeli aracı çalıştırıp kırtasiyenin önünden ayrılırken bile zihnimi meşgul eden her bir soru birbirini kovalıyordu.

"Başım ağrıyor, Mirza Bey." dedim. Komutu anlayan Mirza Bey anında şarkıyı kapatmıştı. Ben de aldığım eşyaları arka koltuğa, Eva'nın yanına bırakıp gözlerimi kapattım. Çok boktan hissediyordum.

☘️

"Umut Hanım, geldik" dedi Mirza Bey. Umut ismini çok kullanmadasam bile Mirza Bey'in öyle hitap etmesine bir şey söylemeden duran aracın kapısını açtım. Mirza Bey'de benimle birlikte arabadan inerken gözlerimi bir kez olsun karşımdaki kalabalık aileye değirmenden Eva'yı ve kırtasiye malzemelerini aldım.

Mirza Bey ise içi kitap dolu iki valizimi alarak peşimden gelmişti. Derin bir nefes alıp "merhaba" dedim. Lodos Bey başını kaldırıp aynı olan gözlerimizi buluşturdu. "Merhaba" dedi benim gibi ifadesiz bir şekilde. Ardından eşi Itır Atay bana tebessüm ederek "hoşgeldin" dedi. Başımı sallayarak "umarım hoşbulurum" dedim. Lodos Bey eliyle kapıyı gösterince Mirza Bey'e baktım "siz de gelin Mirza Bey, eşyaları odaya yerleştireceğiz" dedim. Mirza Bey başını sallayarak benimle birlikte 3 katlı villaya girdi. Itır Hanım "ben sana odanı göstereyim" dedi. Başımı sallayarak peşinden gidince "üçüncü katta, en büyük iki abinin odaları ve çalışma odaları var, bir de senin odan. Umarım rahat edersin" diyerek duran asansör ile binmiş ve dediği kata çıkana kadar tek kelime konuşmamıştı.

Bazen Bir Umut Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin