0.9

288 23 2
                                    

"Duramaz, Özyakup. Eğer biri oyunbozanlık yapıp patlattıysa, ateşle barut tekrar yan yana duramaz."

Kolumu Oğuzhan'dan kurtarıp arabaya doğru ilerledim. Gözümden akan yaşı sildikten sonra arabanın kapısını açmıştım ki, elinde poşetle Salih tesisin kapısından bana seslendi. Oğuzhan da daha fazla ıslanmak istememiş olacak ki oda kapıya doğru ilerliyordu, kapıyı kapatıp Salih'in yanına ulaştım.

"Naz, al kurabiye poşetini unutmuşsun. Ha bir de Berat işi kesin mi, akşam ona göre çağıracağım."

Bizi arkasında bırakıp iki üç adım ilerimizde olan Oğuzhan, Salih'in sorusuyla durup bize dönmüş ve benim cevabımı bekliyordu. Gözlerimi kısıp, Oğuzhan'a meydan okuduğumu belli eden bir bakış attım. Daha yeni ağlayan Naz gitmiş, yüzünde aptal bir sırıtış olan Naz gelmişti.

"Tabi kesin Salih Abicim, dedim ya ben sarışın seviyorum."

Oğuzhan bize bakıp kafasını iki yana salladı, ve tekrar yürümeye başladı. Salih ile yumruklarımızı tokuşturduk ve poşeti alıp, tekrar arabaya ilerledim.

Yeni bir devir başlıyordu, Naz ve alması gereken intikamları.

&

Yorgunlukla gözlerimi araladığım bir sabaha tabiki mutlulukla günaydın diyemedim. Yorgundum sonuçta napim?

Keşke, benim imtihanım en fazla ne kadar yatabilirim olsaydı ama maalesef. Yorganı tekmeleyerek ayağa kalktım. Durup dururken, yorganla neden kavga ediyorsun Naz? Bugün aşırı kavga günümdeydim.

Ağzımın yırtılacağını düşündüğüm esnememi durdurup, arabadan indim ve tesise doğru adımladım.

Elimdeki jelibon paketini açmaya çalışırken aynı zamanda gözlerimde Necip'cimcimi arıyordu, aramaya karar vermiştim ama yok telefon paketleri baya pahalanmıştı. Allah'ım ruhumun fakirliği halis mi? Sen CEO olduğuna emin misin Naz, hastanede karışmış olma? Ben bugün bi tık fazla uyanamamıştım sanki.

Sahaya ilerlediğimde tüm takımın orda olduğunu gördüm, hepsi yerlere oturup sohbete dalmış gözüküyorlardı. Benim marul kafa yoktu neredeydi sahi o? Aman nerden benim oluyorsa of.

O sırada marul kafa Oğuzhan ve fotoğrafçı kızımız gözüme çarptı. Takımdan ayrı bir şekilde sohbet ediyorlardı, maşallah benden sonra Oğuzhan'ın espri seviyesi Allah katına çıkmıştı sanırım. Sarı papatya 2'nin, Oğuzhan'ın her cümlesinden sonra kahkaha atmasını anca bu açıklayabilirdi. Sarı papatya 1 Rıdvan'dı. Ondan kızımız 2 oldu arkadaşlar. Neyse ya bunlar ne iş?

"Beyler bir gördüğümde de çalışıyor olun, lütfen."

Yüksek sesim beklediğim ilgiyi toplamış, tüm gözler bana dönmüştü.

"Patron kızdı beyler, kalkın." Diyip kendini arkaya atıp yatan Necip'e güldüm, ve hemen yanlarına oturdum.

Oğuzhan beylerde teşrif edip takıma katılmıştı. Gözlerimi ona çevirmedim, başka biriyle görmek canımı yakmıştı ve bunun tribi ömür boyu yeterdi.

Jelibonları ağzıma atıp, ortada dönen muhabbeti dinlerken "En sevdiğim patronum ya!" diyerek jelibon paketime uzanan bir Rıdvan Yılmaz, kıvırcığa olan öfkemden nasibini almaya yeltenmişti. Vallahi kendi istemişti.

Eline vurup paketi arkama saklar pozisyona aldım. "O ellerini ben ve bebeklerimden uzak tut sarı papatya, kılıcımla keserim sarı yapraklarını." Son cümlede saçlarını işaret etmem kaşlarını çatmasına sebep oldu.

"Ne kılıcı ya?" Tırsıp eli saçına giden Rıdvan'a karşılık bende elimi boyun hizama getirip keser gibi yaptım.

"Oğlum ne tırsıyorsun ya, kılıç dediği plastik kılıç onun." Vallaha mı Necip? Çok sağol ya, biz de şimdi kılıçla doğradığım insan sayısını sayacaktık. Tüh ortaya çıktı bütün foya toparlanın arkadaşlar, Necip üstün zekasıyla bu olayı da çözdü.

İçimden Necip'e saydırdığım hakaretler ile beraber acıyan bakışlarımı üstünde gezdirdim, ve kafamı iki yana salladım.

"Benim aldığım kılıç mı, hala duruyor mu?" Ula kartal şimdi tuttum seni işte, bu lafta pek böyle olmadı neyse. Kıvırcık marul zaten onun yüzünden olan öfkeme karşılık kendi eliyle ayağıyla bana laf atmıştı.

Kahkahamı durduramamıştım.

"Ne kılıcı ya sen bana kılıç mı almıştın?"

Biraz düşünür gibi yapıp cevabımı hazırladım.

"Ha hatırladım, dandik bir şeydi zaten. Bisküvi oynuyordu en son dikkat etmedim hiç, atmıştır bir yerlere. Ama o kılıç senin bana aldığın kılıç değildi zaten."

Bisküvi benim köpeğim bu arada, adını sorgulamayın garibimin, ben koymuştum fazlası beklenmezdi işte.

Oğuzhan umursamaz tavırla bana cevap verme tenezzülünde bile bulunmadı. Kılıç onun aldığı kılıçtı bir kere! Bana aldığı oyuncak kılıcı Oğuzhan'ın cinayet silahı olarak falan mı kullansaydım?

Tüm takım antrenman için ayaklanmışken içeri giren kişiyle gözlerimi devirdim. Cinayet silahını iki kişi için kullanabilir miydim?

Ateşle Barut || Oğuzhan ÖzyakupHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin