0.3

368 26 4
                                    

Siz hiç Beşiktaş JK CEO'su oldunuz mu? Ben oldum. Ve inanın sonrasında eski sevgilinizin dahil olduğu takıma girip herkesle tanışmak hiç de kolay değildi.

Tamam sesini bir çok kez duymuştum, ama şimdi yüzyüze gelecektik. 5 yıl sonra, 60 ay sonra, 1825 gün sonra. Ellerimin içi bile terlemişti, birazdan takımla tokalaşağım için kot şortumun yanlarına ellerimi sürttüm. Siyah renk kot şortum, beyaz t-shirt'üm ve siyah blazer ceketimle çok da fena durmuyordum sanırım. İşin içine kahverengi-siyah arasında kalmış dalgalı saçlarım ve mavi gözlerim girince epey bir giderim vardı canım. Tamam Naz. Şimdi kapıyı aç ve onu hiç tanımıyormuşcasına tüm takıma selam ver, hatırla sen onu unuttun! Hayır unutmadın Naz, sadece 5 yıl önceki kadar saf olmak istemiyorsun. Ve ona, ondan etkilenmediğini ispatlamak zorundasın. Şimdi cesur bir kız ol.

Kapıyı açıp içeriye adımımı attım, antrenmana ara vermiş şu an moladalardı. Sessizlik oldu ve bütün gözleri üzerimde hissettim. Hiçbirinin yüzüne bakacak cesaretim yoktu, çünkü benim 5 yıl boyunca kaçtığım bir çift göz eminim ki onların içerisindeydi.

"Yenge, buluşma için burayı seçmeniz gözlerimi yaşarttı ama Necip abinin bu kadar hödük olup seni buraya davet etmesi, ve senin kabul edip gelmen de bir ağzımı açık bırakmadı değil." Etrafta başka dişi bir varlık olmadığı için bu uzun cümleyi bana söylediğini anlamam kısa sürdü. Kaşlarımı çatıp, gözümü kıstım. Sarı papatya Rıdvan Yılmaz'dı bu.

"Ne yengesi ya, ayrıca Necip'in neresi hödükmüş sarı papatya?" Haberlerden dolayı seni Necip'in ki yani yengesi olarak görüyor Naz! Ha o mesele şimdi çaktım olayı.

"Ya bak nasıl da koruyor sevdiceğini, Allah'ım bizede nasip-" derken, boyu posu endamıyla bir yiğit girdi salona. Tabiki Necipcimcimdi!

"Oo Beşiktaş JK CEO'su Naz Beyoğlu da takımıyla tanışmaya gelmiş bakıyorum." Bağır bağır herkes duysun, Oğuzhan tekrar duysun CEO olduğumu bağır Necip!

"Gözlerim seni aradı bulamadı kaptanım nerelerdeydiniz?" İnan gözlerim kimseye bakamadı Necip.

"Lan yenge, bizim CEO mu olmuş ben mi yanlış duydum?" dedi, sarı papatya hayretler içerisinde.

Necip elindeki su şişesini fırlattı Rıdvan'a. "Kes lan zevzekliği."

Ya Necip kimse benimle konuşmuyor yardım et! Bakışlarımla ne kadar anlatabildiysem bu cümleyi Necipcimcime iletmeye çalıştım. Yüzünü buruşturup takıma döndü, sanırım başarmıştım. Canım Necip!

"Beyler tanıştırayım, Beşiktaş JK CEO'su Naz Beyoğlu."

"Nazlı." Dedi arkalardan sesine hasret kaldığım bir ses. "Nazlı Beyoğlu." Yutkundum, ve nerden bulduğumu anlamadığım bir cesaretle bakışlarımı gözlerine çıkardım.

"Naz mı Nazlı mı bi karar verin lütfen ya, benim bu beyni futbolda harcamam gerekiyor." Diyerek sitemini belli etti, sarı papatya.

Bakışlarımı Rıdvan'a çevirdim, ağzımı açıp tam cevap vereceğim anda Necip benim yerime cevap vermiş bulundu.

"Nazlı aslında ama kullanmıyor onu pek sevmiyor yani, Naz'ı kullanıyor 5 senedir." Bu kadar ayrıntıya gerek yoktu Necipcimcim!

"5 sene önce konuşmayı da çok severdi CEO'muz Nazlı Hanım, yoksa onu da mı sevmediği için bıraktı da tüm soruları sen cevaplıyorsun Necip?" Dedi Oğuzhan, Nazlı Hanım'ın üstüne basa basa.

Cici bir şekilde takımla tanışırım biter diye düşünmüştüm, ama herkes suspus olmuş bizi izliyordu. İyi de ben böyle hayal etmemiştim ki!

"Aksine hâla konuşmayı çok seviyorum, ama beni tanıyan insanlar yeni girdiğim ortamlarda gerilip sorulan soruları cevaplamaya çekindiğimi bildikleri için, yardımcı olmaya çalışıyorlar." Naz attı gol oldu diyelim mi, lütfen diyebilir miyiz? Naz attı gol oldu! Teşekkürler kesinlikle 10 numarayı kendime isteyeceğim.

"Naz güzelim hadi sen tanış takımla, zaten herkesi tanıyorsun bir de sen tanıt kendini onlara." Yine kurtarıcım olmuştu. Tekrar söylüyorum, canım Necip!

Oğuzhan'ın alaylı kahkası doldu kulağıma, umursamadım ve yanıma koşup ilk gelen sarı papatyanın sorularını cevaplamaya başladım.

Oğuzhan ben Ersin ile konuşurken, salondan çıkmış ve 24 dakika 16 saniyedir de salona girmemişti. Zaten ben salondayken de koltukta rahat bir şekilde oturmuş, burda yokmuşum gibi telefonuyla ilgilenmişti. İnsanın bir kere bile gözü kaymaz mı yahu!

1 saat 17 dakika 12 saniye sonra tüm takımla tanışmışmıştım. Tek bir kişi hariç.

"Naz herkesle tanıştıysan, antrenman başlayacak sende izle güzelim." Diyen Necip'e seve seve cevabını vereceğim sırada, burada en iyi tanıdığım ama takımla tanışma faslımıza katılmayan Özyakup'un sesi duyuldu.

"Kaptan, benimle tanışmadı beni takımdan saymıyor musun yoksa?" Alay dolu kurduğu bu cümle karşısında gözlerimi sımsıkı kapatıp açtım. Önce beni tanıdığını ima edip sonra tanışmadık imajı mı çizecekti gerçekten? Hala dengesizdi. Güzel bir tebessüm yayılan yüzümü gözlerine çevirdim.

Bakışlarımız kesişti tam o an, bağırmak istedim onu benden daha iyi kim tanıyabilirdi yahu? Ama haklıydı aslında, benim tanıdığım Oğuzhan'dan çok uzak yeni oluşturduğu karakteri ile bambaşka bir Oğuzhan Özyakup ile tanışmam gerekiyordu belki de.

Ateşle Barut || Oğuzhan ÖzyakupHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin