Gözlerimi açtığımda afallamıştım. Nerdeydim ben?Odaya giren Jungkook acı bir gülümsemeyle yanıma geldi.
Jk: Zorlu bir doğum oldu senin için.
Vn: Jimin nasıl?
Jk: Bebekleri birazdan getirecekler. Görsen ikisi de o kadar tatl-
Vn: Jungkook Jimin'in durumu nasıl dedim?!
Başını eğip elimi tuttu.
Jk: Durumu hala kritik.
Kalkmaya yeltendiğimde eliyle omzumdan tutup tekrar yatırdı.
Jk: Yeni doğum yaptın Vien. Nereye gidiyorsun böyle?
Vn: Bırak Jungkook. Jimin'i görücem ben.
Odaya Yoongi ve Hoseok girmişti.
Vn: Noldu Jimin'e bir şey mi oldu?
Başlarını iki yana salladılar.
Hs: Jimin'e bunu yapanı yakaladık
Vn: Kimmiş o pislik onu kendi ellerimle öldürücem!
Jk: Sakin ol Vien.
Yg: Daejun.
İkimiz de şaşırarak Yoongiye baktık
Vn: Nasıl olur? Hapiste değil miydi?
Hs: Bir şekilde yolunu bulup çıkmış ama şimdi polisler onu cıkamayacağı bir deliğe sokmuşlardır. Korkulacak bir şey yok
Sinirle yerimden kalkarak bağırdım.
Vn: Nasıl korkulacak bir şey yok! Jimin ölebilir nasıl yok ha?!
Jungkook tekrar yatağa oturttu.
Jk: Vien kendine gel artık herkese bağırıp çağırarak işleri düzeltemezsin.
Jungkooka bakıp ağlamaya başladım
Vn: Hepsi benim yüzümden. O pisliği hayatımıza sokan benim.
Bana sarılıp saçımı okşamıştı.
Jk: Şş sakın böyle düşünme. Senin bir suçun yok.
Yg: Gel hadi Jimin'in yanına götürelim seni.
Başımla onaylayarak kalktım.
...
Koridorda koşarak yanıma gelen Minji yüz ifadesinden rahatlamama sebep oldu.
Mj: Abimi normal odaya aldılar uyanmasını bekliyorlar.
...
Odaya sadece ben girmiştim. Yatakta tepkisizce yatması her ne kadar üzücü olsa da iyileşecek olma umudu bu üzüntümü alıp götürüyordu.
Odanın tıklatılıp iki bebek getirilmesiyle yüzümde acı bi gülümseme olmuştu. Çocuklarımızı bile unutmuştum.
"Jimin beyin iyileşmesine belki yardımcı olur diye bebeklerinizi buraya getirdik"
Başımla onaylayarak kucağıma ikisini de aldım. Minnacık bedenleri kucağımda yok olup gidiyordu.
İkisini de öpüp kokularını içime çektim.
Vn: Keşke sende uyanıp bebeklerimizi kucağına alabilsen Jimin.
Vn: Seni bir an kaybedeceğimi düşündüm ama sen beni bizi bırakıp gitmezsin değil mi?
O bırakıp gitmezdi ama ya ben ben bırakıp gider miydim?
Jm: S-eni nasıl bırakırım
Duyduğum sesle bakışlarımı ona çevirdim
Vn: Jimin! Uyandın aşkım!
Bağırışıma herkes odaya dalmıştı.
Bebekleri Heli ve Meriye verip Jimin'e kocaman sarılıp öpmüştüm.
Jm: Silahla ölmedim ama sevginle ölücem sanırım.
Gülerek ayrıldım
Th: Sen yokken aramıza iki tane minik dahil oldu.
Jimin sorar bakışlarla bebeklere baktı
Dolan gözlerini bana çevirdi.
Jm: Bu-bunlar bizim mi?
Başımı sallayıp onları jimine zarar vermeyecek şekilde kucağına koydum.
Mj: İsimleri ne olacak?
Jm: Viji ve Minen
Herkes gülmüştü
Jk: Çok yaratıcı olmuş gerçekten hyung
Jm: İkimizin aşk meyveleri oldukları için isimlerini böyle koyalım dedik.
Hs: Kız olan Minen erkek olan Viji ben sevdim bunu.
1 Hafta Sonra
Her şey yoluna girmişti. Jimin hastaneden taburcu olmuş eve dönmüştü. Artık evimizde iki miniğim daha vardı. Zorlanmam için çocuklarda çoğu zaman bizde kalıp bana yardımcı oluyorlardı.
Jm: Sence de hayatımız artık fazla aksiyonsuz değil mi hayatım?
Gece olmuş bebeklerimizi uyutup bahçeye çıkmıştık.
Yıldızların altında başım jiminin omzunda yıldızları izliyorduk.
Vn: Bence böyle çok daha güzel sessiz ve sakin..
Telefonuma gelen bildirimle göz ucuyla telefona bakıp ayağa kalktım.
Jimin afallayıp bana baktı
Jm: Bi sorun mu var
Vn: Yok su almaya gidicem ister misin aşkım?
Jm: Olur canım biraz da atıştırmalık vır şeyler hazırlar mısın midem kazındı.
Vn: Tamam hemen geliyorum ben
Diyip yanağına buse kondurup içeriye girmiştim.
Bu mesajda neyin nesiydi böyle
"Aileni kimin öldürdüğünü bilmek istiyorsan kimseye söylemeden yarın saat 16:00 da iteawonda atacağım konuma gel. Sakın kimseyi getireyim deme yoksa hakkını kaybedersin küçük hanım. Bu ailene yapacağım ilk ve son iyilik"
Ardından bir bildirim daha konum atılmıştı.
Bu da kimdi ve bir anda neyin nesiydi bu mesaj. Acaba Jimin'e söylesem mi?
Yok hayır kimseye söylememeliyim. Adam daha yeni hastaneden çıktı Vien. Kendi meselene karıştırma daha fazla
Jm: Hayatımm geliyor musun?
Bahçeden seslenen Jimin'le kendime gelip tabağa yiyecek bir şeyler koyup suyu da tepsiye hızlıca koyarak yanına ilerledim.
Aklım hala mesajdaydı.
Kimdi o?
Doğru mu söylüyordu acaba?
Ailemi kim öldürmüştü?
Hepsinin cevabını yarın gidip öğrenecektim.
Umarım bu kararımdan pişman olmam...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SPECTACULAR ~2 /PJM/
Fanfiction[Two Foreigners] Seneler sonra Jimin geri dönünce ne değişecekti? Her şey eskisi gibi miydi? Hayır artık onlar büymüştü. Lisedeki o çocukca kavgaları intikamları aşkları... Hepsi geride kalmıştı. Peki ya duygular? Unutmuş muydular? Birisi unutmuşken...