Bir saat sonra öğlen yemeği için Yemekhaneye gittiler. Yemekhane oldukça kalabalıktı. Nerdeyse oturacak yer yoktu. Taze yemek kokusu her yeri sarmış , yankılanan seslerin uğultusu kulak tırmalayordu.
Kylie ve Susan ellerinde tabaklar ile oturacak yer arıyorlardı.
Sonunda boşalan bir masaya oturdular.
Masa da Stefan , Scarlett ve Margaret' ta vardı.
İki kişilik boş yere oturdular. Kylie Stefan'ın hemen karşısına oturdu.- Merhaba.
- Merhaba Susan.
Scarlett'ın imali sesinin anlamını masada oturan herkes anlamıştı.
Stefan, Kylie'nin yüzüne hiç bakmadan yemeğini hızla bitirip kalktı. Kylie, buna bir anlam verememişti.
Stefan'ın ardından baktı. Bu bakışlar Scarlett'a yakalandığında normal davranmaya çalıştı.Stefan'ın kalktığı koltuğa biraz sonra Olivia oturdu. Oldukça çekingen bir karakteri olduğu çok açıktı.
- Olivia, seni birkaç gündür derslerde göremiyorum. Bir sorun mu var ?
- Aslında son günlerde kendimi iyi hissetmiyorum. Üşütmüş olmalıyım.
- Kendine dikkat et. Havalar soğumaya başladı.
Margaret'ın bu soruyu laf olsun diye sorduğunu anlamayan tek kişi Olivia'ydı. Önemsemediğini düşündüğünden kendini iyi hissetmiş gülümsemeye başlamıştı.
Yemeklerini bitirdikten sonra ayağa kalktılar. Kylie, kaşıktaki çorbayı yudumlayan Olivia'ya baktı.
- Biz derse gidiyoruz. Birazdan başlar. Gelecek misin?
- E-evet.
Hızla ayağa kalktı. Birlikte labaratuvara gittiler.
Profesör, elinde çokça kapsül dolu bir kutu ile labaratuvara girdi.- Yerlerinize oturun. Kapının önünde ne diye kalabalık yapıyorsunuz ?
Her neyse, bugünkü dersimizde küçük bir deney yapmaya karar verdim. Ve siz de buna şahit olacaksınız. Ne kadar şanslı olduğunuzu söylememe gerek yok.Eline , mavi renkli bir sıvı ile dolu olan bir kapsül aldı.
- Size bahsettiğim projenin denemelerini defalarca yaptım ve hepsi olumlu sonuçlar verdi. Bugün buna ek olarak farklı bir şeyler yapmayı düşünüyorum.
Eline aldığı kapsülü yükselterek tüm sınıfa gösterdi.
- Çoğunuz 19-20 yaşlarındasınız . Yani söylediklerimin ciddiyetini rahatlıkla kavrayabilirsiniz. Her kapsülde farklı hayvan ve bitkilerin ayırt ettiğim genleri bulunuyor. Bir insan üzerinde denemek şimdilik tehlikeli göründüğü için. İnsan DNA'sına yakın olan Fare üzerinde deneyim kazanacağız.
Biraz duraksadıktan sonra, Joseph'in en yakın arkadaşı olan Daniel' ı yanına çağırdı. Daniel sınıftan ayrıldı. Birkaç dakika sonra elinde bir kafes, kafesin içinde bir fare ile geri döndü. Fare oldukça büyüktü. Sınıftaki bir çok kişiyi ürküten bir görüntüsü vardı. Yüksek sesle ciyaklıyor , kurtulmak için hiç durmadan mücadele ediyordu.
- Getir bakalım. Şuraya bırak .
Kutudaki kapsüllerin kapağı gevşekti . Profesör çok yavaş ve dikkatli hareket etmesi gerektiğini biliyordu. Küçük bir hata büyük bir soruna yol açabilirdi.
Tüm öğrenciler deneyi rahat görebilmek için Profesörün etrafında toplandı. Profesör şırıngaya , kapsüllerden birinden aldığı sıvı ile doldurdu.
- Bu bir Transparan Kelebeğin geni. Fareye enjekte ettiğimde bu fare bir transparan fareye dönüşecek.
Ağzı kulaklarında heycanla geni ,Fareye enjekte etmek üzere şırıngayı kafesten içeriye soktu.
Sınıftakiler merakla izliyordu.
Fare durmadan hareket halinde olduğundan Profesörün işi zorlaşıyordu. Sonunda fareyi bir eli ile tutup diğer eli ile şırıngayı batırmak istedi. Kafesin ağzına çok az açıp elini içeriye sokmaya çalışıtı.Fare , bir anda ellerinin arasında sıçrayıp masada hızla dolanmaya başladı.
Bazı öğrenciler çığlık çığlığa bağırarak arka sıraların üstüne çıktı.Profesör , fareyi tutmaya çalışınca
Fare , masadan atlamak için hamle yaptı. Kapsül dolu kutuyu devirip yere düştü.Fare , sırt üstü yere düştü. Hızla düz dönüp kapı arasından dışarı fırladı.
Kapsüllerin yere düşmesi ile büyük bir sis bulutunun oluşması bir oldu. Patlamanın etkisiyle giderek büyüyen tehlike , şimdi tüm sınıfı çembere almıştı.
Öğrenciler şaşkınlıkla ve korku içerisinde yaşananlara anlam vermeye çalışıyordu. Bu uzun sürmedi, biraz sonra sınıftaki herkes boğazlarında oluşan yanma ve ciltlerindeki anormalliği hissetti. Vücutlarına aldıkları maddelerin etkisiyle tek tek yere yığıldılar.
Profesörün korkulu düşü şimdi gerçek olmuştu , maddelerin birbiri ile teması halinde oluşabilecek felakete tanık oluyordu. Biraz sonra o da bu felaketten nasibini aldı.
Kylie , Oksijen yoluyla aldığı maddenin boğazında yanma hissi oluşturduğunu hissetti. Gözleri karardı , hiç bir şey göremiyecek halde tutunacak bir yer arıyordu , sanki sert bir darbe almış gibi yerinden sarsıldı. Biraz sonra vücudu sert zemine çarptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BLACKFORD AKADEMİSİ
Science Fiction2. Dünya Savaşı dehşet saçmaya devam ederken İngiltere'nin en güvenilir eğitim kurumlarından olan Blackford Akademisi , yetenekli gençlerin umudu oldu. Peki ya bu Akademide her şey umut edildiği gibi gitmezse... 2. Dünya Savaşı'nın seyrini değiştirm...