Kylie, Pavel'in gidişini idrak edip yüreğindeki derin yanlızlık ile baş başa kaldığını hissetti. Bütün vücudu tarif edilmesi zor bir duygu ile sarsıldı. Kendini düşünceler bataklığına çırpınır gibi hissederken omzunda ki el ile irkildi.
- Bayan Morgen, Bay Lucas sizinle konuşmak istiyor.
-Peki.Yaşlı adamın ardından yavaş adımlarla
ilerledi. Bir süre Bay Lucas'ın odasının önünde durdu. Daha sonra kendinden emin bir şekilde içeriye girdi.
- Buyrun lütfen.Kylie ,Bay Lucas'ın işaret ettiği koltuğa oturdu. Bay Lucas elindeki belgeyi Kylie'ye uzattı.
- Bunu doldurmanız gerekiyor.
Kylie belgede istenen bilgileri yazarken Bay Lucas, diğer öğrencilere de söylediği her şeyi tekrar etti.
- Bayan Morgen daha önce de söylediğim gibi biz disiplinli bir kurumuz. Burada öğrencilerin itaatkâr olması ve zorluk çıkarmaması gerekir. Başarı konusunda hiç tereddüt etmeyin. Başarı ve düzen konularında Edinburgh'un en iyisiyiz. Ve bu devam edecek. Tabi öğrencilerin de bunda büyük katkısı olucak . Sorumluluk sahibi olmalı ve Blackford'a uyum sağlamalısınız. Ne demek istediğimi anlatabiliyor muyum ?
Duvardaki tabloluyu dikkatle inceleyen Kylie , Bay Lucas'ın durumdan rahatsız yüz ifadesi ile karşılaştı.
- Beni dinliyor musunuz?
- Evet, elbette.- Güzel. İki gün sonra eğitime başlanacak. Ağabeyinizin ani gidişi yüzünden sizi erken çağırmak zorunda kaldık. Bunu bir fırsat olarak görüp Blackford'u daha iyi tanıma şansına sahip olacaksınız.
Ayağa kalkıp kapıya doğruldu. Kylie ayağa kalkıp onu takip etti.
-Bayan Morgen , Bu bay Akademinin personel sorumlusu. Size yatakhaneye kadar eşlik edecek.
Kylie bu yaşlı adamda bir gariplik seziyordu . Duygularını o kadar çok arka plana itmişti ki yüz ifadesine yansıtmıyordu. Her zaman somurtkan ve sinirli yüz ifadesi hiç değişmiyor , işinden başka bir şeyle ilgilenmiyordu. Torunu ile birlikte Blackford'ta kalmaları karşılığında her gün aralıksız çalışıyordu. Bay Lucas'ın emirlerini anında yerine getiriyordu. Bu korku mu minnet borcu mu ? Bu sorunun cevabını kendisi de bilmiyordu. Belki de hiç sorgulamadı.
Kylie ile birlikte yatakhanenin girişinde durana dek tek kelime etmedi , Kylie de öyle.
- Küçük hanım. İşte yatakhane.
İşaret parmağı ile önce yatakhaneyi gösterdi daha sonra eski ama ihtişamlı kütüphaneyi gösterdi.
Kylie tam teşekür edecekti ki yaşlı adam sözü biter bitmez ordan uzaklaştı.
Kylie etrafı inceledi.Yatakhane, Erkekler ve Kızlar için iki ayrı binadan oluşuyordu. Bu iki bina neredeyse birbirine yapışık görünecek kadar yakındı. Her iki binanın güvenlik görevlisi ve personelleri bulunuyordu. Yatakhanenin hemen arkasında Yemekhane vardı. Kütüphane, Yatakhane ve Ana bina karşı karşıya inşa edilmiş. Ortada üçgen şeklinde bir alan oluşmuştu. Alanın ortasında dev bir süs havuzu bulunuyordu.
Yatakhaneden içeriye girdi. Sessiz ve loş koridordan geçerken kendisine yol gösterecek birilerini arıyordu.
- Merhaba , kimse yok mu?
Koridorun sonuna kadar ilerledi , hala görünürde kimse yoktu. Üst kata çıkmak için merdivenden bir adım attıktan sonra koridorun başında bir silüet fark etti. Şişman, kısa boylu, kıvırcık saçlı bir kadın topuklu ayakkabısı ile sessizliği bozdu. Kylie'ye doğru ilerleri.- Merhaba. Siz Bay Lucas'ın bahsettiği öğrenci misiniz? Kylie Morgen .
- Evet benim.- Gelin bakalım size odanızı göstereyim. Bir üst kata çıktılar. Koridorun en sonundaki odadan içeriye girdiler.
- Burda kalıcaksınız. Tabi bir de oda arkadaşınız olacak.
Eli ile yataklardan birini gösterdi.
- Benden başka kimse yok mu?
- Şimdilik yok. İki gün sonrayı beklemen lazım. Bir ihtiyacın olursa yatakhanenin girişindeki odada kalıyorum.
- İsmiminizi rica edebilir miyim?
- Penelope.Kylie'ye gülümsedi. Sessiz koridor tekrar ayak sesi ile yankılandı. Biraz sonra sessizlik hakim oldu. Kylie odaya uzun uzun baktı. Burası onun tek özel alanı olacaktı.
Oda oldukça küçüktü. İki yatak bütün
odayı kaplamıştı. Büyük bir pencerenin her iki yanında iki yatak ve yatakların arasında küçük bir sepha vardı. Kıyafet dolabı ise pencereyi karşısına alan köşeye sığdırılmıştı.Kylie yatağa uzanıp düşüncelere daldı.
Pavel'i düşündü.-Acaba şimdi nerede ve yapıyor , ne kadar uzak kalacağız , ya...
Kylie aklındaki düşünceyi hemen def etti. Kendine çok kızdı.
- Nasıl böyle bir şey düşünürüm.
Yataktan doğrulup iki eli ile kafasını tuttu. Biraz sonra tekrar uzandı.
- Böyle bir şey asla olmayacak. Savaş bittikten sonra Pavel ile evimizde tekrar birlikte yaşacağız. Belki çok şey eskir ama hiç bir şey eksilmeyecek .
Kylie Bu huzurlu düşüncelerden sonra uyuyabildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BLACKFORD AKADEMİSİ
Bilim Kurgu2. Dünya Savaşı dehşet saçmaya devam ederken İngiltere'nin en güvenilir eğitim kurumlarından olan Blackford Akademisi , yetenekli gençlerin umudu oldu. Peki ya bu Akademide her şey umut edildiği gibi gitmezse... 2. Dünya Savaşı'nın seyrini değiştirm...