Tarih atalım~
Bu kurguyu kucukken İzledigim bi cizgi filmden esinlendim, melekler ve seytanlar okulu belki biliyosunuzdur
<3
..
Oğlan yavaşça gözlerini araladı, elleriyle gözlerini ovuşturmuş ve etrafına bakınmıştı, taştan bir köprünün üstünde öylece uzanıyordu, hızla ayağa kalkmış ve elleriyle sıkıca köprünün korkuluklarına tutunmuştu "Neresi burası?" Mırıldanmış ve bulutların üstünde öylece duran köprüde biraz ilerlemişti, hiç mantıklı değildi, neresiydi burası? En son ne olmuştu? Adı... Adı neydi? "Başım çatlayacak şimdi" Oğlan yutkunup başını iki yana sallamış ve ileri de duran büyükçe kapıyı incelemeye başlamıştı, nereye açılıyordu ki bu kapı? Hem etrafında hiçbir şey yoktu "Kafayı yedim amına koyayım"
"İnsanoğlu orda!"
Başını sesin geldiği yöne yani havaya doğru kaldırdığında ona doğru gelen üç silüet gördü oğlan, gelenleri görmeye çalışırken onların kanatlı birer yaratık olduğunu görünce korkmuş ve gerilemişti, en önlerinde duran beyaz giyinimli genç adam kanatlarının oğlanı korkuttuğunu farkedince kapatmış ve yanına gelmişti. Oldukça tatlı bir yüzü vardı, elini nazikçe Jisung'a doğru uzatmış ve arkasından gelen bir melek ve bir şeytana kanatları kapatmaları için işaret vermişti "Selam Jisung" Jisung ona uzanan ele tedirgince karşılık verdiğinde oğlana değmesiyle içinde bir güven oluşmuştu ona karşı, dokunuşunda bir şey vardı sanki "Adımı nerden biliyorsunuz? Ve kimsiniz?"
Jisung bunu gayri ihtiyari sorduğunda karşısındaki melek kıkırdamış ve bir elini oğlanın omzuna koyarak patpatlamıştı "Ben senin yeni öğretmeninim Jisung, adım Sunoo, iyi anlaşacağımıza eminim" Jisung'un gözleri şaşkınlıkla aralanmıştı, öğretmen mi? Oldukça genç gözüken bu çocuk gerçekten de öğretmen miydi yani? "Yaşıt gibi duruyoruz ve ne öğretmeni? Okula mı gideceğim?" Sunoo bu tatlı iltifata gülmüş ve pembe saçlarını karıştırmıştı "Ah 1.5 milyar yaşındayım, yine de iltifat için teşekkürler, burada yaşlılık kavramı sizinkiyle pek uyuşmuyor"
"1.5 milyar mı?"
"Şaşırdığını biliyorum ama dediğim gibi burda işler dünyadaki gibi yürümüyor, ve evet artık resmi olarak melekler ve şeytanlar akademisine yazıldın, bir insan olarak bunu başaran ilk kişisin, Tanrı rahibeleri seni getirmemizi özel olarak istedi Han" sonra gülmüş ve oğlanın omzunda olan elini çekerek arkadaki arkadaşlarına gelmeleri için işaret vermişti "Ve emin ol burası gök yaşamının en iyi akademisidir, daha iyisini bulman söz konusu bile değil" yanlarına ulaşan siyah saçlı durgun bakışlı adam Sunoo'yu kaba olacak bir şekilde itmiş ve Jisung'un önüne gelmişti, Jisung onu boş gözlerle incelemişti "Gözlerime bak" demişti oğlan donuk bir sesle, kaşında ve dudağında piercingleri vardı, Jisung anlamayarak Sunoo'ya baktığında Sunoo onay verir gibi başını sallamıştı "Birkaç formalite soru soracak sana, sorun yok"
"Gözlerime bak acemi"
Jisung yavaşça karşısındaki adamın gözlerine dikmişti gözlerini, kilitlenmişti bir anda o siyah gözlere, siyah saçlı oğlan konuşmaya başladı "Endişeli misin?" Jisung hiç düşünmeden cevaplamıştı, dilini kendisi kontrol edemiyordu "Hayır" oğlan başını sallamıştı "Büyün işe yaramış Sunoo, en azından başımız ağrımaz" sonra sorularını kesmeden devam etmişti "Eski hayatın hakkında hatırladığın bir şey var mı?" Jisung bilinçsizce konuşmuştu "İsmim" Siyah saçlı oğlan duyduğu şeyden memnun gibi birkaç mırıltı çıkarmıştı "Neden dünyadan buraya gönderildiğini biliyor musun?" Jisung gözlerini bir saniye ayıramamıştı adamın gözlerinden "Bilmiyorum" sonunda siyah saçlı adam başını çevirmiş ve Jisung'un zihnini serbest bırakarak öğretmenlere dönmüştü "Alabilirsiniz sorun yok, aptal melek sende hemen buraya gel ve onun türünü öğren"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
devil & angel / minsung
Fanfiction"O Lee Minho, şeytanın oğlu, yerinde olsam onun karşısına çıkmazdım"