devil & angel / minsung

"Stupid angel"

"En iyisi uzakta duralım, Jisung buraya bak görmesin seni"

Felix arkadaşının kolunu tutarak çekiştirdiğinde Hyunjin gülmüştü bu duruma "Sence Yeonjun durmuş mudur? Minho çoktan biliyordur, saklamak çözüm değil" Jisung anlamsızca ikiliye bakmıştı, neler oluyordu? "Ne olmuş o bilirse? Niye bu kadar abartıyorsunuz ki?" Felix inanamayarak bakmıştı arkadaşına "O şeytanların başı, Jisung o çocuk gerçekten tehlikeli ve onun ilgisini çekersen tüm dönemin zehir olur, seni düşünüyorum" Jisung omuz silkmişti, umursadığı yoktu "Ne şeytanlar umrumda, ne de 'şeytanın' oğlu" Jisung bastırarak söylemişti o kelimeyi, Felix ağzını açacakken arkadan bir kıkırtı sesi duyulmuştu, Jisung arkasını dönmeden bile o yoğun kokunun kime ait olduğunu anlamıştı, baskınlık hissi kanatlarının kasılmasına sebep olmuştu "Hm.. yeni acemi benim hakkımda mı konuşuyor yoksa? Sizce de çok tatlı değil mi çocuklar?"

Oğlan arkadaşlarınında onunla gülmesiyle arkası dönük duran Jisung'a ona dönmesi için seslenmişti, Felixlerin grubunun önünde durmuş 5 şeytan vardı şimdi, Felix'in gözü direkt o grupta Jeongin'i bulurken Jisung bıkkınlıkla onlara doğru dönmüştü, sınırlarını zorluyorlardı ilk günden "Bir şey söylemedim? Kavga mı arıyorsun?" Jisung'un asi tavrına karşı ortak salondan fısıltılar yükselmeye başlamıştı bile, herkes şeytanın oğluna böyle cevap veremiyordu ne de olsa, özellikle de bir acemi "Daha boynuzları olmayan bir şeytansın ve bana kafa mı tutuyorsun yani?" Minho'nun alaycı mimikleri Jisung'un sinirini bozarken şeytansa onun yüzünüde süzmeyi ihmal etmiyordu, beklediğinden farklıydı doğrusu, söylentilerden daha güzeldi "Ben bir şeytan değilim, ve sana kafa tutuğum da yok aptal şeytan, git ve kendine düzgün bir rakip bul"

"Ananı sikeyim Jisung, dur yerinde" Hyunjin oğlanın kolunu tuttuğunda Minho başını yana doğru esnetmişti, Jeongin oğlanın bileğini kavradı durdurmak adına "O yeni, seni tanımaması normal. Sakin ol biraz" şeytan kolunu sertçe çekmiş ve bileğini kurtarmıştı, öğütlere ihtiyacı falan yoktu, bu sırada Felix ve Seungmin Jisung'u sakinleştirmeye çalışıyor, Chan ve Hyunjin'se Minho'nun yapacağı bir atak olursa durdurmak için tetikte bekliyorlardı, ortam iyiden iyiye gerilirken saçının yarısı siyah yarısı kırmızı olan oğlan meleğe doğru bir adım attı "Madem yeni bir meleksin, o zaman ilk tenefüste sana güzel bir karşılama yapmak istiyorum, bahçede ol"

"Katılmak istediğimi de vahiy yoluyla öğrendin galiba?"

Arkadakiler kendini tutamayarak kahkaha attığında Jisung ona kızıllaşmış gözlerle bakan oğlanı zerre sikine takmıyordu, Minho'nun arkadaşları da gülmemek için savaş verirken şeytan gözlerini karşısındaki bedenin irislerine dikmiş ve bir kelime fısıldamıştı "Kilit.." bu söz üzerine Jisung anlamadığı bir baskıyla ellerinin arkadan bağlandığını hissetmiş ve dizlerinin üstüne düşmüştü, kendi yapmıyordu, bu bir çeşit büyü olmalıydı "Sikeyim.." Jisung uğuldayan kulaklarıyla başını kaldırmak istediğinde şeytanın oğlu gülmüştü onun bu haline "Bahçede ol dedim, söz hakkına sahip değlsin melek"

"Minho dur, çöz şu büyüyü!"

Chan ona doğru yaklaşıp omzunu ittirmişti, Minho'nun arkadaşlarından ikisi Chan'ın üstüne yürüdüğünde Felix Jisung'un yanına koştu "Canın acıyor mu?" Jisung haraket etmeyen bedeniyle beraber nefes vermişti "Sadece haraket edemiyorum" Felix'in elleri oğlanın bileğini buldu ve birkaç söz fısıldadı, elleri aniden sıcaklarken tekrar haraket özelliğine kavuşmuştu Jisung "Teşekkürler" demişti çöktüğü yerden kalkarken, Minho'nun gözleri tekrar nefretle onu buldu, Chan ve Hyunjin'se Jisung'un önünde durmuş ondan uzak durması gerektiğini farkettirmeye çalışıyorlardı, Chan şeytan oğlanın omzunu sıktı "Uzak dur dedim Minho, babanın duymasını istemiyorsan uzaklaş"