"Jisung kalk artık ya, alışamadın mı şu uyku saatlerine, dört gün oldu!"
"Hangi kafasız saat 4'de kalkabilir ki, dünyada bu saatte gece oluyor" Mızmızlanarak doğrulmuş ve çoktan hazırlanmaya başlamış olan melek arkadaşına göz devirmişti "Süslü melek seni" Felix gülerek inci küpelerini takmış ve kanatlarındaki aksesuarları uykulu arkadaşına göstermişti hevesle "Nasıl ama? Jeongin beğenir değil mi?" Yanakları hafifçe kızardığında gülmüş ve başını sallamıştı Jisung, sonra yatağından doğrulup kanatlarını esnetti, evet biraz olsun kanat haraketlerini öğrenmişti "Seni beğenmeyen mi var güzellik?" Felix tatlı tatlı kıkırdarken dolabının önüne giden oğlanın omzuna vurmuştu "Dedi tüm okulu güzelliği ve kokusuyla cezbeden Han Jisung"
"İğrenç bir durum desem"
"Hadi ama, arada hoşuna gidiyordur" Felix alttan alttan sırıtıp kıyafet seçen arkadaşına omuz attığında elini lacivert saçlarına geçirip gülmüştü Jisung "Bazen gerçekten nasıl bir meleksin anlamıyorum" Felix dudak büzmüş ve yatağına oturup parlatıcısını sürerken bacak bacak üstüne atmıştı "Ne varmış, çok tatlı bir meleğim ben! Hem sen Minho'nun yeni saçlarını gördün mü? Gri yapmış, o kadar yakışmıştı ki ortak salonda tüm meleklerin dibi düştü, yüce Sahaqiel aşkına ben bile eridim" Felix arkadaşına ima yaparak konuştuğunda Jisung oflamış ve kaşını kaldırmıştı "O aptal şeytan umrumda değil, ukala herif" Felix arkadaşının sinirlenen yüz ifadesiyle kahkaha atmıştı "Siz çok komiksiniz ya!" Lacivert saçlı oğlan dolabından istediği kıyafetleri üstüne geçirirken göz devirdi "Ne alaka şimdi"
"Ne mi alaka? Büyü dersinde birbirinizin kanatlarını yapıştırmaya çalışırken kazana düştünüz! O seni uçuş dersinde kuleye bıraktı, eş oldunuz diye tüm kara büyülerini onda denedin, yemekhanede birbirinize çileklerden sapan büyüsü yaptınız, ah daha ne sayayım istersin, dört günde yapmadığınız şey kalmadı!" Tatlı meleğin kahkahaları odayı kaplarken Jisung giydiği kıyafeti düzeltti, gayet iyiydi, kargo cepli pantolonu ve bol tshirtüyle rahattı "Nefret ediyorum o şeytan bozuntusundan" Felix oğlanın kombinini memnuniyetsizce süzerken ayağa kalktı ve kendi dolabının önüne geçti "Bugün benim dolabımdan giyinmen gerek meleğim, hem cazibe ve etkileme derslerimiz var Yeji hoca çok kızar sana, meleklerin çekici olması gerektiğini savunan bir şeytan" Jisung oflamış ve yatak başlığına yaslamıştı sırtını "Bana o dersin birleşik olmadığını söyle"
"Birleşik, çünkü bilirsin cazibe hem şeytanlar hem de melekler için şart, yoksa nasıl insanları etkimiz altına alacağız?"
"Orası öyle" Jisung ağzının içinde mırıldanırken melek arkadaşı elinde tuttuğu kıyafetlerle ona döndü, çok hevesli duruyordu "Gerçekten şu fiziğini artık sergilemen gerek" Yatağa attığı bol ve dizlerinin üstünde bitecek olan gömleği gösterdi, sonra bir short attı, oldukça kısaydı, belli ki oğlanın bacaklarına kast ediyordu "Hiç tarzım değil, Lix gerçekten şart mı bu?" Sarışın melek yatağa tasma kolye, siyah converse ve birkaç yüzük bırakırken kıkırdadı "Saatlerce azar yemek istemiyorsan evet" sonra tek kulağa uyan uzun bir küpe de uzattı arkadaşına, bir de siyah kravat, kesinlikle harika olacaktı "Hadi giyin çabuk, çok yakışacak!"
Jisung yataktaki kıyafetleri bir bir üstüne geçirirken aynadan kendine baktı, shortu gözükmüyordu bile, bacakları bu kadar açıkta kalmalı mıydı cidden? "Bacaklarım sanki fazla mı açık?" Felix oğlanın baldırını sıkarken düşünür gibi yapmıştı "Oldukça güzelsin ama çok istiyorsan uzun çoraplar giyebilirsin, daha çekici oluyor" Jisung kaş çatmış ve başını iki yama sallamıştı "Açık bacak gezmeyi tercih ediyorum" Melek gülmüştü arkadaşının bu dediğine sonra ayaklanmış ve onun lacivert saçlarına sokmuştu ellerini "Bugün siyah olsun bence, daha çok yakışır" Jisung itiraz etmemiş baş sallamıştı sadece, oğlan tuttuğu saç diplerini okşarken birkaç büyü kelimesi mırıldanmıştı, siyaha bürünen saç Jisung'u gülümsetmişti, gerçekten iyi duruyordu "Çok güzel oldun, dikkat edeceğim sana, şeytanlara yem etmem"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
devil & angel / minsung
Fiksi Penggemar"O Lee Minho, şeytanın oğlu, yerinde olsam onun karşısına çıkmazdım"