[ Kitaptaki tüm unsurlar hayal ürünüdür. Gerçek hayatla paralel şekilde gidecek ama küçük değişiklikler yapacağım. Yorumlarda "bu böyle değildi ki" muhabbeti yaşamak istemiyorum. Teşekkürler. Ve ayrıca uygun kapağı bulana kadar bu size eşlik edecek QHDKXİWHWJ
Psikolojik şeyler yazmak konusunda iyi olduğumu düşünmüyorum. Sadece bu konu haftalardır beynimi kurcalıyor, artık yazmak zorundaydım. Yeni kurguya başlamak çok korkutuyor ]
....
Siyah ayakkabılarını gerginlikle zemine vurmaya devam etti. Tepesindeki ışık hareket algılamadığından dolayı söndüğünde karanlıkta kaldı. Kapının ne zaman açılacağını merak ederek bir adım daha atıp tekrar vurmayı denedi. Birden kapı açıldı ve eli garip bir açıyla havada kaldı.
Kalabalıkta kimlerin olduğunu tanıyamadan aniden ayakları havalandı. Arkadaşlarının omuzlarını üstünde bir kaç kez havaya zıplatıldı. Ömer keyifle ve biraz da düşecek olma ihtimalinin gerginliğiyle kahkaha atarken, aklına çıktığı gün orada bulunanların aynı hareketi yapması geldi. Sürekli havada olmak garip hissettiriyordu.
Çığlıklar ve tezahüratlar eşliğinde içeri girdiklerinde, karşı komşunun kapıyı açıp bağırmaya başlamasıyla oldukları yerde kaldılar. Hepsinin manzarayı izlemek için bir anda dönmesiyle hala havada tutulan Ömer'in de yüzü otomatik olarak kapıya baktı. Onu tutan kişilerden birinin eksildiğini hafif tökezlemeyle fark etti. Komşuya bir kaç bahane uydurmak için kapıya doğru ilerleyen Hürkan'ı ancak o zaman fark edebildi. Ev sahibi olarak fena azar yiyecekti.
Arkadaşları Hürkan'ı kızgın adamla baş başa bırakıp salona geçtiklerinde bir kaç kez havaya atıp tuttular. Ömer yavaş yavaş bu coşkulu karşılamaya alışmaya başlıyordu.
Herhangi bir hasar olmadan yere indiğinde etrafında dizilmiş ekibe sırayla göz gezdirdi. Hepsinin yüzünde buruk bir sevinç vardı.
"Sizi bir daha göremeyeceğim sandım lan"
Ona doğru atılan Kaan'a sarılırken kapıyı kapatıp içeri geçmiş Hürkan'a baktı. Kollarını göğsünde bağlamışken sırasını bekliyordu.
"Merak etme bizde bir klip çekip peşinden gelirdik. Zaten Orkun falan baya meraklıydı"
"İnanın o ortamı görünce koşa koşa kaçmak istiyorsunuz"
En son sarıldığı Ali'den ayrıldıktan sonra hemen yanında duran Hürkan'a atıldı. Sırtına bir kaç kez vurduktan sonra geri çekilip önüne döndü. Yönlendirildiği gri koltuğa oturdu.
Bütün herkes bir yerlere yerleşip ona döndüğünde Ömer derin bir nefes aldı. Tüm ilginin üzerinde olmasından pek hoşlanmasa da bir kaç hafta böyle devam edeceğini biliyordu. Dayanabilirdi.
"Şimdi noldu tamamen bitti mi yani?"
"Yok hayır, ne yazık ki daha bir sürü sorun var. Her hafta imza vermem, belli bir para cezası ödemem gerekiyor. Ve ayrıca bazı haklarım elimden alındı"
"İnanılmaz. Hala aklım almıyor ya, saçma sapan bir şey yüzünden. İlk duyduğumda olmaz öyle bir şey falan demiştim. Kimse gerçekleşme ihtimali üzerine durmadı"
Hürkan'ın sandalyesinde doğrulup ellerini dizlerine yaslayarak söylediği cümlelerden sonra Ömer parmağını kaldırarak onaylar şekilde şıklattı.
"Sorun da o zaten Hürkan. İnanmayacak kadar saçma bir durum. Yani kendimi hazırlamıştım ama haberi aldığımda fena koydu. Ertesi sabah yola çıkana kadar gerçek olduğuna inanmadım resmen"
Kendisine uzatılan paketten patates cipsini ağzına attığında bu sefer Ali söze girdi.
"Bu arada Ömer, bir sorunun falan varsa araman gereken kişileri biliyorsun. Şu ekibe bak, tuttuğunu koparır"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sweet dreams // porgola bxb
FanfictionHürkan birinin haftalardır kendisini takip ettiğini fark ettiğinde hapisten yeni çıkmış Ömer'e danışmak zorunda kalır.