Hoşgeldiniz hoşgeldiniz
Fazla porgola sahnesi yok, konuyu yavaş yavaş işlemeye çalışıyorum.
.
.Ömer suyla ıslattığı mendili sıkıp koltuğa oturdu. Hürkan'ı omzundan tutarak kendine çevirip, sakince ne yapacağını anlattı. Onay aldığında ise nazik hareketlerle burnunun altındaki kanı temizlemeye başladı.
"Kırılmadığına emin miyiz? Kemiğine dokununca ağrıyor mu?"
"Kırılsa hissederdim Ömer"
Hürkan'ın gözlerini televizyon ekranından ayırmadan konuşurken Ömer küçük bir çocukla ilgileniyormuş gibi hissetti. Bu konuda onu suçlamasa da hala kimsenin tam olarak neler olduğu hakkında bir bilgisi yoktu. Diğerlerine olayın ana hatlarını anlatmış, detaylarını Hürkan'ın rahat hissettiği bir zaman anlatması için bırakmıştı. Yine de arkadaşlarının meraktan öldüğünü biliyordu.
Hürkan'ın tevizyondan dolayı parlayan ve siyah görünen gözleri genel olarak boş bakıyordu.
Kurumuş kanları da temizlediğinde geri çekilip onun filmi izlemesine izin verdi. Mutfağa gidip mendili tezgaha bıraktığında kapıda duran Emre'nin yanında yerini aldı.
"Ne düşünüyor bu kadar? Konuşmamız gerek mi?"
"Yok olm filmi izliyor o. Bak nasıl odaklanmış. Takılma sen şimdi bitene kadar tüm dertlerini unutur"
Ömer, salonda Tangled izleyen Hürkan'ı Emreyle bırakıp mutfağa girdiğinde Kaan'ı ocağın başında gördü.
"Karagümrük yanıyor, polis beni arıyor, Karagümrük yanıyor, herkes benden biliyor"
Bu kulak kanatan sese daha fazla dayanamayıp Kaan'ın omzuna dokundu. Kalbini kırmayacak şekilde nasıl açıklayacağını bilemeden öylece dururken Emre yanlarına gelip olaya giriş yaptı.
"Kaan bir parça brokoli pişireceksin sadece dramanı sikeyim"
Kaan sebzeleri kaynar sudan alıp tabağa koyarken Ömer tenceredeki pilavın su miktarına baktı.
"Aklıma takılmış ne abarttınız"
"Bu pilav oldu mu ya?"
"Baksana tadına"
"Sonra öleyim değil mi?"
"Kendi yaptığın yemeğe güvenmiyor musun?"
Ömer haksız çıktığını fark ettiğinde çekmeceden aldığı kaşığına biraz pilav koydu. Sıcaklığının düştüğünden emin olduktan sonra tadına baktı.
"Olmuş bu"
"İyi, aç kalmadık"
Emre tabakları çıkarıp yemekleri koyarken Ömer içeri geçip Hürkan'ın yanına oturdu. Nasıl yaklaşacağını bilmediği için eline tabak tutuşturulana kadar sessizce durdu.
"Elimizde mi kalacak Emre bu?"
"Masaya geçelim diyorum film izliyorsunuz. Benim misafirperverliğim bu kadar. Kucağınıza koyun yiyin"
Ömer ve Kaan akıllı davranan tek kişiler olarak masaya geçip yemeklerini yerlerken, Hürkan ve Emre filmi izlemeye devam etti. İki saatlik bir zaman öldürmeyi başarmışlardı.
Ömer bundan sonra ne olacağından emin değildi. Eğer kısa zamanda Hürkan'ı takip eden kişi bulunursa rahatlayabilirdi. Diğer ihtimali düşünmek bile istemiyordu.
İşte o zaman Hürkan'ı toparlayamazlardı.
Mutfağa gidip boş tabağını yıkanmak üzere tezgaha bıraktığında tekrar salona döndü. Salonun kapısında durarak bir süre içerideki manzarayı seyretti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sweet dreams // porgola bxb
FanfictionHürkan birinin haftalardır kendisini takip ettiğini fark ettiğinde hapisten yeni çıkmış Ömer'e danışmak zorunda kalır.