Merhaba. Nasılsınız? Bu yeni kitabımızın ilk bölümü. Aslında biraz heyecanlıyım ama daha çok sizin beğenip beğenmeciniz için. Ve tabii ki yeni kitab yazıyorum onu içinde çok heyecanlıyım. Ve lütfen yorum yapın aslında yapsanız hepsini okuyucam. Ben bunları yazarken çok keyif alıyorum umarım siz de okurken alıyorsunuz. O zaman sizi bölümle baş başa bırakıyorum.
Yorum yapmaya oy verme unutmayın<3
Yukardaki şarkıyı da açın.☺️
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
"İmkansız"
'Geçmiş değil bugün gibi
Yaşıyorum hala seni
Sen hep benim yanımdasın
Gündüzümde gecemdesin
Çalınmasın söylenmesin
Sen benim şarkılarımsın....' diyordu kulaklıkta dinlediğim şarkı.Bir anda başımın dönmesiyle asansörün içinde sanki hava yokmuş gibi nefes alamadığımı hissettim bunu boş verip asansördeki değer kişiye baktım. Beyaz tenli, kıvırcık, esmer yapılı vücudlu bir çocuktu.Elinde laptop vardı onu izliyordu. Onu inceleme bırakıp önüme döndüm. Tam -2 katta durduk ama kapılar açılmadı. Sonra başım daha şiddetli dönmeye başladı bu sefer ağrı da katılmıştı. Kafamı eğip nefes almaya çalıştım olmadı yeni nefes almaya çalıştığım zaman kendimi sert zeminde buldum. Hala nefes almaya çalışıyordum. Dizlerimin üzerinde oturuyor bilincim yavaş yavaş kapanıyordu. Gördüğüm şey yabancının yanıma gelip iyi olup, olamamı sorması oldu. Çok iyiyim bayıldım ya. Ve sonra bilincim tam kapandı.
1 saat sonra:
Göz kapaklarım yavaş yavaş açılarken ilk gördüm şey beyaz tavan oldu. Sonra yavaşça doğrulup büyük hastane camından odaya dolan ışığı gördüm. Doğrulduğum zaman elimde bir acı hissettim.
'Dur doktoru çağrıyım' Tanımdım bir erkek sesi kulaklarımı buldu an etrafa baktım. Ama düşük demir yüzünden hiç bir şey göremedim.
'Tatlım kalktın, daha iyimisini?' Bu sesi tanıyordum.
' Ne oldu bana?'Kalktığımda az kal çıkardığım serumu düzelten Mehir ablaya bakıyordum.
' Hatırlamaman normal bayıldın aslında daha önce kapalı alanlarda kendini kötü hissettiğini söylemiştin , ben de sana nefes borularını yüksek heyecan ve korku zamanı daha hızlı nefes alamayacaksın demiştim ama umuyorum ki bunu bilerek yapmadın unuttun dimi?'
'Evet tabii ki unuttum, özür dilerim' Mehir abla odadan çıkmaya hazırlandı an kapıda durdu bana gülümseyip konuştu.
' Anne ve babanı aradım birazdan burda olurlar' bunu yumuşak sesiyle söyleyip odadan çıktı.
' Saf Mehir abla, keşke burda hep kalabilsem' Kendi kendime konuştuğum zaman gözlerim kapalı bir şekilde şakaklarımı ovuşturuyordum.
'Bence de kuzenim fazla saf, ama bu kadar büyük birisi için fazla çocuksu hareketler' Bir anda yine o erkek sesini duyduğumda kafamı ona doğru çevirdim. Bu o asansördeki çocuktu. Yakından daha karizmatik aslında .
' Bu kadar büyük derken 18 yaşındayım ben' dedim mesafeli sesle.
' Küçük bir yaşa mı sence' ellerini göğsünde birleştirmiş bir şekilde bana bakıyordu.
' Ya sen nerden çıktın, neden buradasın? Ve kimsin'
' Kağan ben ve her halde bütün normal insanlar gibi annemin karnından, buradayım çünkü seni kurtarmış sayılırım kendi gözlerimle iyi olduğunu görmek istedim'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Onun Kalbi
RomanceBir çiçek sulanmadan açar mı? Belki, ama inanın bir çiçek en çok sevgi isterdi. O büyüse bile asla açmadı, bir yanı hep boşluktu. Sabahları bulutlar şekil almıyordu, geceleri yıldızlar parlamıyordu. Her şey bitmiş gibiydi uçurumun kenarındaydı am...