1. BÖLÜM

58 15 1
                                    

Mevsimlerden sonbahar, kalplerde çiçek açmasına rağmen. Saat 19.00 suları... Herkes o balo için hazırlanmıştı. Macide de bunlardan biriydi.
Özenle hazırlanmıştı bu balo için, arkadaşının zoruyla olsa da. Üzerinde şık bir balo kıyafeti vardı. Dikkat çekici cinsten hoş bir balo elbisesi. Kumral saçları ile bir ahenk yakalayan bu elbise Macide' ye farklı bir hava katmıştı.

Böyle ortamlardan haz etmez elinden geldiğince kaçıverirdi. Şiirler, klasik müzik vazgeçilmezlerinden idi. Kariyerinde başarılı olan Macide aşk konusunda aynı başarıyı gösteremiyordu maalesef. Yokluğunu da hissetmiyordu. Çünkü sevda denilen şeyler ona uzaktı. Tadını bilmediği bir yemeğin özlemini duyamazdı elbette , aşkı tanımayan bir kalp gibi.
Balo salonuna varmışlar idi artık. Ne kulakları yırtan bir gürültü ne de ruha dokunan bir sessizlik vardı. Salonda loş bir ışık vardı. Ve hoş bir müzik... Balo yeni başlamasına rağmen epey insan birikmişti. Masalar özenle hazırlanmış her masada ruha güzellik katacak kadar hoş duran çiçekler vardı. Dantelli örtülerin Fransız örtüsü olduğu göze çarpıyordu elbet. Macide bu sırada hoş bir masa görmüş ve gözüne kestirdiği köşeye yerleşmişti hemen.
Yanına susmak bilmez iki kadın oturmuştu. Üzerlerinde el yapımı elbiseler vardı. Gösterişlerine bakılırsa pahalıya mâl olduğu kesindi. Dişleri gıcırdatıcak cinsten tiz sesleri ise pek hoş değildi. Yine de konuşmaları dinlemeye değerdi. Şehrin popüler ama küstah adamından bahsediyorlardı. Macide bu adamı 2-3 kere görmüş ama herhangi bir sohbette bulunmamıştı. O yüzden denilenlere pek bir anlam veremedi.
10 dakika geçmeden kadınlar masadan ayrılmış ve başka insanlarla sohbet etmek için yol tutmuştu. Canı sıkılan Macide etrafa oyalanmak için bir şeyler arıyordu. Macide sessizce içki masasına ilerleyecek iken maskeli bir adam gözüne çarpar. Macide adam ile göz göze gelmiştir. Pek yakışıklı olan bu bey dikkat çekmeyecek gibi değildi. Takım elbisesi sade ama hoştu. Geniş omuzlu, bayağı bir vücuda sahipti. Yüzü de oldukça hoştu. Yüzünde en dikkat çekici yeri gözleri idi. Zifiri karanlık gözlerinin içinde herhangi birisinin kaybolmaması mümkün durmuyordu. Bu hoş beyin ince dudaklarının arasından birkaç sözcük döküldü.
Adam: Bu baloları hep gereksiz bulmuşumdur.
Macide:(Tatlı bir tebessüm ile) Öyle değil mi?
Adam: İsminizz ....
Macide: Macide!
Adam: Sizinle tanışmak benim için bir onur Macide Hanım. İzin verirseniz bende kendimi tanıtayım. İsmim Namık. Buralarda çok konuşulan bir isimim aramızda kalsın.
Macide: Kadınların bahsettiği o meşhur beyefendi sizsiniz demek.
Namık: Maalesef. Neden bu kadar konuşulduğumu bir türlü anlayamamışımdır. Sanırım dış görünüş ve biraz da para meselesi. Bu baloya gelmek benim tercihim değildi aslında. Bu şık baloyu düzenleyen şahıs pek yakın arkadaşım olur. Onun hatırı için geldim. Ama rahatsız oldum bu kalabalıktan. Saklanmaya çalışıyorum açıkçası. Yardımcı olur musunuz?
( Macide bu hoş beyin dikkatini çekmişti belli ki. Bu sırada Macide adamı ilgi çekici bulsa da itici geldiğini inkâr edemiyordu.)
Macide: Elbette. Dansa ne dersiniz?
(Neden böyle bir teklifte bulunduğunu anlamamıştı Macide. Belki de canı sıkıldığı içindi. Daha iyi bir planı olmadığı içindi muhtemelen. Yaptığı bu tekliften ne kadar tedirgin olsa da onun cevabını merak ediyordu.)
Namık: Ben insanlardan kaçmak isterken bu teklif nedir?
(Bir açıdan doğru soruydu aslında ama bu zamana kadar kaçmaktan pek fayda göremeyen Macide bu düşünceye katılmıyordu.)
Macide: Saklananlar en çok dikkati çekenlerdir Namık Bey.
Namık: Size nasıl hayır diyeyim ki?
(Macide Namık 'ın kolundan kavrar ve piste çeker.)
Hoş bir müzik, kalbe dokunur bir dans...
Bütün geceye ayrı güzellik katan iki insan.
Bu iki insanı garip olaylar bekliyordu. Bilselerdi sonunun böyle olacağını ne Macide dans teklifinde bulunurdu ne de Namık kabul ederdi. Kalplerine söz geçiremeyen bu varlıklar bir çok şeye son verecekti. İkisi de kendi sonunu getirecekti.

TOZ PEMBEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin