5.Bölüm

74 3 0
                                        

Mektubun ardından dört gün geçmişti.Macide evine yol almıştı mektubu okuyunca.Lakin birkaç saat sonra Aziz bey bu sessizliğin hayra alamet olmadığını anlayıp Macide'nin evinin yolunu tutmuştu.Macide telefonlara cevap vermiyordu.Elbette bu işte bir terslik vardı.Aziz eve vardı.Kapıya vurmasına rağmen ses soluk yoktu.Böyle olunca bahçeden girmek zorunda kalmıştı.Ve kapının önünde Macide'nin baygın bedenini görmüştü.Öylesine korkmuştu ki telaş içinde Macide'yi sarstı.Ama bir uyanıklık belirtisi yoktu.Nabzı atıyordu lakin uyanmıyordu.Doktoru aradıktan sonra Macide'yi kollarında odasına kadar taşıdı.Doktor geldiği vakit stres kaynaklı bir baygınlık olduğunu söylemişti.Bu baygınlık birkaç gün sürebilirmiş.Ve nihayet bugündeyiz.Aziz bu süreçte Macide'nin yanından ayrılmamıştı.Elbet Fevzi ve Nadide'ye de haber vermişti. Fakat onlar günde yarım saat kalıp hayatına devam ediyorlardı.Bu dört günlük süreçte Macide'yi yakından inceleme fırsatı buldu.Yüzü pürüssüzdü,rengi buğdaydı,dudaklarının rengi solgundu.Saçları gür ve dalgalıydı.Vücudu zayıfa yakındı.Bilekleri inceydi,tırnakları kısa.Bileğinde olan asla çıkarmadığı bir bileklik vardı.Kahverengi bir bileklik...Ama Aziz Macide'nin en çok gülüşünü seviyordu.gülünce öylesine güzel oluyordu ki gözlerini almak imkansızlaşıyordu.Yüzüne renk geliyordu gülünce.Yanakları,dudakları kızarıyor, gözleri kısılıyordu.Saçları ise kumrala dönük bir kahverengiydi.Işık vurunca masaldaki perilere beziyordu.Bu dört gün onun için üzücü ve yorgundu.Fakat Macide'yi seyretmek en sevdiği şeydi.

Macide yavaş yavaş gözlerini aralamıştı.Öğlen saatleri olsa gerek ki hava soğuk olmasına rağmen bir güneş vardı.Etrafına bakındığında Aziz'i gördü.Neler olduğunu başta hatırlayamadı.Aziz endişeli gözüküyordu.Uyandığını hala fark etmemişti.Ne kadar süredir uyuyordu acaba?

-Aziz?

-Macide?!Uyanmana nasıl sevindim bilemezsin.Nasıl hissediyorsun?Ağrın var mı?Acıktın mı?Su ister misin?

-Şu an bir şey istemiyorum.Ne zamandır uyuyorum ve neler oldu?

-Dört gündür baygınsın Macide.Neler olduğu konusuna gelecek olursak aldığın mektup seni sarstı anladığım kadarıyla.Tabi mektubunu sana sormadan okumak istemedim.O yüzden net bir şey söyleyemiyorum.

-Okumanda bir sıkıntı yok Aziz.Hatırlamaya başlıyorum.Peki sen ne arıyorsun burda?

-Senden haber alamayınca bir aksilik olduğunu anladım.Sen bu olayı yaşadıktan birkaç saat sora ulaşıp doktor çağırdım.Hatta doktora haber vereyim.Eminim sevinecektir.

-Fark etmene şaşırdım.

-Sanırım hissettim bilemiyorum.

Aziz, doktora ve Fevzi'ye haber verdi. Ardından Aziz yemek yaptı.Macide her ne kadar ısrar etse de Aziz bütün yardım girişimlerini reddetti.Macide'ye tarhana çorbası ve fırında tavuk yaptı.Bu güzel yemek kokuları evin bütün köşesini sardı.Aziz bir tabağa sıcacık tarhana çorbasından Macide'ye götürdü.Macide'nin tarhana çorbasını çok sevdiğini biliyordu.Macide'ye göre bol sarımsaklı bir tarhana çorbası bütün hastalıkların ilacıymış.Aziz de bunu hatırlayıp ona bunu yapmıştı.Ama Macide tarhana çorbasını görünce bir durgunlaşmıştı.Sebebi bu çorbayı görünce aklına Namık'ın gelmesiydi.Namık tarhana çorbasını hiç sevmezdi.Macide önceden bunu duyunca çok üzülmüştü.Bunun üzerine epey şakalaşmışlardı önceden.

-Senin sevdiğini bildiğim için tarhana çorbası yaptım,umarım beğenmişsindir.

-Beğenmez miyim Aziz?Bayıldım hatta.Teşekkür ederim böylesine ilgilendiğin için.

Aziz çok iyi birisiydi.Onun değişik zevkleri yoktu.Yemeklerde seçici davranıyordu ama.Sebze türlerini pek sevmezdi.Köfte yemeyi severdi.Tatlı yemeye bayılırdı birde.Sporla ilgilenirdi.Futbola karşı epey ilgiliydi hemde.Hem izlemeyi severdi hemde oynamayı.Macide de çok severdi.Bu açıdan ortak özellikleri vardı.Bu ortak özellikler aralarında bir arkadaşlığın başlamasına neden olmuştu.Ama elbet Macide Aziz'in mimiklerine bayılıyordu.Aniden şaşalaması,aklına bir şey gelmiş gibi tavrı,Hoşuna gitmeyen şeylerde yüzünü buruşturması epey komiğine gidiyordu.Yine komik bir şekilde bir anda Macide'ye dönmüştü Aziz:

TOZ PEMBEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin