✦¹⁴

273 32 19
                                    

ɞ Yedamın ağzından ʚ

Harutonun isteği üzerine evden çıkmak için hazırlanmıştım. Kapıyı açıp merdivenlerden indim. Diğerleri bahçeli evlerde yaşarken ben 5 katlı bir binanın 2.katında tek başıma yaşıyordum.

Dış kapıyı açıp binadan çıkacaktım ki karşımdaki kişiyle dona kalmıştım. Kızıl saçlarıyla tam bir görsel şölene dönmüştü. Beraber boyayacağımız saçlarını bensiz boyamıştı demek. Peki bunca zaman sonra burada ne işi vardı?

"Yedam."

"Çekil." dedim iterek. Oysa elindeki valizi bırakıp kolumdan tutmuştu.

"Yedam. Böyle mi davranacaksın bana?"

Kolumu kurtardım elinden.

"Ne istiyorsun Yoshi? Neden geldin buraya?"

"Senin için geldim."

Histerik bir gülüş çıktı ağzımdan. Ne saçmalıyordu? Para için beni bırakan kişi benim için mi geri dönmüştü? Bu dediğine çocuklar bile kanmazdı.

"Para için giden birinin bu dediğine inamamı beklemiyorsun değil mi?"

"Yedam gel eve çıkalım, oturalım doğru düzgün konuşalım lütfen."

"Seninle ne konuşacağım ki ben Yoshi? Siktirip gitmiştin hayatımdan. Ne kadar zordu biliyor musun sensiz uyumak? Tam alıştım derken geri dönüyorsun. Duygularıyla oynayacak başka biri bul."

"Hiçbir zaman duygularınla oynamadım. Beni bir dinlesen."

Gözlerimi kapatım dudaklarımı birbirine bastırdım. Sinir bozucuydu.

"Arkadaşlarımla buluşacağım."

"Benden daha mı değerliler?"

"Gitmeden önce sorsaydın hayır derdim. Ama evet, senden daha değerliler."

Arkamı dönmüş tekrar gidecekken koşarak karşıma geçip sarıldı sıkıca. Biliyordu en ufak temasta hemen yumuşadığımı. Ben de sardım kollarımı ona.

"Lütfen yedam. Çok yorgunum daha fazla yorma beni hm?" gözlerimi kapattım. Hala sıkıca sarılıyorduk birbirimize.

"Geç allahın belası geç." diyerek ona sarılı olan kollarımı çekip az önce çıktığım bina kapısından içeri ittim. Yan tarafta duran bavulunu da alıp içeri sürükledim. Yoshi önden ben arkadan 2.kata çıkıyorduk şimdi.

Bavulu bırakıp cebimdeki anahtarla kapıyı açtım. Biraz geç kalsam sorun olmazdı herhalde. Zaten beni pek sevmiyorlardı.

İkimizde içeri girdiğimizde bavulunu odama bıraktım. O da salona geçmişti.

"Hiç değiştirmemişsin evi. Yapıp astığım tablolar bile aynı yerinde duruyorlar."

L koltuğun diğer ucuna oturdum.

"Tabiki duruyorlar. Senin gitmen onların suçu değil. Hala benim için değerliler."

Ayağa kalkıp daha da yanaştı koltukta bana. Yanıma oturup kucağımdaki ellerimi tuttu.

"Özür dilerim. Aptallık ettim. Biraz daha fazla kazanmak için seni geride bıraktım. Gerçekten çok pişmanım, gittiğim ilk günden beri."

"Beni bir kere bile aramadın. Yetmezmiş gibi benim aramalarıma da cevap vermedin."

"Beni kandırdılae yedam. Oraya gittiğimde birşeyler ikram ettiler. Ben de yedim içtim, sonuç olarak beleşdi. Neyse ilaç atmışlar sanırım uyandığımda bir bankın üstündeydım. Telefonum, bavulum, param hatta senin bana aldığın o deri ceketi bile almışlar. Bir gün bile kalmak istemedim orada hemen geri Kore'ye dönecektim ama o durumda dönemezdim. Bir kere param yoktu. Seni de arayamadım. Bir işe girip çalişmak zorunda kaldım. İlk maaşımla berbat bir ev kiraladım. Ev kiralamadan önce parklarda yattım. Bir yılda anca toparlayıp gelebildim. Üzgünüm. Aklım hep sendeydi yemin ederim. Keşke en başında seni dinleseydim. Çok pişmanım Yedam gerçekten."

social media | harukyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin