18-19-20 arka arkaya attım atlamadan okuyun keyifli okumalar öptüm hepiniziii💜
BÖLÜM 20
Ve turnuvanın son maçı.
Herkesin ayrı bir stresi ve heyecanı vardı.
En çokta Jisung'un. Çok az kalmıştı ve uzun bir aradan sonra Jae'yi görecekti. Tek istediği Jae'nin onu fark etmemesiydi.
"Jisung"
Minho'nun ona seslenmesiyle sakin görünmeye çalışarak ona döndü. Soyunma odasındaki kargaşanın içinde onu arıyordu ve Minho'nun seslenmesiyle bulmuştu.
Okulda bir kargaşa hakimdi. Gimpo lisesi ve Seul lisesi birbirine karışmıştı koridorlarda tanıdıklarıyla sohbet etmek için ve maça çok az kalmıştı.
"Efendim Minho."
Minho heyecanlı bir şekilde gülümseyerek "Bu akşamki partiden haberin var mı?" Diye sordu.
Jisung'ta muhtemel gelecek tekliften dolayı heyecanlanırken "Evet sıra arkadaşım bahsetti." Dedi.
"Peki benimle gelmek ister misin?"
"Gelmeden beş dakika önce haber verdiğinde evin önünde seni bekliyor olacağım beni alman için."
"Seni çok bekletmeyeceğim." Dedi Minho da karşılık olarak.
İkisi de birbirine gülümserken Jisung "Maç için tüm iyi dileklerimi sana yollayacağım kazanmanız için." Dedi.
"Şimdiye kadar hiçbir maç için bir nedenim yoktu. Tek hedefim kazanmaktı. Fakat bugün kazanmak için bir nedenim var ve bir haftadır onun hayali ile yatıp kalkıyorum."
Jisung utansa da gözlerini kaçırmayıp "Teşekkürüm için bu kadar çok mu isteklisin?" Diye sordu.
Minho onun dibine girerek "Cavabını bildiğin sorular sorma." Dedi.
"Belki duymak hoşuma gidiyordur Minho. Senden duymak istiyorum. Söylesene çok mu isteklisin?"
Jisung'un meydan okuyuşu hoşuna giderken "Ne kadar istekli oluşumu bir bilsen kaçar gidersin çünkü ben artık dayanamıyorum." Dedi Minho tamamen dürüst bir şekilde.
"Emin ol ki kaçmam." Dedi Jisung ve ekledi "İhtimali bile yok ama kazanmasanız bile o teşekkür seni bekliyor çünkü."
"İkimiz de maçın bir bahane olduğunun fazlasıyla farkındayız." Dedi Minho.
Maçı bile sallardı şu anda. Basketbolu umursamazdı bile.
Ama onlar kendi hızlarında ilerlediler. frenleri de bu maçtı şimdiye kadar.
"Bahaneler sadece heyecanı arttırmak için değil miydi zaten?" Diye sordu Jisung alttan alttan bakarken.
"Lütfen dur. Hem bu hallerin hem tatlı hallerin beni öldürecek çünkü."
"Bu hallerim? Açsana biraz bunu?" Dedi Jisung. Minho ile uğraşmak güzeldi. Çünkü Minho'nun tüm odağı kendisiydi.
"Jisung git." Dedi Minho sabrının son demlerindeyken.
Jisung kıkırdayıp tatlı bir şekilde "Seni izliyor olacağım maçtan sonra görüşürüz." Dedikten sonra doğum günü kutlamasında boynundan öptüğü yere işaret parmağıyla ufak bir dokunuş yapıp yuvarlak çizdikten sonra Minho'nun yanından yani soyunma odasından ayrıldı Minho'nun tepkisine dönüp bakmadan.
Jisung gittiğinde Minho arkasından "Bu çocuk var ya en sonunda beni öldürecek yani. Öl dese ölecek kıvamdayım zaten." Diye söylendikten sonra dolaptan havlusunu aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
teslim tesellüm | minsung
FanficSevgilim Yalan olduk Köz dedik Kömür bulduk Kendine sor biraz Nedir bu içindeki Hiç bitmeyen ayaz Ve kutu içerikleri? Teslim olabilemem sana Bende olmadığın zaman Yanına gelebilemem senin Mesafeler yaman Üzemedi hiçbi' şey beni Senin sırtın gibi Had...