13. Geçmiş

83.6K 7.4K 2.9K
                                    

Selam,

Oy vermeyi ve satır arası yorumlarınızı bırakmayı unutmayın canlar.🙏

Keyifli okumalar.

Güneş kaybolduğundan beri Karaaslan köyünün üzerinden kara bulutlar kaybolmuyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Güneş kaybolduğundan beri Karaaslan köyünün üzerinden kara bulutlar kaybolmuyordu. Şimşek çakıyor, ardından büyük gürültüyle gök gürlüyordu. Bahçede ve tarlada çalışan insanların çoğu şiddetle yağan yağmurdan kaçarak evlerine sığınmışlardı.

Soğuktu.

İnsanın içini titretecek kadar rüzgâr vardı dışarıda. Pencereye çarpan yağmur damlaları birbirinden ayrılmadan aşağı doğru kayarken sanki camı delip içeriye girecek kadar hırçınlardı.

Kızının saçlarını okşayan Asiye gözlerini birbiriyle yarış halinde olan yağmur damlalarından çekmiyordu. Yaklaşık üç saattir kucağında uyuyan kızı yirmi dakika önce uyanmış, annesinin zoruyla lavaboya gidip tekrar Kadir'in çalışma odasına gelmişlerdi. Sabah yaşanılanlar Asiye'yi üzdüğü gibi Emine'yi hem üzmüş hem de korkutmuştu. Annesinin yanından ayrılmak istemeyen küçük kız korktuğu için eskiden olduğu gibi yine sessizliği seçmişti. Kızının bu halini en iyi bilen Asiye üzerine gitmiyor, onun sakinleşmesini bekliyordu. Eğer onu bir şeylere zorlarsa biliyordu ki Emine daha kötü olurdu.

"Karnın acıkmıştır kızım. Sana çorba getireyim mi?"

Kollarını Asiye'nin beline dolamaya çalışıp başını göğsüne bastırdı. "İstemiyor musun?" Başını havaya kaldırarak karşılık verdi. "Ama yemelisin, eğer yemezsen karnın ağrır." Yüzünü göğüslerine bastırdığında kızının saçlarını öpüp, "Tamam," dedi. "Birazdan getireceğim sana çorba."

Zor bir hayatı vardı her zaman, daha zor bir hayat yaşamamak adına evlenmişti Kadir'le. Kadir iyi bir adamdı ama annesi bu evde onlara huzur vermeyecek gibi duruyordu. Eğer tek başına olsaydı bu duruma sesini çıkarmaz, kocası için katlanırdı. Emine için ne yapacağını bilmiyordu. Ağabeyinin evinden şiddet yüzünden ayrılmıştı. Kızı güzel bir gelecek yaşasın diye kaçmıştı kaçmasına ama tekrar aynı şeyleri yaşamayı istemiyordu.

Eğer bu evde Emine mutlu değilse nasıl dururdu? Kızı sadece sabah kahvaltısıyla duruyordu. Korkudan annesinin kucağından kalkmıyor, sanki biri ona bağıracakmış gibi biri geldiğinde gözlerini sımsıkı yumuyordu. Onun bu hali Asiye'nin canını çok yakıyordu. Kendi nefsi ve isteği için evlenmemişti o, kızı huzurlu bir hayat yaşasın diye evlenmişti.

Bir kere bile dinlenmeden yatak odasına iç kapı yapan Kadir'den de ses seda yoktu. En son gitmekle ilgili konuştukları an ona sinirlenip yukarıya çıkmıştı genç adam ve o dakikadan sonra görmemişti onu. Duvar kırma seslerinin arasına arada sırada Mehmet'e bağıran sesi yayılıyordu etrafa. Sıkıntıyla iç çekip Emine'nin saçlarını öptü.

"Annem bu böyle olmaz, sen burada otur ben sana çorba alıp geleyim, olmadı sen de benimle aşağı gel."

Sustu, bekledi, gitmek için tepki vermedi. Daha fazla onu dinlemeden kucağına alıp ayağa kalktı. Fadime Hanım'la tekrar karşılaşıp huysuzluk yaşanmasını istemiyordu ama kızı için aşağı inmeye mecburdu. Aç bir şekilde bütün gün oturmasını bekleyemezdi.

YÜREĞİNE SOR [ RAFLARDA ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin