11. O benim kızım

86.2K 7K 3.9K
                                    

Keyifli okumalar canlar.

Oy verip yorum yapmadan geçmeyelim olur mu?

2000 bin yorum ve beğeni gelince çarşamba günü bölüm gelebilir. Ama lütfen satır arası yorumlarınızı bırakın, nokta veya harf olmasın. Yorumlarınız her zaman bana ilham oluyor.

İnstagram hesaplarım:

melekkas
yureginesorofficial

Kimilerine göre o, çirkef Asiye'ydi, kimilerine göre cazgır biriydi, kimilerine göre ise eli maşalı huysuz biriydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kimilerine göre o, çirkef Asiye'ydi, kimilerine göre cazgır biriydi, kimilerine göre ise eli maşalı huysuz biriydi. Herkesin gözünde farklı sıfatı olan Asiye hiç kimsenin gözünde güzel olmamıştı. Ne annesi onu güzel kızım diye sevmişti ne de babası. İlk eşiyle ilk kez karşı karşıya geldiklerinde adam onu alıcı gözüyle incelemiş, otuz iki dişini gösterecek şekilde sırıtmıştı karşısında. Ne güzelsin demişti, ne de güzel olduğunu hissettirmişti. Hayatın zorluklarıyla uğraştığı için de aynanın karşısına geçip kendini doğru düzgün hiç incelememişti bu zamana kadar.

Çok değil, üç saat önce ona güzel olduğunu söyleyen Kadir onu mutlu etmişti. Her ne kadar belli etmemeye çalışsa da bu söz fazlasıyla hoşuna gitmişti. Evet, eski eşi annesine Asiye güzel, onu bırakmak istemiyorum dediğini duymuştu duymasına ama onu bu denli etkilememişti bu sözler. İster istemez içinde hissettiği kıpırtıların artık durulması gerektiğini düşünüyordu. Eğer bu kıpırtılar geçmezse gülümsemek için zorlanan dudaklarını artık tutamayacaktı.

Gök gürleyince başını gökyüzüne kaldırdı. Hava kapanmış, yağmur yağdı yağacaktı. Artık bu düğünün bitmesini istiyordu. İnsanlar beş dakika oturmadan köyün meydanında oynuyorlarken misafir gibi onun için ayrılmış masada kızıyla oturuyordu. Yanında Kadir'in yengesiyle kız kardeşi Feride varken Kadir misafirlere hoş geldiniz demekten yanlarına gelemiyordu.

Sıkılmıştı!

Bu tantana bir an önce bitsin istiyordu. İnsanların bakışlarından, sözlerinden, seslerden gına gelmişti. Kızı da sıkılmış olacak ki artık kucağında oturmak istemiyordu. Koşup duran çocukların peşlerine takılıp onlarla oynamak istiyordu. Başka zaman olsa gönderir, oynamasına izin verirdi ama şimdi etraf çok kalabalıktı. Kaybolabilirdi. Bu yüzden kollarını neredeyse kızının karnına dolamış, ondan uzaklaşmasına izin vermiyordu.

"Kızım bıraksana oynasın çocuklarla, korkma kaybolmaz. Hem bu köyde herkes birbirini tanır, merak etme bebeni alıp gitmezler."

Başını iki yana salladı. "Yanımda dursun yenge, içim başka türlü rahat etmez."

Israr etmeyen kadın bakışlarını onun üzerinden çekti.

"Kocan Ordu karşılaması oynayacak belli ki baksana ortaya geçti."

YÜREĞİNE SOR [ RAFLARDA ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin