Lee Felix.. Buzun Prensi, asi ve hırçın. Melek yüzlü Şeytan diye tanınır. Çok zeki ve kurnaz olduğundan dolayı, hiç kimseye yenilmez. Dışardan bakıldığında masum görünen yüzü, onun gerçek benliğini saklar. Güzelliği ile herkesi büyüler. Mavi ve parlayan gözleri, uzun beyaz saçları, yüzünde, onun güzelliğine güzellik katan çilleri ve bembeyaz teni ile bir şaheser gibidir. Birçok kez saldırıya uğradı. Ama çevik ve kurnaz olduğundan dolayı kolayca alt edebilmişti. Masumlara zarar verenlere asla acımadan cezasını verirdi.
Doğduğu zaman annesine zarar verdiğinden dolayı babası tarafından baskı gördü. Bu da onu daha da hırçın yaptı. Hayatında, plan yapmadan asla kararlar vermedi. Onu yenilmez yapan özelliği de buydu. Gücü çok tehlikelidir. Bir kişinin beynindeki en ince kıvrımlara kadar dondurabilme özelliğine sahip. Çok yaratıcı bir Safkandır. Kendini kontrol etmeyi çok iyi bilir. Gücü ne kadar büyük olursa olsun, diğer Buzlara göre daha çabuk kontrolü öğrendi. Düzenli ve temiz bir kişiliğe sahip.
~
Sabah erkenden uyanan Prens, bakımını yaptıktan sonra odasında kurulmuş kitap okuyordu. Kitap okumayı çok severdi. Fantastik kitaplar okumak da onun için ayrı bir güzeldi.
Kitabına odaklandığı sırada kapısı çalmıştı. Kafasını kitaptan kaldırıp, kısa bir 'Gel' komutu verince içeriye giren bedeni görmesi ile kısa bir gülümseme sunmayı unutmadı. "Günaydın Seungmin!" Aynı şekilde ona karşılık veren yardımcısı, Prensine doğru yaklaşmıştı. "Prensim, söylediğiniz kişiyi yakaladık. Onun bir casus olduğundan emin misiniz?"
Prens Felix hafif sırıtıp ayağı kalkmıştı. "Hey Seungmin! Hiç fark etmedin mi? Her yerdeydi... Haddinden fazla gözüme çarptı ve taht odasını dinlemesi de benim için son noktaydı. Birkaç muhafız tarafından ise benim odamın çevresinde dolandığını duydum. Her kim tarafından gönderildiyse işini hiç düzgün yapamamış. Yazık..."
Prens, kendisine şaşkınlıkla bakan kişisel hizmetlisinin hâline hafifçe kıkırdayıp devam etti. "Kral olacak o beyinsiz hiçbir şeyden haberdar değil. Bu gidişle Krallığın kapısında yatan köpek bile onu oyuna getirecek. Yaşlı bunak..."
Prensin dedikleri, yardımcısını güldürürken Prensin de gülmesi uzun sürmedi. "Peki, şimdi ne yapacağız prensim?" Felix sırıtıp çekmecesindeki kırbacı çıkarmıştı. Elinde gezdirdiği kırbaca bakarken konuşmayı da unutmadı. "Şu casusun kimin, neyin, nesi olduğunu öğreniyoruz!"
Prens ve yardımcısı zindana doğru ilerledi. Merdivenlerden inerken kenara bulunan meşaleleri almışlardı ellerine. Merdivenleri tek tek inip zindan koridorunda, tahtaya bağlanmış gence doğru ilerlediler. "Demek casusumuz burada!" Felix neşeli sesi ile etrafındaki muhafızları bile korkutuyordu. 'Melek yüzlü Şeytan' diye geçirdiler içlerinden. "Nasılsın bakalım casus?!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐊I𝐍𝐆𝐃𝐎𝐌 𝐎𝐅 𝐄𝐋𝐄𝐌𝐄𝐍𝐓𝐒~ °HYUNLİX & MİNSUNG°
FanfictionDünya tarihinde, insanlık gittikçe büyüyüp yayılmış, soylular gelişmişti. Hüküm süren krallıklar ve halklar meydana gelmişti. Bir gün, şafak çökerken eşsiz bir çocuk dünyaya geldi. Bu çocuk normal değildi. Büyük bir element gücüne sahip olan ilk ve...