yirmi dört

259 16 22
                                    

Balonun önemli olayları bitmişti. Diplomalar alınmış, kepler atılmıştı. Şu an yumruk yaptığım elim çenemde, önümdeki bardağın ağzında parmaklarımı gezdirip etrafa bakıyordum.

Yalnızlığım yüzüne çarpmıştı.

Nart'ın arkadaşları gelmiş ve onu da yanımdan almışlardı. Onunla kavga edip günümü batırmak istemiyordum ama mesajlaşma konusunu da konuşmamız lazımdı.

Herkesin arkadaş grubu vardı, ben dört uzun seneyi ufak arkadaşlıklarla geçirmiştim. Alt dudağımı ısırdım ve masanın üzerindeki telefonumu açtım.

Nart Bilekci :

kuşlar, güzel birinin yalnız kaldığını söyledi

Birkaç dakika önce gelen mesaja gözlerimi devirip etrafıma bakındım.

Alin Canbaz:

yaa

ne yalnızlık ne yalnızlık

bardakla konuşuyordum az önce

gördüm

arkanı dönünce bir koridor yolu göreceksin

orada ilerle ve acil çıkış kapısına gel

Zaten canım çok sıkılmıştı, burada dans eden insanları izlemektense Nart'a hesap sorardım daha iyiydi. Ya da birbirimizi sinir ederdik. Klasik.

Dediği yolları yürüdüğümde karşıma acil çıkış kapısı çıktı. Kapıyı açtığımda yangın merdeninde gömleğinin üst düğmelerini açıp kolunu sıvamış bir Nart gördüm.

Tek kaşımı kaldırıp "Hayırdır?" dediğimde merdivenden kalktı ve merdivenlerin arasındaki o üç adımlık yerde iki adım attı ve dibime girdi.

"Sor." dediğinde boynumu kaldırıp gözlerine baktım. Gözleri yüzümün her bir noktasında geziniyordu. "Neyi?" dediğimde yutkundu ve dilini dudaklarının üzerinde gezdirdi.

"Hesabını diyorum, sor." elleri cebindeydi ve ben kapana kısılmıştım. "Böyle deyince olmuyor."

"Peki," dedi ve merdivene geri döndü. Oturdu. Benim geldiğim andaki pozisyonuna geri döndü. Uzun bacaklarından birini kendine çekti, diğerini de üç basamak aşağıya koydu.

"Neden yazdın?" diye ilk soruyu sordum. Minik adımlarla karşısındaki duvara yaslandım. Kollarımı göğsüme bağladım ve gülümsedim.

"Zevkine." Kaşlarımı kaldırdım. "Zevkine?"

Kafasını salladı. Sonra ellerini dizlerine koydu. "Aslında hayır, Zevkine değildi. Sadece..." devam etmedi.

"Sadece?" dediğimde yanağını sıvazladı. "Sana değer veriyordum. Ne bileyim koskoca üç sene yapayalnızdın. Sınıftan çıkmıyordun bile, ben de göz önünde olursan insanlar seninle konuşmak ister sandım." gözlerim dolmuştu. "Ne bileyim, ben sana kötü davranırsam seni korumaya çalışırlar sandım. Ama sikerim böyle işi ki olmadı. Yapmadılar. Üstüne geldiler, kalbini kırdılar. Ağladın belki de defalarca." dediğinde ayağa kalkmıştı ama yanıma gelmiyordu.

"Sonra, baktım ki kendini ders çalışıyorum diye geriye çekiyorsun." gözlerini kaçırdı. "Yazayım dedim, belki bilmeden arkadaş olurum sana sandım. Onun sonunu da boka soktum." dedi ve burnunu çekti. Gözlerimden yaşlar akıyordu.

Yanıma geldi. Ellerini yanaklarıma koydu ve baş parmağıyla gözlerimin altına akan yaşları sildi. "Ağlama, ağlaman gerektiği için söylemedim bunu." dedi ve önüme gelen saçlarımı geriye attı. Hüngür hüngür ağlarken buldum kendimi bir anda. Kafamı Nart'ın göğsüne yaslamış kendimi kaptırmış bir şekilde ağlıyordum.

Ellerini belime koydu ve çenesini başımın üzerinde hissettim. "İyi misin?" kafamı iki yana salladığımda nefes nefeseydim. Hızla benden ayrılıp yüzüme baktı.

Büyük ihtimalle maskaram ve göz kalemim akmıştı. Sorun yoktu. Dudakları yukarı çıktı. "Bugünün amacı çok farklıydı." dedi ve bana bakarak konuşmaya devam etti. "Başka bir şey yapacaktım." dediğinde kaşlarımı kaldırdım.

"Ne gibi?"

"Şu anki durumumuz o yapmak istediğim için hiç de uygun değil." dediğinde dudaklarımı büzdüm.

"Peki." sonra aklıma bir şey gelmiş gibi ona baktım. "Niye geciktin?" dediğimde dudaklarımın ağlamaktan şiştiğini düşünüyordum. Gözleri yüzümde dolandı, Dudaklarımda oyalandı. Gözlerini kapatıp başını geriye attıktan sonra gözlerime baktı.

"Gelmek istemedim, sonra da seni yalnız bırakmak istemedim." kafamı salladım. Ellerimi yanaklarıma götürüp kurumak üzere olan yaşları sildim. "Sınama," diye mırıldandığını duyunca kaşlarımı çattım. "Ne?"

"Sınanıyorum diyorum, Allah beni sabahtan beri çok güzel sınıyor." gülümsedim. Elimi uzattığımda bir elime bir de bana baktı. "Ne?" dediğinde "Barışalım mı?" dedim yavru köpek bakışı atarak. Ellerini saçlarından geçirdi ve kafasını salladı.

"Barışalım madem."

🌟

bölüm sonu.

bence çok güzel kisslik bi sahne vardı ama yazmaktan son anda vazgeçtim sğfmxpmdkxnxoxm

biraz daha bekleyeceğiz, günlüğe geri dönüş yapacağım demiştim ama sanırım dönmeyeceğim.
sadece arada okuduklarına falan şahit olacaksanız

Hadi görüşürüz 🤍🤍

ASİL | texting (DÜZENLENECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin