8.Bölüm

14 2 0
                                    

~İyi okumalar~

...

Bölümdeki Şarkılar:

The Moody Blues -Meloncholy Man

Sekizinci Gün:

06.11.2021

Yatakta kalbimdeki ağrıyla doğrulurken acıyla inledim. Kalp krizi falan mı geçiriyordum acaba?Allahım sen benim intihar etmemi istemiyor musun? İllaha senin sayende mi öleceğim ben?

Kahvaltı yapasım yoktu. Yüzümü yıkayıp odama geri döndüğümde kapım açıldı.

"Deniz kahvaltıya gel." dedi annem.

Çalışma masamın başına otururken "Ben yemeyeceğim. Hizmetliye söyle portakal suyu yollasın." dedim. Başını salladı. Yemek yememi istemediği için işine geliyordu.

Kapımı kapattı. Kulaklığımı bilgisayarıma takıp şarkı açtım. Kutuya kaldırdığım günlüklerimden birkaç tanesini masaya bırakıp diğerlerini tekrardan kaldırdım. Günlüklerimi okumaya karar vermiştim.

Bana mesaj atabilecek herkese "Beni birkaç saat rahat bırakın. Ararsanız duymam." yazıp telefonu kapattım.
Milas da dahil. Kapağında yıldızlı bir gökyüzü olan günlüğü elime aldım.
Hangi yıllar arasında olduğu da yazıyordu.

2019-2020.

Rastgele bir sayfayı açtığımda denk gelen güne inanamadım.

15.09.2020
Deniz hızlı adımlarla yeni kampüsünde gezinirken bir yandan da sınıfını bulmaya çalışıyordu. Abisi ona okula gelmeden önce yardımcı olsa da Deniz'in işi biraz zordu çünkü çok kalabalıktı.

Söylenerek koridorda gezinirken en yakın arkadaşı Karan'la çarpıştı.

"Kanka!" diyerek sevinçle ona sarıldı Karan. Deniz de hemen karşılık verdi.

"İnek gibi giyinmişsin hayırdır?" dedi Karan dalga geçerek. Deniz'in üzerinde kısa kollu, çiçekli bir gömlek ve kot etek vardı. Ayaklarında da beyaz spor ayakkabılar. Saçlarını da dağınık bir topuz yapmıştı.

Etraflarından geçen kızlar mini elbiseler ve topuklu ayakkabılarla gelmişlerdi. Deniz onlara iğrenerek baktı. Bu elbiseler okulda giyilecek elbiseler değildi. Dışarıya çıktığı zaman giyebilirdi ama okulda mümkün değildi.

O sırada yanlarından kızıl bir çocuk geçip gitti. İrel, kızların çocuğa imrenerek baktıklarını görünce derin bir iç çekti. "Ne oldu? Çocuk hoşuna mı gitti?" dedi Karan, Deniz'i sinir bozucu bir şekilde dürterek.

Deniz ona yumruk yaptığı elini gösterdi. Karan tırsarak gülmeyi bırakırken Deniz, kızıl çocuğun gittiği tarafa döndürdü vücudunu. Nedense ileride bir şey onları yine karşılaştıracakmış gibi hissetti. Karan'a döndüğünde Karan etrafına bakarak sırıtıyordu her zamanki gibi.

"Ben gidiyorum."

Sarıldılar birbirlerine. "Heyecan yapma. İyi dersler tatlım."

Karan, Deniz'in utangaç olduğunu bildiği için bunu söylemişti. Ama Deniz'in fakülteye alışması çok kolay olacaktı. Deniz sınıfına girdiğinde herkesin gözü ona döndü. Hemen bir yer bulmaya girişti. Amfinin ortalarında bir yere oturdu.

Hoca içeri keyifli bir gülümsemeyle girdi.

Bu gülümseme Deniz'in içini rahatlatmıştı.

Maskenin Altındaki Ölü RuhlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin