11.Bölüm

27 1 0
                                    

~İyi Okumalar~

...

Bölümdeki Şarkılar:

Manga-Dursun Zaman

Madrigal-Anı

On Birinci Gün:

09.11.2021

Ellerimin altındaki kıvırcık saçları okşarken huzurla gülümsedim. Kucağımda yatan kişinin gülüşüyle beraber gülümsemem daha da büyüdü.

Büyük eli, yanağımı yavaşça okşarken gözlerimi cennetim olan ela gözlere sabitledim.

Saat gece ikiye on vardı. İki saat önce Balım'ın nikahından gelmiştik. Sonra da Milas evine gelmemi istemişti. Çok film izlediğim için ilk başta korksam(!) da Milas'ın bana söylediği GÜVEN VERİCİ sözlerden sonra Demir sayesinde annemden izin alıp evine gelmiştim.Gördüğünüz üzere 20 yaşında koskoca bir kadın olmama rağmen anneme bağlıyım. Milas lüks döşenmiş, iki odalı bir rezidans dairesinde yaşıyordu tek başına. Ailesi de buraya yakındı.

Evi sahil manzaralıydı.

Sahile bakan cam bütün duvarı kaplıyordu. Sanki sinema ekranında altımızdaki şehri izliyormuşuz gibiydi.

Onuncu katta oturuyordu.

Manzara tek kelimeyle harikaydı.

Yanımdaki manzara da harikaydı. Kısık ela gözlerinin ardından bana bakıyordu.

Kıvırcık saçlarını yavaşça okşadım. Elleri belime inmişti. Evine geldiğimizde bana tişörtünü vermişti. Kalçamı kapatacak kadar uzundu tişört. Ama yatakta uzandığım için tişört yukarı kaymıştı. İkimiz kalın yorganın altında birbirimize sarılmıştık. O yüzden altımı görmüyordu ve bilerek bakmıyordu.Ve kafasını göğsüme koymuş, gözlerini hafifçe kısmıştı.
Dudaklarımı araladığımda gözleri dudaklarıma indi.

Biraz çıldırtsam mı acaba?

Dudaklarımı kapattığımda sesli bir nefes eşliğinde güldü. Oda karanlıktı. Şehrin ışıkları odaya azıcık vuruyordu. Yüzünü görüyordum sadece.

"İrel." dedi fısıldayarak.

Sakal olmayan yüzünü inceledim. Sakal sevmiyordu.

"Efendim?" dedim. Gözleri kapanmak üzereydi. Çok yorulmuştu. "Kollarında uyuyabilir miyim? Bana kendine bir şey yapmayacağına söz verir misin ben uyurken?"

O sırada baş parmağı dudaklarımda yavaşça geziniyordu. Bense ona daha da kapılıyordum.

"Söz." dedim fısıldayarak. Başımı hafifçe eğip yüzümü yüzünün hizasına getirdim.

Gözlerim bana bakan ela gözlerinden ayrılıp dudaklarına indiğinde yutkunduğunu gördüm.

"Bana ne yaptın sen?" dedim. Normalde bütün filmlerde ve kitaplarda bunu erkekler söylerdi çünkü ana karakter kız her zaman ana karakter erkeğin hayatını tamamen değiştirirdi. Ama bizde tam tersiydi. Milas'ın hayatında her şey yolundaydı ve benim hayatına girmem onun hayatında kötü anlamda bir değişiklik yapmamıştı. Ama Milas benim hayatımı hem iyi, hem kötü anlamda tepetaklak etmişti.

Sabah dersimiz yoktu. Bugün tamamen boştuk ve ben bütün günümü onunla geçirmek istiyordum. Ne kadar yaşardım bilemiyordum. Ama ben kısacık ömrümün geri kalanını onunla geçirmeye razıydım.

"Sana neler hissettirdiğimi çok merak ediyorum." dedi fısıldayarak.

"Kelimelerle anlatmamayı tercih ederim." dedikten sonra onu öptüm. Cevabım onu öpmek değildi. Sadece öpmek istemiştim.
Bana karşılık verirken gözlerini kapattı. Gözlerimi kapatırken ellerimi saçlarına daldırıp hafifçe çektim. Derin bir nefes aldığını duydum. Milas'ın elleri belime indi tekrardan. Beni öperken belimi iki eliyle birden okşuyordu.

Maskenin Altındaki Ölü RuhlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin