hırsız

438 55 63
                                    

🤲🤲yazım hatası yoktur inş🤲🤲

Telefonunu açıp saati bir kez daha kontrol etti. İlk günden işe geç kalmak istemiyordu. Hâlâ 10 dakikası vardı. Gerçi çoktan evin önüne gelmişti. Zili çalacağı sırada kapı sonuna kadar açıldı. Bayan Choi telaşlı bir şekilde dışarı çıktı. Hayır, daha doğrusu fırladı. Öyle ki Kai çarpışmamak için sağa kaydı.

"Ah, geldin mi Kai? Kusura bakma çok acil toplantımız çıktı. Oraya gitmemiz lazım."

Olaylar fazla hızlı geliştiği için Kai'nin kafası bir anlığına karıştı ancak anladığını belirtmek icin başını yukarı aşağı salladı.
"Peki Sangchu?"

Bayan Choi bir yandan saçını düzeltmeye çalışıyorken bir yandan da Kai'ye cevap veriyordu.
"Sangchu hâlâ uyuyor ama onu birazdan kaldır, olur mu? Uyku düzeni bozulmasın. Evi zaten biliyorsun. Eğer ki bir şeye ihtiyacın olursa market sokağın başında. Bir şey sormak istersen de numaramı biliyorsun."

Bayan Choi öyle hızlı konuşuyordu ki Kai işlerinin ne kadar acil olduğunu onlar söylemeden anlamıştı. Bayan Choi  eindeki anahtarı Kai'ye uzattı.
"Bu yedek anahtar sende dursun. Ne olur ne olmaz."

Kai anahtarı eline alıp inceledi.
"Peki, Bayan Choi. Gözünüz arkada kalmasın."

Bayan Choi Kai'ye gülümsedi ve evin önüne park ettikleri arabaya bindi. Kai yeni fark etmişti içinde Bay Choi'nin de olduğunu. Araba hızlıca gözden uzaklaşırken Kai de eve girdi. Ellerini yıkadı. Daha sonra da Sangchu'yu kontrol etmek için odasına gitti. Odanın kapısını yavaşça açtı. Sangchu'nun odası çok büyük değildi ama içi oldukça ferahtı. Duvardaki rafta bir sürü oyuncak vardı. Peluş tavşanlar, arabalar, legolar...

Kai yatakta yatan küçük bedene baktı. Sangchu huzurlu bir şekilde uyuyordu. Saçları kabarmış ve birbirine girmişti. Yanakları pembe ve yumuşak duruyordu. Tek eliyle yanındaki peluş oyuncağına sarılıyordu.

"Bu çocuk...ÇOK TATLIIIII!"

Kai ses çıkarmamak için dudaklarını birbirine bastırdı. Ufak çaplı bir krizin ardından kapıyı yavaşça kapattı. Ufaklık o kadar güzel uyuyordu ki onu şu an uyandırmaya kıyamazdı.

"Ona güzel bir kahvaltı hazırlayayım."

Kai mutfağa gidip buzdolabının açtı.

"Un, süt, yumurta, şeker...hepsi var."

Pankek için bütün malzemeler hazırdı. Her ne kadar pankek yapmayı biliyor olsa bile internetten tarifi açıp baktı. Pankek harcını hazırlarken Sangchu'nun odasından gelen sesleri duydu. Ellerini yıkayıp odaya gitti. Kapıyı açtığında Sangchu'nun yatağında uyuşuk bir suratla oturduğunu gördü. Gülümsedi.

"Günaydın Sangchu."

"Günaydın an-"
Sangchu duyduğu sesin annesine ait olmadığı fark edince şaşkınlıkla kapıya baktı.
"Kai abi!"

Sangchu'nun yüzündeki gülümsemeyi görünce Kai de gülmeden edemedi. Yanına gidip saçlarını okşadı.
"Birileri uykusunu almış gibi duruyor."

Sangchu uyuşuk bir ses tonuyla konuştu.
"Aslında biraz daha uyuyabilirim.~"
Kendini yavaşça yatağa bırakırken Kai'nin elini sırtında hissetti.

"Olmaz küçük bey. Annenden talimat aldım. Kalkman gerek."

Sangchu dudaklarını büzüp tatlı tatlı Kai'ye baktı.
"Amaaaa."

Kai ufaklığın çabasına gülümsedi.
"Sana bir sır vereyim mi Sangchu? Bu numaralar bana işlemiyor."
Her ne kadar böyle demiş olsa da içten içe eriyordu.

BAKICI - sookaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin