"bu hayatta bana en değer verdiğin kişi kim diye sorsalar hiç düşünmeden sevdiğim adam derdim " dedim yanağını okşamaya devam ederek. Gözlerimin içine acı ile bakmaya devam etti.
Bedenim uyuşmaya başlamıştı.
"Yaşadıklarıma rağmen beni ayakta tutan...
Yaram yavaş yavaş iyileşiyordu ama arada ani haraketler yapınca ağrı kendini belli ediyordu.
Mehir ablanın dışarıda işi olduğu için şirine bakmamı rica etmişti. Buse ne kadar beni evde tek bırakmak istemese de 2 gündür restaurantayolluyordum. Esma teyze ve ferit amcada Mardin'e dönmüşlerdi
Banyodan çıkıp giyinme odasına geçtim. Dolaptan kısa kot şort ve siyah bir tişört çıkarıp giydim. Beyaz spor ayakkabımı da giyip. Odama geçtim. Saçımı kurutmaya başladım. Saçımı kurutup üsten at kuyruğu yaptım önden iki tutam bırakıp. Maskara ve dudaklarıma balmımı sürüp kalktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Merdivenlerden inip portmantonun üstündeki anahtarları ve telefonu mu cebime atıp çıktım.
Mehir abla almıştı telefonu bana ulaşabilmeleri için ne kadar istemesem de almasam kırılacağını söyleyince el mecbur aldım.
Mehir ablaların evinin önüne gelince zile basıp bekledim. Kapı açılınca hazırlanmış mehir ablayı gördüm. Gülümseyerek içeri girdim.
"Nazlıcım Teşekkür ederim cidden. Şirin odasında uyuyor yeni uyudu zaten 2 saate anca uyanır. Sende evde takıl kafana göre" dedi gülümseyerek. Kafamı sallayıp
"Önemli değil abla evde zaten canım sıkılıyor hem şirine ile oynamak bana iyi geliyor" dedim gülerek. Kafasını salladı gülümseyerek
"O zaman ben kaçtım" dedi mehir abla kafamı sallayıp
"Tamam" dedim. Çantasını alıp evden çıktı. Şirinin odasına çıkmaya başladım. Odanın önüne geldiğimde yavaşca kapıyı açıp şirini kontrol ettim. Uyuyordu şirine. Bebek telsizini alıp aşağı indim.
Mutfağa geçip birşeyler yapmaya başladım. Karnı yarık, pirinç pilavı, mantı, sarma, dalyan köfte, mercimek çorbası ve sütlaç yapmaya karar verdim. Karnı yarığı fırına verip mantı hamurunu yoğurdum. Mantı hamurunu yoğurunca bir köşeye bırakıp sarma harcını hazırlayıp sarmaya başladım. Sarmayı ocağa koyup mantıyı açıp içini doldurup kapattım. Yaptığım mantıları bir tepsiye koyup masanın üzerine bıraktım. Karnı yarığı fırından çıkarıp tezgahın üzerine bıraktım. Dalyan köftenin harcını hazırlayıp köfteyi yaptım. Köfteyi fırına verip mantıyı ocağa koydum. Mercimek çorbasını yapmaya başladım. Sarmayı ocaktan alıp tezgaha koydum. Mantı da olunca suyunu süzüp tabağa koydum. Çorbanın altını kısıp sütlacı yapmaya başlamıştım ki şirinin sesini duydum telsizden. Mutfaktan koşarak şirinin odasına çıktık. Odanın kapısını açıp beşiğe yaklaştım. Şirin beni görünce ağlamasını kesip kollarını bana uzattı. Kucağıma alınca kollarını boynuma sardı. Banyoya gidip elini yüzünü yıkayıp kuruladım. Mutfağa gelince bebek sandalyesine oturturup uyanınca yemesi için önceden çıkardığım meyveli yoğurdu alıp yedirmeye başladım. Yoğurdu yiyince biberonuna su koyup eline verdim. Sütlacı yapmaya başladım. Fırından köfteleri çıkarıp tabağa koydum. Sütlacı tatlı tabaklarına koyup buzdolabına koydum. Mercimek çorbasının altını kapatıp mutfağı toplamaya başladım. Yemekleri tabaklara koyup masaya bıraktım. Bulaşıkları da yıkayıp şirini kucağıma alıp oturma odasına geçtik. Yaram sızlıyordu ama sorun etmedim. Kanepe uzanıp şirini kucağıma oturturdum. Yaram acıyınca dişlerimi sıktım. Şirin elini karnıma koyup okşadı
