7. BÖLÜM

232 11 13
                                    

Ağırlığını sol ayak bileğine aktararak döndü ve ahşap kuklaya kılıcıyla sert bir darbe indirdi. Devasa kılıcın keskin yüzeyi kuklanın derinliklerine girerken Kuron zorlanarak da olsa kendine ait olanı kukladan kurtarabildi. İki hafta süren uçuş eğitimleri boyunca, Kuron yalnızdı. Uçamadığından eğitimlere girememişti ancak elde ettiği bu zamanı bireysel eğitimleri ile geçirerek kendini geliştirmişti. Gelecek gün takımlarıyla ilk sınavlarına gireceklerdi ve Kuron kendini oldukça hazır hissediyordu. Voyriah' ın zihinsel saldırılarını görmezden gelmiş ve iki hafta süreyle eğitimine odaklamıştı. Sınavda birlikte olacağı grubun belli olmasıyla da beklentisi sonlanmıştı. Kuron, Voyriah ile aynı takımda yer alma düşüncesiyle dehşete düşmüştü. Takımlar açıklandığında ise Thrym ve Sleria'yla savaşacağını öğrenmiş bedenini saran rahatlama duygusuna engel olamamıştı. Kalsten "Takımların belirli bir güç dengesi içerisinde olması gerektiğinden en iyi öğrenci - Thrym - ile en kötü öğrenciyi - Kuron - aynı takıma yer alacak." dediğinde dahi Kuron bunu umursamamıştı. Ne kadar güçlü olduğunu herkese gösterecekti.

Çalışmasının yeterli olduğunu düşündüğünde kılıcını deri kılıfına yerleştirdi ve duş alabilmek için öğrenci odalarının bulunduğu binaya gitti. Bedeni soğuk suyun etkisi ile sarsıldığında tüm stresin ve yorgunluğunun kendisini terk ettiğini hissetti. Çevredeki herkesten daha çok çalışmıştı ve yarınki sınavı koşullar ne olursa olsun kazanacaktı. Omurgasının başlangıcında yer alan ize yavaşça dokundu. Parmaklarının daha önce ona saldıran adamın bıraktığı bu izi keşfetmesine izin vermişti. Hilale benzeyen iki siyah şekil birbirini tamamlayacak gibi dururkan aralarında oluşan boşluk, mavi ten rengiyle birleşerek patlamaya hazır mavi bir küre izlenimi veriyordu. Ve bu iz onun yaşamak zorunda olduğu bir felaketti, kanatlarını kilitlemişti.

Duşu bittiğinde üzerine klasik rutinin aksine beyaz bol bir gömlek giydi. Binadan çıkarak Pandemonium Bilgi Tapınağı' na doğru yürümeye başladı. Henüz pazar yerinden geçerken Sleria ve Thrym ile karşılaşması anlamlandıramadığı bir şekilde gülümsemesine neden olmuştu. Geçen iki haftalık zaman sürecinde öğrencilerin mensup oldukları sınıflar da belirlenmişti. Sleria, bir ozan olarak seçilmişti. Ozanlar, tokmakla çalınan zarif arp benzeri telli bir çalgı kullanan büyücülerdi. Thrym ise eğitimin ilk evresinde de kendisini gösterdiği gibi nişancı sınıfına alınmıştı. Ancak hernekadar nişancı olsa da sınıfının diğer üyeleri yanlarında iki küçük Eter tabancası taşırken, o sağ kolunda ona eşlik eden büyük bir Eter topu kullanıyordu.

Thyrm nihayet Kuron'u bulduğunda yorgundu ancak merak içerisindeydi de, konuşmaya başladı. "Hey, Kuron neredeydin? Bitiş uyarısından itibaren seni aramaya başladık ancak hiçbir yerde bulamadık." "Çalışıyorum sadece." dedi Kuron ilgisizce. "Bedenini fazla zorluyorsun. Sınav yarın ve tamamen dinlenmiş olmalısın." dedi Sleria ve ekledi: "Yarın bir takım olarak görünebilmemiz için aynı renkte pelerinlerimiz olacak fakat renk konusunda kararsızlık yaşıyoruz."

Kuron, soru soran bakışlarını Thrym' e çevirdi. Thrym "Hey garip bakışlarınla beni incelemeye son verebilir misin? Bunun gereksiz olduğunu ona söyledim ancak farketmiş olacağın gibi beni dinlemedi." diye cevap verdi. Bu sırada Sleria elindeki mat bordo renkli kumaşı inceliyordu. "Ona dikkat et, giyebilmemiz imkansız olan renkler seçmesin." dedi Kuron. "Peki ya sen ne yapacaksın?"

"Bilgi Tapınağı' na gideceğim, birkaç şey okumak istiyorum."

"Pekala, akşam yemeğinde görüşürüz. Hey hayır... Sleria o renk olmaz!" dedi Thrym ve koşarak Sleria' nın yanına gitti. Kuron, hafifçe gülümsedi. Arkadaşlarını seviyordu.

Zemine inen yüksek merdivenlerden geçerek Pandemonium Bilgi Tapınağı adıyla tanınan kütüphaneye girdi. İlk katı, raflardaki kitapların isimlerine bakarak gezdi. Dikkatini çeken bir kitap göremediğinde ikinci katı incelemeye karar verdi. Kuron balkona benzer bir yapı şeklinde tasarlanmış katta yürürken kahverengi deriden oluşan eski bir kitabın önünde durdu. Altın işlemeli kapağında Asmodiyerler ve Barış yazıyordu. Uzun mavi parmakları bu antik parçayı sarmalarken kullanılan derinin nadir bulunan bir hayvana ait olduğunu farketti. Dürüst olmak gerekilirse parmak uçlarındaki hissi verebilecek canlı türünün varlığını sürdürdüğünü dahi düşünmüyordu. İçerisini büyük bir heyecanla incelediğinde ise hayal kırıklığına uğradı. Kitapta barış ile ilgili birtakım görüşler bulunuyordu. Fakat bu görüşler Asmodiyerlerin intikamı hakkındaydı. Kuron kitabı kapatacakken dikkatini çeken yazıyla duraksadı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 11, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AION: Siyah ve BeyazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin