0.1

1.6K 107 92
                                    

***

"Sunoo çık artık şu evden!" Yaklaşık 10 dakikadır kapının önünde bağırıyordu ve umrunda bile değildi. Çıkmadan önce biraz daha oyalanmaya karar verdim.

Sesi artık çıkmaz olduğunda da umursamadım çünkü biliyordum ki beni bırakıp hiçbir yere gidemezdi. Gerekirse okula bile gitmezdi benim için. Haklı ya da haksız olmam fark etmiyordu. Ona küs oluşum kadar daha çok üzen bir şey yoktu onun için.

Arkadaşlığımızın 6. kuralıydı bu. Eğer küsersem benimle barışmadan gidemezdi. Aynı şey o bana küstüğünde geçerli değildi tabii ki. Çünkü benim tatlılığıma dayanamaz hemen barışırdı. Biraz saf olabiliyordu bu konularda.

Bazen haksız olsam da süründürmek için yaptığım doğruydu. Bugünse gerçekten haklıydım. Bugün erkenden çıkıp bizimkilerle kahvaltı yapmaya gidecektik. Şu an kapının ardındaki malum kişi yüzünden gidememiştik çünkü dün Mari'nin ödevine yardım ettiği için geç uyumuştu.

Birincisi Mari bizim sınıftaydı ve gerçekten ondan hoşlanmıyordum. İkinci olarak da geç uyuyacağını bana haber bile vermemişti. İkisi de kabul edilemeyecek şeylerdi benim için.

Formamın ceketini alıp sonunda çıkmaya karar verdiğimde gerçekten kendisini şanslı saymalıydı. Bugün onu daha fazla süründüresim gelmemişti. Kapıyı açtığımda merdivenlere oturmuş uyuklayan Jay ile gülümsememi durduramamıştım. Bu haliyle biraz tatlı olduğunu kabul etmeliydim. "Kalk hadi okula geç kalacağız." sesimi duyduğunda irkilmişti. Anlaşılan gerçekten çok geç uyumuştu. Bugün Mari kötü bakışlarımın hedefi olmayı hakediyordu.

Bilerek yaptığını biliyordum. Dünkü ödev zor bile değildi. En yakın arkadaşı da kimyada gayet iyiydi. Gecenin bir saati Jay'i aramasındaki amacı gayet biliyordum. Jay salak olabilirdi ama ben değildim.

Merdivenlerden inerken sesini çıkarmadı. Suçunu bilen yavru köpek gibi beni takip etti. Binanın kapısından çıkmadan önce arkamdan sarıldı. "Özür dilerim bebeğim. Çok ısrar ettiği için kıramadım." dedi.

"Kıracağım ben bir yerlerini o zaman göreceksin. Bu kadar kolay kurtulacağını sanma sakın."

Usluca başını sallayıp elimi tuttu. Beraber arabaya yürüdüğümüzde kendi tarafına geçmeden önce benim kapımı açtı. Normalde böyle şeyleri yapmazdı ama ne zaman gönlümü almaya çalışsa tüm inceliklere dikkat ederdi. İlgiyi ne kadar çok sevdiğimi en iyi o biliyordu çünkü.

Koltuğa oturduğumda o da kendi tarafına geçip oturdu. Ben kemerimi bağlarken o en sevdiğim şarkıların olduğu playlisti başlattı. Ardından biraz ilerideki Jake ve Sunghoon'u almak için yola çıktık. Arada çok mesafe olmasa da normalde Jake'in evi bizim oturduğumuz binaya daha da yakındı. Bugünkü planlar doğrultusunda Sunghoon'un erken uyanmayacağını bilerek erkenden onlara gitmişti fakat bu defa da planı bozan Jay olmuştu. Mari'yi sırf bu yüzden bile gerçekten boğacaktım.

Sunghoon'un binasının önüne geldiğimizde çoktan dışarıda olduklarını gördüm. Jay haber vermiş olmalıydı. Gerçi tüm gün dışarda bekleme ihtimali olan bir ikiliydi bunlar.

İkisi de hızla arabaya bindi "Kardeşim biraz daha bekletseydiniz götümüz donacaktı sağ olun." Hava neredeyse 40 dereceydi. Sunghoon'un kafasına şaplak atarak "Arka ceplerine buz torbası koymuş da." diye açıkladı durumu Jake.

"Umarım arabama o şekilde binmemişsindir çünkü seni atarım dışarı."

Bu defa kafasına şaplak yiyen ben olmuştum. "Bu senin araban değil bücür." diyen Sunghoon kötü bakışlarımın yeni hedefiydi. "Benim nerem bücür? Jake benden kısa hem."

that way | sunjay ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin