Eylül zor da olsa ismini bulmuştu hemen isminin yanına baktı ve böğürdü: İNANMIYORUM!!
***
Kazanmıştı! Evet mülakattan geçip yurtdışına gitmeye hak kazanmıştı. Çok sevinmişti yerinde duramıyordu. Cerende çok sevinmişti, arkadaşının bu olayların üzerine yurtdışına gitmesi ona çok iyi gelecekti. Ceren Eylüle sarılıp tebrik etti, sonra sınıfa çıktılar. Eylül sevincinden çok hızlı çıkıyordu, Ceren arkasından geliyordu fakat yorulmuştu. Eylül sınıfa girdi ve 'KAZANMIŞIM' diye bağırdı. Sınıftakiler onu tebrik etti. Serkan kötü bir bakış atsa da Eylül aldırış etmedi. Sırasına geçmiş ve ablasına mesaj atmıştı. Daha uyuduklarını tahmin ederek telefonu cebine koydu. Hala inanamıyordu, kısa süreliğine de olsa yurtdışına gitmeyi düşündükçe çıldırıyordu.
Öğle arası olmuştu, Cerenle bir parka gidip sigara yakmışlar bu sıradada annesini aramıştı
E: ANNEE!!
A: Eylül ne bağırıyosun bişey mi oldu kızım
E: Anne kazanmışım, mülakatı kazanmışım. Yurtdışına gidiyorum!!
A: Gerçekten mi, çok sevindim kızım seninle gurur duyuyorum
E: Teşekkür ede..
O sırada Hasanın yani yeğeninin sesi gelmişti ve arama sonlanmıştı.
Eylüllerin olduğu parka Serkanlarda gelmişti, uzakta olsa birbirlerini görebiliyorlardı. Serkan arada baksa da Eylül bakmak istemiyordu. Çünkü ona umut vermesinden korkuyordu. Bu onun canını daha çok yakardı. Okula geri dödüklerinde Eylül tuvalete gitmişti Ceren sınıfta oturuyordu. Tam o sırada Serkan Cerenin yanına geldi:
S: Ceren.
C: Efendim Serkan.
S: Ceren bişey mi oldu. Eylül eskisi gibi değil. Ben bi odunluk mu yaptım.
C: Saçmalama napacaksın ki.
S: Noldu o zaman?
C: Bilmiyorum, bana bişey söylemedi. Haberim yok.
S: Ceren sen bişey biliyosun, lütfen söyle.
C: Serkan gerçekten bilmiyorum. Bilsem söylemezmiyim.
Serkan o sırada yüzünü kapattı. Ceren ayağa kalktığında gözündem bir damla yaş düştüğünü gördü. Ağlıyordu. Serkan Eylül için ağlıyordu. Ceren tuvalete giderken Eylülü gelirken gördü. Gelmesini bekledi ve gelince olayları anlattı ama Eylülün sevinçten bunu düşünecek hali yoktu.
Okul bitmiş Eylül Cerenle biraz gezil eve gelmişti. Kapıdan girer girmez herkes bir anda 'SÜRPRİİZ' diye bağırdı. Annesi almanyaya gitmesini kutlamak için pasta almıştı. Ablaları ve babası eve ondan önce gelmişti. Eylül çok şaşırmıştı. Beklemiyordu böyle birşeyi. Üstünü değiştirmeden küçük bir kutlama yaptılar. Eylül çok mutluydu, bütün akrabaları arayıp tebrik etmişti. Şimdi geriye bir tek gideceği günü beklemek kalıyordu.