Bazen nefret aşka dönüşebilir mi? Yani tam nefret demiyelim de sıkıntı diyelim.
Bu soru saatlerdir aklımı kurcalıyordu snape'den ceza alana kadar evet ceza almıştım hem de 2. Dersten.Flashback
"Evet sorumu cevaplamak isteyen"
Ravenclaw ve slytherin'in ortak dersi vardı bugün ilk dersten yılancıkları görmek epeyli bunaltıcı, Slytherin'den pansy dışında pek kişiyle konuşmam ama o da artık çevresi yüzünden hiç hoş olmayan davranışlar sergilemeye başlamıştı özellikle malfoy yüzünden.
"Bayan beck sorumu cevaplamak ister misiniz?"
"Bayan beck" bu sefer sinirli sesi beni kendime getirmişti.
Hızlıca ayağa fırlayıp "Evet profesör snape"
"Ne düşünüyorsanız iksir sınıfını temizlerken de düşünebilirsiniz bayan beck"
Diyip dersi anlatmaya devam etti.
...
İksir sınıfını temizleme macerası böyle gelişmişti işte şimdi ise dersleri bitirmiş iksir sınıfına doğru yol alıyordum."Hey bayan hırçın"
"Ne"
"İşte tam olarak bundan bahsediyorum" ve yine george 'şakaci' weasley karşıma çıkmıştı.
"Ne istiyorsun tam olarak weasley"
"Hiç caniimmm ne olcak güzeller güzelli çiçeğimi koridorda gördüm bir selam vermek istedimm"
Bana çiçek denmesinden hoşlanmam ama o deyince bir değişik geldi, umarım yanlış düşünüyorumdur.
"E tamam verdin selamını git şimdi"
"Ama çok kırıcı oluyorsun çiçeğim hem nereye böyle apar topar dökül bakalımm"
"Seni alakadar eden bir durum yok weasley"
"Hadi ama çiçeğimm"
Beni daha fazla bunaltmaması için cevap vermek zorunda kalmıştım.
"İksir sınıfına koca burunlu snape ceza verdi. Nedeni ise derste daldığım için sorusuna cevap veremem ama nerde onda düşüncelik"
"Yoksa beni mi düşünüyordun"
"Hayır tabi ki de asla" pek öyle söylenmez.
"İntikam alabilirim"
"Böyle bir şey olmayacak"
"Bir şartla"
"Neymiş o şartın portakal"
"Portakal mı?" Diye sorduktan sonra yüzünde bi gülümseme oluştu.
"Evet portakal ne olmuş hem portakal gibi saçların var hem de portakal gibi kokuyorsun"
"Demek beni o kadar çok seviyorsun ki hep incelemişsin beni" Otuz iki diş sırıtıyordu bunu derken.
"Bunlar herkesin görebildiği şevler weasley hem söyle bakalım şu şartını"
"Hemen söylüyorumm, bende sana iksir sınıfını temizlemende yardım edicem"
"Hayatta olmaz böyle bir şey"
"Nedenmiş o çiçeğim" dudaklarını eğerek konuşmuştu çok tatlıydı, tanrım ne düşünüyorum ben.
"Olmaz işte"
"O zaman snape'i şakalanmış halde görmek istemezsin değil mi?"
"İyi tamam gel sende yardıma başımın belası"
"İşte bu" koridorun ortasında durup dans etmeye başlamıştı gerçekten çok eğlenceli birisiydi belki de ona bir şans verip kaba davranmamalıydım.
Sonunda iksir sınıfına varmıştık ve sınıf gerçekten tozdan geçilmiyordu.
"Aman tanrım"
"Koca merlin"
İkimizin de ağzından şaşkınlık nidaları dökülmüştü.
"Başlayalım o halde" diyip elime bez almıştım.
...
4 saatin ardından daha tam bitirememiştik bile. Saat nerdeyse gece yarısına gelicekti yavaştan uykum geldiği için oturma fırsatı yakalamıştım.
Yavaştan gözlerim kapanırken george'un şu cümlesini duydum.
"Sen uyu çiceğim ben hallederim" bunu saçımı okşayarak söylemişti dünyanın en iyi hissi olabilirdi. Usulca kafamı sallayıp uykuya daldım tek hatırladığım george'un o cümleyi kurarken şefkatle gülümsemesiydi.
**
Oy verirseniz cok iyi olur arkadaslar iyi okumalar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑲𝒆𝒚 𝑻𝒐 𝑻𝒉𝒆 𝑯𝒆𝒂𝒓𝒕-𝑮𝒆𝒐𝒓𝒈𝒆 𝑾𝒆𝒂𝒔𝒍𝒆𝒚
FanfictionHer şey george'un agathaya mesaj atmasıyla başlar. !Cringe olabilir *Texting *Düz yazı