Tanışma-2

60 6 2
                                    

El ele tutuşup trenden indiklerinde anna'nın gözü babasını aramaya başladı ki arkasından gelen soğuk sesle birlikte o tarafa dönene kadar.

"Hoşgeldiniz."

"Hoşbulduk baba"

"Merhaba bay jonh"

Anna babasına selam verdikten hemen sonra george'un elini bırakarak babasına sarıldı. Bay jonh ise hafif bir gülümsemeyle anna'nın yaptığı gibi kollarını hayatının parçasına doladı.

Tabi o sırada george heyecandan ne yapacağını bilememiş sarılan baba kızı gerilerek izlemişti ta ki jonh beck kızından ayrılıp george'a-müstakbel damadına-
Sarılana kadar.

"Nasılsın george"

"İyiyim bay jonh siz nasılsınız"
George kasılarak cevap vermişti her ne kadar sevgilisi haklı olsa da işte insan ilk defa yaşıyordu bu hissi.

"İyiyim bende evladım anna senden epeyce bahsetti sevgili olduğunuzu haber verdikten sonra."

George her ne kadar bay jonh'nun samimiyetine güvense de mimikleri tam tersi düşünmesini sağlıyordu.

"Bunu duyduğuma sevindim bay jonh."

"Güzel, bu arada bana bay jonh diye hitap etmene gerek yok jonh amca diyebilirsin, hadi gidelim çocuklar."

"Peki bay- ıhm jonh amca"

Anna sevgilisinin bu haline gülmeden edemedi.

Çok tatlısın george diye geçirdi içinden.

Yola çıktıklarında 3'ünün arasında korkutucu bir sessizlik vardı.

George'nun bu sebepten endişelendiğini gören anna sevgilisinin kulağına yaklaşarak konuştu.

"Babam fazla konuşmayı sevmez george bu yüzden çoğunlukla ortamda sessizlik oluşur, kendini gerecek hiç bir şey yok canım"

"Canın mıyım gerçekten"

"Ben ne diyorum george sen ne diyorsun tanrım...evet canımsın"

"Biliyordum"

İkilinin konuşmasına kulak misafiri olan jonh yüzüne neredeyse hiç görünmeyecek bir gülümseme takındı, onlar kendisini ve adison'u hatırlatıyordu, hayatını cehenneme çeviren kadını hatırlatıyordu.

"Baban nasıl george uzun zamandır konuşmadık arthurla"

"Kendisi iyi efendim bir süredir izinde belki o yüzden görmemişsinizdir, doğrusu babamla tanıdık olmanıza sevindim efendim.
Ben de aileme anna'dan bahsederken sizi tanıdığını kızınızla çıktığıma çok sevindiğini söylemişti"

"Anladım, bende aynı şekilde sevindim umarım ikiniz de birbirinizi üzen hareketlerde bulunmazsınız, bilirsiniz sevgi en kıymetli şeylerden biri."

Anna babasının george'un üzerine fazla baskı yapmadığı için sevinmiş rahatça konuşmalarını dinliyor ara sıra yolları izliyor derin düşüncelere dalıyordu, her ne kadar evine gitse de o evde yaşadıkları kolay değildi.

"Umarım efendim kızınızı üzecek yanlış bir hareketten kaçacağıma emin olabilirsiniz."

"Sevindim george."

Konuşma bitince arabayı tekrar sessizlik sarmış, george'un gerginliği bir nebze olsa da geçmişti.

Sonunda araba durduğunda george eve geldiklerini anlamış eski gerginliğini geri kazanmıştı.

Arabadan indiklerinde mahallenin çok hoş ve sakin bir mahalle olduğunu fark etmişti george, sıra sıra dizili ama farklı renkte olan müstakil evler insana adeta bir görsel şölen yaşatıyordu.

"Eviniz çok hoşmuş efendim"

"Aile yadigarı, annemle babam sağolsun"

"Bu ev hala bana cehennem gibi geliyor."

"Bana da öyle geliyor kızım merak etme, bana da öyle."

George anna'nın ve babasının ne yaşadığını biliyordu ama en iyisi susmak diye düşünerek baba kızın konuşmasını dinlemişti sadece. Sevgilisinin kırıkları olduğunun farkındaydı, o kırıkları tek tek toplayıp iyileştirecekti. Söz vermişti kendisine ve sevdiğine.

______________

Hoş ve sade bir bölüm diye düşünüyorum umarım beğenmişsinizdir oy verip yorum yaparsanız sevinirim💓

𝑲𝒆𝒚 𝑻𝒐 𝑻𝒉𝒆 𝑯𝒆𝒂𝒓𝒕-𝑮𝒆𝒐𝒓𝒈𝒆 𝑾𝒆𝒂𝒔𝒍𝒆𝒚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin