𝑲𝒆𝒚 𝑻𝒐 𝑻𝒉𝒆 𝑯𝒆𝒂𝒓𝒕-𝑮𝒆𝒐𝒓𝒈𝒆 𝑾𝒆𝒂𝒔𝒍𝒆𝒚

Sabah Güneşi

Sabah kalktığımda gelen bildirim sesiyle elime telefonu aldım, mesaj bir süredir aramızda garip bir çekim olan george portakal weasley'den gelmişti.

@georgewesly:GÜNAYDINNN SABAH GÜNEŞİMMMM

Siz:Günaydın ışık ve ısı enerjimden faydalanan insan👽

@georgewesly: Nerdesinn seni bekliyorum ortak salonda

Siz: Aaaa niyee

@georgewesly: O da bende kalsın süprüz.

Siz:Süprüz? Gxakxhams💓

@georgewesly: AAAA KALP ATTI YANLIS GORMUYORUM DI MI BIR DAHA BAKIM EVET KALP ATMIS LUTFEN BIR DAHA ATMA KALBIME BU COK AGIR

Siz: Sen nasıl istersen

Ben sana gerçekte kalbimi verdim zate|

Ben sana gerçekt|

@georgewesly: Hadi gel bekliyorum sabah güneşim

Siz: Tamamdırrrr

**

George'un bana karşı olan bu saf ve güzel sevgisi karşısında ne yapacağımı kestiremiyorum. Bir yanım ona karşı aynı duyguyu besliyor ama bir yanım ise kafa karışıklığıyla sıkışıp kalıyor.

Alelacele giyinip ortak salona indim. Gryffindor masasını her ne kadar gözlerimle tarasamda george'a dair bir iz bulamadım.

Belki önemli bir şey olmuştur diyerekten kendi masama doğru ilerledim, masama geldiğimde arkadaşlarım bana yer ayırmıştı ama bir gariplik vardı. Hepsi bana sırıtarak bakıyordu, tabi bunun nedeni masada duran zarif bir kutuydu.

Hemen masaya oturup kutuyu aldım üzerinde bir not vardı.

"Portakalından sabah güneşine :)"

Notu okur okumaz kafamı direkt Gryffindor masasına çevirdim ama yine de aradığım turuncu kafalıya rastlayamadım.

Tam geri önüme dönücekken giriş kapısında bana sırıtan portakalımı gördüm.

Ona hem mutlu hem de sinsi gözlerle bakarak önüme dönüp kutuyu açtım.

Kutunun içinde kesilip şekil verilmiş kağıt süsleri, bir adet kitap ve bileklik vardı.

Daha önce baktığım ama o zaman alamadığım bileklikti. Çilek desenliydi.

İçimden "ben bu çocuğu yerim" diye geçirdim.

Kapının oraya geri döndüğümde george yine etrafta yoktu, o sırada bir bildirim geldi. Kimden geldiğini gayet iyi biliyordum.

**

@georgewesly:Bahçe;))

**

Bu çocuk beni niye bir yerlere sürüklüyordu.

"Hayırlı olsun kankaaaaa"

"Cho susar mısın canimin ici"

"Caninin icinin kim olduğu çok belli artık"

"OOOOOOOOOOOOO"

"Ya çocuklar susar mısınız"

Elimdeki kutuyu kaptığım gibi bahçeye koştum, bahçeye çıktığımda az ilerledikten sonra bankta oturan portakalımı gördüm.

"Bu güzel sabahı neye borçluyuz portakal bey"

"Sana"

Cevabı beni şok edicek türden değildi ama bir anda demesi beni şaşkına uğrattığı doğruydu.

Biraz daha yaklaşıp yanına oturdum.

"Ben gerçekten çok teşekkür ederim george bu hediye gerçekten benim için çok değerli, böyle zarif düşünmen . Bileklik baktığımı görüp onu alman, bu süsler için uğraşman benim için en değerli şeylerden biri emin ol. Bana karşı olan aşkının çok büyük olduğunu biliyorum, bana zaman verdiğin için tekrardan çok teşekkür ederim. "

"Ne yaparsam yapayım senin için yapayım ya gerisini boşver."

"Geçen sorduğu sorunun cevabını şimdi vereceğim"

Der demez george dudağında bir baskı hisseti.  Sabah güneşinin portakalına olumlu cevap vermesi onu heycanlandırdı.

Anna kafasını geri çektiğinde ona aşk dolu gözlerle bakan biricik aşkı portakala baktı.

"Aşkıma karşılık verdiğin için çok teşekkür ederim"

"Asıl ben binlerce kez teşekkür ederim beni bu şekilde saf ve naif sevgiyle ödüllendirdiğin için.

****

AHANEEEYYYYY
BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUNNN💓💓

EVETT SONUNDA KAVUSTULAR

Okuduğunuz için teşekkürler canlarım