Üçlü sarılırken kapının çalması ile birbirlerinden ayrılmışlardı, Beomgyu neşeyle "Ben bakarım!" demiş ve koşarak açmıştı kapıyı. Gelen kişi Taehyundan başka biri değildi.
Soobin gelen kişiye bakmak için kardeşinin yanına gidince görmüştü Taehyun'u, "Taehyun..?"
Taehyun ise Soobin'e soğuk bir bakış atıp cevaplamıştı. "Efendim?" Beomgyu ikilinin arasında ki soğukluğu fark edince "Hyung, Taehyunla proje arkadaşıyız o yüzden de bize geldi." Taehyun'a dönüp "Odama geçelim mi?" diye sordu eliyle arkayı gösterip, Taehyun ise hızla başını salladı ve ikili Beomgyu'nun odasına gitti.
"Soobin!"
"Geldim hyung!"
\/\/\/
"Yeonjun! Nasıl her zaman kazanıyorsun ya!" diye bağırdı Felix, uno oynuyorlardı ve Felix Chan'a nasıl kaybettiyse Yeonjun'a da aynı şekilde kaybetmişti.
"Bu bi sır bebeğim." diye hayali saçlarını havalandırdı Yeonjun gülerek "Bana bebeğim deme, benim nerem bebek lütfen ya."
"Aman iyi be! Neyse bir tur daha?"
"Bu sefer kazanacağım."
"Göreceğiz Lixie, göreceğiz."
Kartlar yeniden dağıtıldı ve Felix başladı, şuan ortam gerginlikle doluydu.
"2 tane çek."
"4 tane çek." diye karşılık verdi Felix Yeonjun'un yüzüne baktığında kartlarında başka 'çek' kartı olmadığını anladı.
"Uf ya..8 tane çek." dedi Yeonjun hınzır bir gülüşle, Felix ise 'yok artık' bakışı atıp eli tam kartlara giderken "10 tane çek." dedi, Yeonjun ise dona kalmıştı, Felix ise ayağına vurarak gülmeye başladı "Ağla! Kudur!" Yeonjun ise şaşkın bakışla kartlarına bakıyordu. Belki sayıyı 12 yapabilirdi ama hayır, yapamazdı.
Kaşlarını çatmış bir şekilde üst üste konulmuş kartlara baktı ve sinirle çekmeye başladı, "1,2,3 ah tanrım! 4, 5 siktir." söylene söylene kartlarını çekti. Felix ise gözlerinden yaşlar geliyordu gülerken, "Ah! Karnım ağrıyor!"
"Gül, gül..bunlar senin iyi günlerin.." dedi Yeonjun kartlara öldürecekmiş gibi bakarken, "Öyle mi? Ben hiç sanmıyorum Junnie~" Yeonjun, Felix'in kendisine karşı seslenmesine karşı aklına eskiler gelmişti, başını hızla sallasa bile gitmemişti.
"Jun, birşey mi oldu? Yanlış bir şey mi dedim bilmeden?" Felix endişeli bir şekilde sormuştu çünkü arkadaşını kırmış olmaktan korkuyordu.
Yeonjun, gerçekliğe geri döndüğünde "A-a hayır Lixie, yanlış birşey demedin.."
Felix ise başını yana yatırıp pek emin olmasa bile "Peki, sen öyle diyorsan.." dedi "Neyse! Hadi oyuna dönelim ve seni tekrar yeneyim."
"Yanlız oyun daha bitmedi, hatırlatırım seni her an yenebilirim ve sen bunu anlamayamazsın bile." dedi Yeonjun ve küçük parmağını havaya kaldırdı, Felix ise istediğini anlamış bir şekilde küçük parmağını getirip "Sen öyle san." dedi, "Kaybedene ne olacak?"
"Kazananın öğle yemeğini alacak!" dedi Felix heyecanlı bir şekilde bağırırken, "Anlaştık."
"Anlaştık."
\/\/\/
"Hah! I WİN!" dedi Felix ayağa kalkıp aynı futbolcular gibi dizlerini kırıp üstüne oturuken, Yeonjun ise hâlâ şaşkınlığını koruyordu. "Ama..nasıl?"
"Öyle işte! Öğle yemeğim ellerinden öper!" dedi Felix başını Yeonjun'a doğru çevirirken, Yeonjun ise 'sinirli' bir şekilde bakarken gülmeye başladı ikili aynı anda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psychopath
Fanfiction"Ve en sonunda Yeonjun için Soobin bir yabancı, Soobin için Yeonjun ise hâlâ sevdiği kişi olarak kaldı." |Angst |Tamamlandı