22- Devil By The Window
Özel bölüm²"Hayır, hayır.."
Dağınık saçlarıyla uyanan Soobin, hızla nefes alıp veriyordu. Yine o kabusu görmüştü.
O kişi, hep bir camın orda arkası dönük bir şekilde bekliyordu sonra da aniden Soobin'in kulağının dibine gelip fısıldıyordu.
"Vazgeç, sakın savaşma."
Ama kim olduğunu bilmiyordu, korkuyordu, uyuyamıyordu..
Adamın sesi, daha önce duymuş gibiydi ama aynı zamanda önceden duymuş gibi değildi.
Sonra adamın sözlerini, panosunda gördü.
"Vazgeç, sakın savaşma."
"Ne oluyor..?"
"..ben ne yapmış olabilirim?"Yatağından çıkıp mutfağa doğru adımladı, suyunu doldurmuş kendini dolapların olduğu yere yaslamıştı.
Pencereye baktığında o adamı yine görmüştü, arkası dönüktü yavaş yavaş yüzünü Soobin'e döndürmüştü bir şeyler mırıldandı sonra da pencereden atlayıp gitti.
Soobin ise yüzünü hızla bir sağa bir sola sallayarak kendine gelmeyi umuyordu.
Bardağını yerine bırakmış ve hızlı adımlarla odasına adımlıyordu, 'İyice şizofren oldum galiba..'
Kendine tokat atmış ve "Kendine gel Soobin, kendine gel." demişti hâlâ kedine tokat atarken.
Derin bir nefes almış ve tam yatağına uzanacağı sırada çalışma masasında ki sandalyesini çekmediğini görmüştü.
'Çektiğimden emindim oysaki..'
Sandalyesini, çalışma masasına yapıştırdığında her yeri kontrol etmiş ve uyumak üzere yatağına yatmıştı.
Yorganı yüzüne kadar çekip derin nefes verip almıştı, yana dönüp gözlerini sımsıkı yummuş ve uyumaya çalışmıştı.
\/\/\/\/
"Bana bak bir, bir kere bana bak!"
"Bu çocuklar neden böyle sanıyorsun?!""Konumuzla bunun ne alakası var lütfen.."
"A doğru, konumuz senin beni aldatmandı değil mi! Beni aldattığın yetmiyor bir de o kadını hamile mi bırakıyorsun!"
"Biraz sessiz ol."
"Hayır! Onlarda duyucak, onlarda babalarının ne kadar bir piç olduğunu duyacak!"
Soobin, gözlerini kırpıştırarak anne babasının kavgasını izlemiş ama en sonunda dayanamamış olacak ki "Yeteri kadar duyduk zaten anne." demişti.
"Soobin.."
"Beomgyu hâlâ uyuyor, gelmeden önce kontrol etmiştim. Ben Lisa'nın yanına gidiyorum, en azından gelene kadar kavganız bitmiş olsun, lütfen."
Soobin, kapının arkasında duran askılıltan ceketini almış ve giyip kapıyı açmıştı, ayakkabılarını da giydikten sonra apartmanın girişini de açarak çıkmıştı sonunda.
Rahat bir nefes almış ve pantolonunun cebine koyduğu telefonunu çıkararak ziyaret saati var mı diye bakarken biri aramıştı.
Juny🍁
Gülmüş ve aramayı cevaplamıştı.
"Bin! Günaydın, nasılsın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psychopath
Fanfiction"Ve en sonunda Yeonjun için Soobin bir yabancı, Soobin için Yeonjun ise hâlâ sevdiği kişi olarak kaldı." |Angst |Tamamlandı