Psychopath

10-"Secret Story of the Swan."

Sadece 1 kişi yorum yapıyor..lütfen hayalet okuyucu olmayın..
\/\/\/

O sırada Beomgyu'nun odasında projelerini yapan ikili mola da birbirlerini daha iyi tanımak adına sorular sormaya başlamışlardı.

"Taehyun-ah bence kendimizden bahsedelim yani geçmişimiz..tabii istersen."

"Benim için uygun, o zaman başlıyorum?"

"Dinliyorum~" dedi Beomgyu heyecanla, Taehyun ise gülümseyerek başını salladı ve konuşmaya başladı.

"5 Şubat'ta doğdum, ailenin tek erkek torunuyum, çocukluğumda Kai'den başka bir arkadaşım olarak ise Jisung hyung vardı, hep üçümüz takılırdık. Ortaokulun başında Jisung hyung başka bir şehre taşındığından artık görüşemiyoruz. Kai ile hep aynı sınıfa düşmüştük yanii anlatacak başka bir şeyim yok. Sıra sende!"

"Pekâlâ anlatıyorum. 13 Martta doğdum, bir abim var onu tanıyorsun zaten, bir de kuzenimiz Yoongi hyung var hani şu turuncu saçlı. Ben küçükken abim çok iyi biriydi en azından sinir krizleri geçirmiyordu ama ne olduysa ortaokulunun sonunda oldu. Ben o zamanlar 10 yaşındaydım ve parkta oynarken bir anda benle dalga geçmeye başlamışlardı, o zaman sinir krizine girmişti ondan sonra ise bana karşı daha düşkün davranıyordu. Ben yanlış hatırlamıyorsam abim 19-20 yaşındayken Yeonjun hyung ile sevgili olmuşlardı."

Beomgyu nefes almak ve kelimlerini toparlamak için durmuştu, "2 yıl sonra ben 14-15 yaşındayken ayrılmışlardı abim beni arayarak -beni Yeonjun hyung sanmıştı- konuşmaya başladı bende ona minik bir oyun oynayarak nerde olduğunu söylettirdim ve onu almaya gittim. Ay neyse o gün atlanabilir, hm o günden sonra abim eski Soobin değildi artık evde ben yokmuşum gibi davranmaya başladı."

"Yani bu kadar.."

"Gyu, ağlıyorsun.." Beomgyu, Taehyun söyleyene kadar ağladığını fark etmemişti "A-a öyle mi? Fark etmemiştim.."

"Sarılmak ister misin?" diye sordu Taehyun kollarını hafifçe açarak Beomgyu ise dudaklarını büzerek "Lütfen.." dedi ve kendini Taehyun'un kolları arasında buldu.

'Çok güzel kokuyor..'

'Bana anlatmadığın ve yaşadığın ne varsa sana onları unutturacağım Gyu..İnan bana..'

\/\/\/

"TAEHYUN!" Beomgyu kahkalarının arasında seslenmişti, Taehyun bir anda sarılırken elleri ile gıdıklamaya başlamıştı Beomgyu'yu, "Yah! Kim Taehyun! Dur artık!"

"Bir daha ağlamayacağına söz verirsen neden olmasın?"

"Tamam, tamam! Yeter..Ah karnım ağrıyor.. hepsi senin yüzünden!"
"Benim mi?! Neresi benim suçum be!" diye karşılık verdi Taehyun, biraz duraksadı ve "Şey, bana çocukluğundan bir anını anlatabilir misin? Anlatmak zorunda değilsin eğer istemezsen.." dedi Taehyun sonlara doğru gözlerini kaçırarak.

Beomgyu ise ilk başta şaşırmıştı ama Taehyun'a çocukluğundan bir şeyler anlatmayı çok isterdi.

Bir türlü kabullenememişti ama o Taehyun'dan hoşlanıyordu.

"Şey.. anlatmak isterim Taehyun-ah, ah hangisininden başlasam.." diye düşündü başını yukarı kaldırıp gözlerini kısarak, Taehyun ise duruşunu dikleştirmiş ve Beomgyu'ya odaklanmıştı.

Beomgyu bulduğu -kısa da olsa- anı ile birlikte gözlerini açmış ve parmağını şıklatmıştı, "Buldum! Biraz kısa ama olsun, mutlu olduğum bir andı."

\/\/\/\/

9 yaşındaki kahverengi saçlı çocuk, kendisinden uzun ve büyük olduğu anlaşılan erkeğe ve kıza doğru koşmaya başlamıştı, onu ilk fark eden turuncu saçlı kızdı gördüğü gibi ise "Beomgyu! Buradayız." dedi gülerek, erkek olan ise kardeşine bakarak gülmüş ve eğilip kollarını iki yana açmıştı kızda kaşlarını çatarak aynısını yapmış ve erkeğe "Köşene çekilip ağlayabilirsin Soo, çünkü Gyu bana gelicek."