Fransa\Otel
Ateş'in telefonunun çalmasıyla uyandı İpek. Kısa bir anlığına bakmayı düşünse de hemen vazgeçti. Sırtı Ateş'e dönüktü, kafasını hafifçe çevirip Ateş'e bakmadan uyandırmaya çalıştı.
İ:Ateeş. Telefonun çalıyor.
Ateş cevap vermedi. İpek bu sefer vücudunu Ateş'e doğru döndürüp dürtmek zorunda kaldı.
İ:Ateeş.
Ateş aniden sıçrayarak uyandı uykusundan.
A:Noldu?
İ:Telefonun çaldı.
Arayan Orhan'dı. Hemen geri döndü aramasına.
O:Alo?
A:Efendim Orhan.
O:Uyandırdım mı?
A:Evet.
O:İsabet olmuş. Gelmek üzereyim.
A:Tamam.
İ:Noldu?
A:Çıkıyoruz.
İpek hemen kalkıp eşyalarını topladı. Ateş de aynı şekilde toparlanmaya başladı.
İ:Sen bi' yüzünü yıka istersen. Her an uyuyabilirmiş gibi duruyorsun.
A:Haklısın.
...
Asansörden indiklerinde Ateş etrafa dikkatlice bakmaya başladı. Etraf sakindi. İpek birden Ateş'in kolundan tutup fısıldadı.
İ:Kapının önündeler! Yakalanacağız.
A:Sakin ol. Gel peşimden.
İ:Nereye gidiyoruz?
A:Bu tarz yerlerde hep kuytu çıkışlar olur. Siyasiler için falan işte. Orayı bulmamız lazım.
İ:Biz nasıl bulacağız, sormamız gerekmiyor mu?
Ateş karşı koridordaki görevliyi görünce birden çok hastaymış gibi karnını tutarak iki büklüm oldu. Görevli Ateş'in halini görünce hızlı adımlarla onlara doğru yürümeye başladı.
İ:Ateş!
Ateş rolden çıkmadan hızlıca konuşmaya başladı,
A:Görevliye 'Eşim rahatsızlandı arka kapıya taksi çağırdık. Bizi çıkartır mısınız?' diyeceksin
İ:Ne?!
A:Hadi!
İpek başka bir şey söyleyemedi. Ateş'in dediğini yapmak zorundaydı. İnandırıcı olmasını umarak onlara doğru yaklaşan görevliye seslendi.
İ:Aidez nous s'il vous plaît! (Lütfen bize yardım edin!)
Personel İpek'e inanmış olsa gerek, koşarak yanlarına geldi.
Personel:Bien sûr. Que voulez-vous que je fasse? (Elbette. Benden ne yapmamı istersiniz?)
İ:Mon mari est tombé malade. Nous avons appelé un taxi derrière l'hôtel. S'il vous plaît, emmenez-nous là-bas. (Eşim hastalandı. Otelin arkasına taksi çağırdık. Lütfen bizi oraya götürün.)
P:En fait, les clients normaux ne peuvent pas utiliser la porte dérobée- (Aslında, normal müşteriler arka kapıyı kullanamazlar-)
İpek karşısındakinin sözünü kesti. Ağlamaklı bir şekilde konuşmaya başladı. Ateş bu sırada kendini daha da acındırmaya çalışıyordu. İpek'e o kadar çok asıldı ki bu konuşma biraz daha uzarsa İpek dengesini kaybedip düşecekti.