9. Bölüm

83 7 3
                                    

Arabayı alıp hastaneye doğru yola çıktı İpek ve Orhan.

O:İstersen Marsilya'ya dönebiliriz kısa bir süre için.

İ:Neden?

O:Bilmem. Evini bırakıp apar topar bizimle buralara geldin.

İpek kısa bir süre yolu izledi. Orhan'ın dediğini düşündü.

İ:Doğru. Ama siz de benim için yaptınız bunları. Hem orası kim bilir ne haldedir şimdi.

Orhan bir şey demedi. İpek de haklıydı. Serkan çoktan bulmuştur belki de evi.

Arabayı hastanenin önüne park edip indiler. Orhan arabanın anahtarını İpek'e uzattı.

O:Sen Ateş'in eşyalarını alıp içeri geç. Ben diğer arabayı halledip gelirim.

İ:Tamam.

İpek poşete Ateş'in hastaneden çıkarken giyeceklerini koyup hastaneye girdi. Önce lavaboda kendi kıyafetlerini değiştirdi.
Odaya çıktığında Ateş uyuyordu. Elindeki poşeti kenara bırakıp yatağın yanındaki kanepeye oturdu.

...

Hava yeni yeni kararmaya başladığında Ateş'te uyanmıştı.

İ: Daha iyi misin?

Ateş kafasını salladı. Kısa bir süre İpek'i süzdü.

A:Ne güzel olmuşsun.

İpek gülümsedi.
Cevap veremeden bir kadın elinde yemek tepsisiyle odaya girdi. İpek kadına teşekkür edip tepsiyi aldı. Hasta yemek masasını Ateş'in önüne çekip tepsiyi koydu.

İ:Hadi bakalım. Bir şeyler ye.

Ateş yüzünü buruşturdu.

A:Hastane yemeği...

İ:Evet. Beğenmedin mi?

İpek bunları söylerken Ateş'in sırtına yastık koyuyordu.
Rahat olduğundan emin olup tekrar kanepeye oturdu ve tepsiyi işaret etti.

İ:Hadi.

A:Canım istemiyor.

İ:Ateeş, iki lokma bir şey yiyeceksin alt tarafı. Hadi.

A:Hiç güzel görünmüyorlar. Üzgünüm İpek.

İ:Ayy ay!

İpek çorba kasesini alıp kaşıkla bir iki tur karıştırdı.

A:Ciddi misin?

İpek kaşığı Ateş'in ağzına götürdü ama Ateş içmedi.

İ:Ciddiyim Ateş! İçer misin şunu?

Ateş kaşıktaki çorbayı dökmeden İpek'in elini yavaşça itti.

A:Tamam. Önce bir su içeyim.

Ateş bardaktaki suyu tek dikişte bitirdi,

A:Senin detokstan olsaydı iyi giderdi...

...

Ateş çorbadan bir kaşık içip uzun uzun söyleniyor, sonra İpek'in uzattığı diğer kaşığı içiyordu. İpek buna rağmen Ateş'e çorbadan biraz içirebilmişti.
Tekrar bir kaşık daha uzattı İpek.

A:Yeter gerçekten doydum.

İ:Of!

İpek uzattığı kaşığı kâsenin içine koyup kâseyi kanepenin yanındaki sehpaya bıraktı. Bezgin bir şekilde arkasına yaslandı. O sırada kapının orada duran Orhan'ı gördü.

Son GörevHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin