<4>

242 14 6
                                    

Maya bu tepkiyi beklemiyor olacak ki biraz şaşırdı. Biraz bekledikten sonra "Kaç yaşındasın," diye sordu Kerem "23" dedi. Maya'nın ağzından "hmm" gibi sesler çıktı. Kerem 'in burayla ilgilenmediği baya belliydi. Aslında bende sıkılmıştım. Telefonum ile oynamaya başladığım sırada Emre'nin " Kerem de bizimle aynı okulda" demesiyle telefonu masaya bıraktım. Şaşkınlığımı gizleyemeyerek " ne ? " diye bağırdım tamam çok abartmış olabilirdim ama böyle bir şey beklemiyordum yani bizim okulda olabileceğini düşünmemiştim. Kerem bana bakarak " Daha önceden de dil okuyordum . Buraya gelince de Emre ile aynı okulda devam etmek istedim. Bunda bu kadar şaşırılacak bir şey yok"

Tamam, haklı olabilirdi ama ezmeye ne gerek vardı, sadece göz devirmekle yetindim. Hem aynı okulda olmuş olmamız görüşeceğimiz anlamına gelmiyor sonuçta sadece bir oyun için yüzük taktık. Ben bunları düşünürken garson gelip siparişlerimizi aldı. Garsona baktığımda yakışıklı olduğunu düşündüm yani normalde böyle tipleri Almanya da top model olarak kullanıyorlar. Neyse konumuz bu değil.

"Alya sen hangi gruptansın?" diye sordu Emre cevap olarak anlamayan bakışlar attığımda gülümseyerek "Okulda ki grupta? " dedi. Jetonun düşmesiyle "Can'ların grubu sen?" dedim. "Ali ve Merve" bunu söylemesiyle Maya'nın kıskanç bakışlarına maruz kalmıştı. Bu hallerine gülünce Maya'nın masanın altında vurmasıyla kendimi toparladım. Emre, " Can dediğin şu herkese yavşayan çocuk mu? Niye gittin o gruba? " diye sorunca " Galiba aynı kişiden söz etmiyoruz çünkü Can yavşak falan değil, " diye cevapladım Emre bir soru soramadan Maya atladı, " Ne grubu ya ?"

"Okulda verilen proje 3 veya 4 kişiden yapılıyordu. Bana da Can'ın grubu düştü," dedim. Maya "hmmm," gibi anormal sesler çıkardı. Cidden o ödev zor olacak gibi geliyordu.

Kısa bir süre sonra kafamı sabahtan beri çıtı çıkmayan Kerem'e çevirdim. Hala telefonu ile uğraşıyordu . Bir insan bu kadar uzun süre telefonda ne yapabilir?

Maya ve Emre toparlanmaya başladığında bende hızlıca çantamı aldım. Tam cafeden çıkacağımız sırada ayağıma dolanan şeyle neye uğradığımı şaşırdım. Bacağıma baktığımdad 4-5 yaşlarında sarışın bir çocuk ile karşılaştım. Çok tatlı bakıyordu. " Anne işte yıllardır aradığım karımı buldum , ben bununla evlenmek istiyorum," demesiyle Maya kahkahayı bastı. Cidden çok tatlıydı gülümseyerek dizilerimi kırıp boyuna indim. " Sen çok tatlı bir çocuksun ama-" cümlemi bitirmeme kalmadan Kerem kolumu tutarak beni ayağa kaldırdı küçük çocuğa bakarak, "alındı," dedi . Çocuk anlamamış gibi bakarken Kerem oflayarak " o seninle evlenmeyecek" dedi. Çocuk bir anda bağırarak ağlamaya başladoı. "Ya ama anne!!" Her ne kadar çok tatlı görünsede çığlıkları insanı kendinden soğutmaya yetiyordu . Tekrardan eğilip yanağını öptüm " Biraz büyü ve beni istemeye sen gel. Mağlum ilk isteme günüm sahtelik ve berbatlıktan ibaretti bu yüzden tekrarlanmasını isterim"

Çocuk gülümseyerek annesine doğru ilerledi. Bizde cafeden çıktık . Emre'nin arabasına doğru ilerledim. Ta ki Kerem'in kolumu tutmasıyla durana kadar. " Ne yapıyorsun ya?" diye sordum. "Seni eve ben bırakacağım," dedi. Gözlerimi devirip arabasına doğru ilerledim . Açıkcası Emre'nin aşk dolu arabasından daha iyi olabilirdi. Arabaya bindiğimizde " Bugün çok mu kötü geçti? " diye sordu. Her ne kadar bu soru karşında şaşırsamda bir şey demedim kısa bi sessizlikten sonra devam etti. "Merak etme seni seven birisiyle daha güzel geçer, " deyip gazı kökledi. Haklıydı. Kerem beni sevmiyordu bende onu sevmiyordum. Arabanın durmasıyla, " Görüşürüz " deyip indim. Eve girdiğimde annemler uyumuştu. Üstümü değiştirip yatağa yattım ve hemen gözlerimi kapattım.

***

Sabah uyandığımda başımda dayanılmaz bir ağrı vardı. Heralde gene regl olacaktım. Yatağımın yanında ki çekmece den bir ağrı kesici aldım ve suyla beraber yuttum. Üstümü değiştirip kahvaltı sofrasına gittim. Annem beni görür görmez, " Ee dün nasıldı ? Nereye gittiniz? Ne yaptınız ?" diye sorularını sıraladı. Babam ile aynı anda bakışıp ofladık. " Bir bir şey olmadı anne . Sadece cafede oturduk," dedim ve sofradan kalktım. Banyo da saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yaptım. Odamdan siyah çantamı aldım ve odamdan çıktım. " Anne ben çıkıyorum,"dedim. "Tamam kızım." Hızla dışarı çıktım. Dışarısı yağmurluydu, çok ıslanmak istemiyorsam hızlı yürümeliydim. Aniden " Hay senin.!!" Diye bağırdım. Çünkü birisi hayvan gibi arabayı tam önümde durdurmuştu. Kim olduğuna bakmama gerek yoktu. Çünkü sayın Kerem ATAK arabadan inmeyi teşrif etti. " İki saattir kornaya basıyorum . Duymuyor musun ?" diye bağırdı. Cevap vermeden elimde ki kulaklığı gösterdim. Oflayıp " Bin arabaya," dedi.

BeklentiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin