Benim evimdeydik. Gayette mutluyduk. Artık bende mutluydum. O kötü anıların hepsini tozlu raflara kaldırdım. Bir daha hiç açmamak üzere…
Film seyredecektik. Abur cuburları hazırlamak için mutfağa kalktım. Maya telefonu elinde parçalayacakmış gibi tutuyordu. “Ne oldu Maya?” dedim. Bakışlarını telefondan kaldırarak bana baktı. “Şu Alp gerizekalası var ya hala bana mesaj atıp duruyor. Yok senin sevgilin tam bir piç , ayrılacaksın ondan , gamzelerinde boğulacam benim olacaksın diye saçma sapan şeyler yazıyor . Çok korkuyorum Alya , Emre görürse mahfolurum . “ Emre nin bu mesajları gördükten sonra yapacaklarını düşünmek bile istemiyordum . “Maya bence sen söylemelisin , Emre öğrenirse çok kötü olur “ dedim. Haklıydım Emre’yi çok iyi tanıyordum neler yapabileceğini az çok tahmin edebiliyorum . Ve tahminlerimin de doğru olduğundan eminim “off bilmiy-“ Maya sözünü devam ettiremeden Işıl mutfağa girip söze atladı “Eee nerdesiniz? Sizi bekliyoruz” gülümseyerek “Geliyoruz canım” dedim. “Sonra konuşuruz” deyip mutfaktan çıktı Maya . Onaylarcasına başımı salladım. Bardakları ve içecekleri alıp içeriye götürdüm sonra da hazırladığım abur cuburları getirip orta sehpaya koydum. Herşey hazırdı. Salon koltuğu L şeklindeydi. Herkes bi tarafa yayılmıştı. Maya da köşeye oturmuş dizlerini kendine çekmiş kollarıyla sıkıca sarmıştı. Alp pisliği yetmiyordu bi de regl olmuştu yavrum. Bu zamanları çok sancılı geçiyordu. Kim bilir şimdi ne haldedir?. Emre onun yanına oturmuş kolunu omzuna atıp “Ne oldu Maya’m ? moralin bozuk gibi garip garip etrafa bakıyorsun” Ah be Maya şimdi düşmüştu Emre’nin eline. “Karnım ağrıyor Emre” dedi Maya sinirle. Emre tek kaşını kaldırıp sırıttı. Maya yı köşeye sıkıştırmak için “Neden?” diye sordu? Cevabı biliyordu sadece Maya’yı utandırmak ve kızdırmak istiyordu çünkü Maya’nın tepkileri harika oluyordu. Maya “Emre” diye tısladı. Sonra da kolunun altından çıkıp Emre nin yanından uzaklaştı Maya nın bu tepkilerine herkes kahkaha attı . Maya bana öldürücü bakışlarını atınca susmak zorunda kaldım.
Işıl ve Oğuz köşede oturmuş birbirlerine gülerek bir şeyler anlatıyorlardı . Kerem’e baktığımda gözlerini kısmış Oguz a yiyecekmiş gibi bakıyordu. Oğuz kolunu Işıl’ın omzuna atıp kulağına bişi söleydi. Işıl bu durumdan gayet memnun gibi duruyordu . Kerem onları o halde görünce hızla ayağa kalktı hemen kolundan tuttum . “Ne oldu?” diye sorunca “Rahat bırak onları Kerem. Onlar sevgili yanlış bişi yapmıyorlar” dedim. Emre hala Maya ile uğraşıyordu. Işıl ile Oğuz da hala bir şey konuşuyorlardı. Bu yüzden kımsenin umrunda değildik. “Dediğin gibi onlar sevgili evli falan değil bu kadar yakın olmaları gerekmez. “ Haklıydı belki ama o da onların seçimi kurcalamak bize düşmezdi. Kolunu tutmayı bırakınca oflayarak yerıne oturdu. Kerem’e dönerek “En azından sana sevgili olduklarını söylediler. Senden saklamışta olabilirlerdi” dedim kendimi haklı çıkarmaya çalışarak. Kerem sessizce onları izlerken devam ettim. “Hem Oğuz iyi bir çocuğa benziyor yanlış bir şey yapmazlar . Işıl güvenip sana anlattı pişman etme onu” dedim. Kerem gülümseyerek Işıl a bakıyordu. Çok korumacıydı . Işıl ı ne kadar çok sevdiği gözlerinden belli oluyordu. Tam Kerem sakinleşti diyecektim kı Oğuz un Işıl’ın yanağını öpmesiyle Kerem ayağa fırlardı. Bu sefer kolunu tutmak için yetışemedim çünkü Oğuz’un yakasına çoktan yapışmıştı. “Sen kimi öpüyorsun lan ? Sen kimsin benim kız kardeşimi öpüyorsun ?” Oğuz korkuyla Kerem ‘ e bakıyordu . Kerem devam etti “Bi daha bu kıza dokunursan seni öldürürüm lan anladın mı?” dedi ve yakasını bıraktı. Niye bu kadar abartıyor ki? Altı üstü masum bir öpücük. Işıl oflayarak abisine bakarken Kerem “ Seninle sonra görüşecez küçük hanım” dedi Oğuz Işıl ın yanından kalkıp başka bir tarafa oturdu. Kerem sinirle bana baktı “Gördün mü iyi çocuğu ALLAH bilir aklı fikri nerdedir ?” dedi “ Eee yuh ama Kerem abartma “ dedim göz devirerek. Işıl ve Oğuz uzaktan birbirlerine bakarak kaş göz yapıyorlardı. Bu halleri beni güldürdü. Emre hala Maya ile dalga geçiyordu. Artık bu duruma el koyma zamanı gelmişti.
“Emre yeter ama artık arkadaşımı rahat bırak ve şu filmi aç artık geç oldu” dedim. Emre gülerek filmi açtı. Aksiyon filmiydi. Aşk filmi izleyemezmiş beyler. Korkuyu da biz kabul etmeyince mecbur aksiyon a kaldık. Korku filmi izleyemiyordum çünkü etksinden uzun bir süre çıkamıyordum. O yüzden korku filmi izlemeden de yaşayabilirdim.
Maya hala karın ağrısı çekiyordu . Aniden ayağa kalktı o kalkınca bende kalktım. Salondan çıktı . Ve bana döndü “Alya sıcak su torbası var mı? Çok kötüyüm “ Sesinden bile iyi olmadığı anlaşılıyordu. “Bilmiyorum kı bitanem bakayım , bekle iki dakıka “ dedim ve dolapların hepsine baktım ama yoktu geri döndüğümde Maya bana yavru kedi bakışı atıyordu . “Yokmuş canım ama çantamda ilaç olacaktı onu getireyım.” “Hayır Alya içmiyorum bilmiyor musun ? Sıcak torbası şart” dedi. Haklıydı unutmuşum. “Emre ‘yi çağırayım alsın hemen olur mu?” diye sordum “Saçmalama Alya daha yeni sustu zaten iki saattir dalga geçiyor. Şimdi bide onun çenesini çekemem” Haklıydı ama başka çare yoktu . Kapıya doğru yürürken “Alya sakın” diye bağırdı . Oflayarak ona döndüm “Tamam o zaman kalk ve yatağıma yat belki biraz kendine gelirsin” Onaylayarak ayağa kalktı. Odam a geldiğimizde yatağıma yattı . üzerini örttüm. “Benim neden ağrım olmuyor? Hissetmiyorum bile ağrısız sancısız geçiyor dedim. “Beni sinir etme ya bilerek mi yapıyorsun? Herkesin bünyesi farklı ayrıca” dedi.
Bu konuda çok şanslıydım kabul ediyorum . “Daha iyi misin ?” diye sordum. Hayır anlamında başını salladı. Bu cevabıyla başka çare olmadığını anladım ve ayağa kalkıp kapıya doğru yürüdüm . “Alya bak sakın düşündüğüm şeyi yapma” ne dediğini umursamadan salona geçtim. Film izliyorlardı. Emre nin kulağına eğilip bir gelir misin?” dedim tereddütle “Bişi mi oldu Alya?” diye sordu . “Maya iyi değil karnı çok ağrıyor” dedim Maya utanıyor olabilirdi ama yapacak bir şey yoktu. Emre merakla “Nerde?” diye soru “Odamda” dedim hızla odama girdi bende arkasından tabi. Maya yorganın altına girmiş saklanıyordu. Maya’nın bu haline kahkaha atmak istiyordum ama kendimi zor tuttum bu kadar mı utanıyordu Emre den ? Ben olsaydım utanmazdım . Sevgilim sonuçta . Niye utanayım ki? Emre yatağın kenarına oturarak yorganı Maya dan uzaklaştırdı Maya da gözlerini sıkıca yummuştu. Emre Maya’nın alnından öpüp “İyi misin Hayatım?” diye sordu. “Karnın mı ağrıyor?” diye tekrar sordu . Maya başını olumlu anlamda salladı. “Benden mi utanıyorsun Maya? , evlenecez biz seninle bunları aşmamız lazım , hem doğal şeyler bunlar “ dedi. Tabi Emre böyle konuşunca benim kıskançlık tavan yapıyordu ama şimdi o konuyu açmıyayım. Maya gözlerini nihayet açmıştı. “Hastaneye gidelim mi?” diye sordu Emre “ gerek yok sıcak su torbası olsa yeter ama burada yokmuş” dedi Maya . “Tamam hemen gidip alıyorum başka bir şey lazım mı? “ dedi Emre . Ben diyorum bunlar çok tatlı diye. Yerim ya. “Yok sağol , sadece sıcak su torbası “ dedi Maya . Emre alnını tekrar öpüp odadan çıktı. Maya bana nefretle bakıp “ Sen ne kadar cani oldun ya ? niye çağırıyorsun çocuğu?” diye bağırdı “Ben mi caniyim kızım ölücektin ağrıdan ne yapsaydım?” dedim “Olsun , ne kadar utandığımı görmüyor musun?” dedi. “ Ya sen bu melek gibi çocuktan nasıl utanırsın? Asıl ondan utanıyorsun diye kendinden utanmalısın” dedim. Ben bu cümleyi nasıl kurdum bilmiyorum ama Maya gülümsemişti bende gülümsedim. “Neyse ben içeri bi bakayım” diyerek odadan çıktım . Salona geçtiğimde film bitmişti bende koltuğa oturdum . “Ne oluyor ya? Teker teker gittiniz?” diye sordu Işıl. Haklıydı tabi ben olsam meraktan çatlardım. “Önemli bir şey yok canım” diyerek kestirip attım. Tamam dalga geçmeyi seviyordum ama Maya’yı daha fazla utandıramazdım. Kerem ayağa kalkarak “Hadi Işıl kalkalım, benim yarın dersim var” dedi. Işıl onaylayarak ayağa kalkınca Oğuz’da arkasından kalktı Kerem’in ona attığı düşmanca bakışları gözümden kaçmıyordu. “Dersleri çok boşladın , yarın okula gel sabah seni ben alırım “ diyen Kerem’e “Tamam” diyerek cevap verdim. Ve iyi geceler diyerek kapıdan geçirdim ardından salonu toplayıp odama yani Maya’nın yanına geçtim. Yatakla bütünleşmişti resmen kıyamam ya. “Bugün burada kalırsınız Maya’m” dedim. Çok kötüydü hayatta göndermezdim. “Zaten kalkacak gücüm yok Alya” dedi. Tam o sırada kapı çaldı. Emreydi gelen. “Hoş geldin Emre aldın mı ?” diye sordum . “Hoşbuldum fıstığım aldım , Maya nasıl?” “Pek iyi değil bak istersen” dedim elindeki torbayı bana vererek odama geçti. Bende elimdeki torbaya sıcak su doldurdum. Çok sıcak değildi. Odama geçtiğimde Emre Maya’nın yanında uzanmış ona bişiler anlatıyordu. Beni görünce elimden torbayı aldı ve Maya her ne kadar ben yaparım dese de izin vermedi. Üzerindekı tişörtü sıyırıp torbayı atletin üzerine koydu. “Siz bugün bu odada yatın ben yan odadayım” dedim ve dolaptan pijamalarımı ve yarın için siyah pantolon ve bordo tişörtümü aldım. “Sağol be fıstığım” diyen Emre ye gülümseyerek “İyi geceler” dedim ve diğer odaya geçtim. Bugün çok yorulmuştum hastane falan derken günüm baya ekşınlı geçmişti. Hemen uyumalıydım.
Hayatımın en güzel günüydü belki de. Sonuçta hayatımın en güzel haberini almıştım. Kızdım yani temizdim hala beyazdım. Gökuşağının siyahı niye gruba almadığını şimdi daha iyi anlıyorum galiba. Siyah karanlık , Siyah hüzün , Siyah bilinmezlik , Siyah çıkmaz...
****
Uykumu bölen şey tabi ki alarm sesiydi ama benim odamdan değil yan odadan geliyordu. Sıcacık yatağımdan zor bela kalkıp kendi odama geçtim ve sarmaş dolaş uyuyan Emre ve Maya’nın yanında öküz gibi çalan alarmı kapattım nasıl bir uykudur arkadaş? Bu sese nasıl uyanmazlar? Madem uyanmıyacaksın niye alarmı kuruyorsun? Madem kuruyorsun niye uyanmıyorsun? Saçmaladığımın farkına varınca onları uyandırmadan sessizce odadan çıktım. Kıyamam ki çok tatlı uyuyorlar ben onları nasıl uyandırıyım? Üstümü giyinip kendime hazırladığım tostu yedim . Neredeyse 2 haftadır okula gitmiyordum. Baya geri kalmıştım. Notları almam lazımdı. Kısaca beni zor bi hafta bekliyordu. Siyah vanslarımı giyinip aşağı indim . Kerem daha gelmemişti. Onu beklemeye başladım .Adımı duymamla karşımdaki şahsiyete baktım . “Can , senin burada ne işin var ? “ diye sordum “Buralarda oturuyorum Alya, asıl senin ne işin var?” dedi. “ıhmm şey bende burada oturuyorum” dedim . yüzünde muzip bir sırıtış oluştu. “Öyle mi?” “Hı-hı” diye geçiştirdim. “Tamam o zaman okula mı?” “Evet okula” “Yoktun bayadır bir sorun mu var?” “Ha yok bi sorun önemli bişey yok” “Peki o zaman ben bırakayım” Aslında kabul edebilirdim Kerem’in belki bir işi çıkmıştır. Tamam diyeceğim sırada “Alya bir şey mi oldu?” diye soran Kerem e şaşkınca baktım . ne zaman gelmişti. “Yok bir şey Kerem” dedim. Can ın kereme Kerem’in de Can a anormalce baktığını görünce “Aaa şey ben sizi tanıştırayım bu Ker-“ “Gerek yok” diye sözümü kesen Kerem’e şaşkınca baktım. Hadi Alya okula diyerek kolumu tuttu. Ne oluyordu bu çocuğa. Sinirli görünüyordu karşı çıkmamak için “Tamam, görüşürüz Can” dedim . “Görüşürüz bebeğim” Can’ın bu sözüyle Kerem aniden durdu ve arkasını döndü “Bebeğim mi?” diyerek tekrar etti Can’ı “Evet, bebeğim” diye cevap verdi Can. bu çocuk manyak mıydı? Kerem’in gözlerinden çıkan ateşi görmüyor muydu? Kerem tam cana doğru yürürken kolunu tutan bu sefer ben oldum. “Geç kaldık , boşver saçma sapan konuşuyor” dedim. Kerem yüzüme baktıktan sonra elimden kurtulup arabaya ilerledi bende arkasından. Yerlerimizi aldıktan sonra arabayı çalıştırdı sessizliği yine her zamanki gibi ben bozdum. “Niye geç kaldın” diye sordum “İşim vardı” diyerek umursamaz haline büründü. Bu tavırlarından nefret ettiğimi birisi ona söylesin lütfen. “hmm” gibi normal olmayan sesler çıkardım. “Ne işin vardı o yavşakla” diye sordu. “Karşılaştık işte” “Tamam bi daha onunla konuşmuyorsun” “ALLAH ALLAH niyeymiş o ? “ “Çünkü ben öyle istiyorum” çocuk kendini ne sanıyordu hayır yani artık o nişanlılık olayı da kalmamıştı. “Sen niye karışıyorsun ? Kimsin de karışıyorsun?” Sorduğum soru dikkatini çekmiş olacakki kafasını bana doğru çevirdi “Arkadaş olduğumuzu sanıyordum, arkadaşlar birbirine karışır” Hah ne arkadaşlık ama. Çok güzel bir arkadaşlığımız var “Arkadaş olmamız senin benim insanlarla olan iletişimime karışmanı gerektirmez” diyerek cevabı yapıştırdım. “Gerektirir, uzatma Alya ne dediysem o” dedi.konuyu daha fazla uzatmak istemiyordum. Ne derse desin onun sözünü dinlemiyecektim. Okula geldiğimizde arabadan indik aklıma gelen soruyla Kerem’e döndüm “Son yılın değil mi?” “evet” diye cevap verdi. “Mezun olduktan sonra ne yapacaksın? Dil öğretmenliği falan mı?” “Saçmalama , bizim şeyin şirketi varya orda dış ülke ile alakalı ticaret yaparım büyük ihtimalle” bi dakika ya şey ne ? “Bizim şey ne Kerem?” Kerem bana öyle bir bakış attı ki insan olduğumdan şüphe ettim. Sonra da kahkaha atmaya başladı. Kerem kahkaha atıyor hemde bütün okulun önünde. Hemde herkes ona bakıyor. Sonunda kahkası durmuştu. “Niye o kadar güldün” diye sordum. Kendini gülmemek için zor tutuyor gibiydi. “Tepkini benim gözümden görmen lazımdı çok tatlıydın” diyerek tekrar gülmeye başladı. Tatlı mı? Ben mi? Bana tatlı mı dedi? “Şey de babam işte şirket varya amcamlarla ortak onu diyorum Emre ile orda çalışacaz ” diyerek devam etti. “anladım” dedim. Belki de anlamamıştım çünkü hala tatlının etkisindeydim. “Neyse , sonra görüşürüz” dedi. “Görüşürüz” diyerek cevap verdim. Emre de bu yıl mezun olacaktı. Çok şanslılardı. Okuldan kurtuluyorlardı. Oflayarak lanet dersi dinlemek için sınıfa girdim…
*****
Ders daha bitmemişti ve telefonum yaklaşık olarak 20 dakikadır Maya tarafından tacize uğruyordu. Israrla arayıp duruyordu. Umarım önemli bir şey değildir. Cevap veremiyordum çünkü bu hoca çok gıcıktı. Sadece titreşimi duyuyordum ve ekranda ‘YOĞURTMAYAM’ yazısını görüyorum. Ve beklenen cümle “Ders bitmiştir” hocanın sınıftan çıkmasıyla elime telefonu aldım ve Maya’nın 19 tane cevapsız aramasının şokunu yaşadım. Ve bingo 20. Arama hemen aramayı cevapladım “Alo, Maya iyi misin?” “De-değilim Alya çabuk gel” hem hıçkırıyor hemde konuşmaya çalışıyordu “Ne oldu Maya” “Alya gel lütfen gel “ “Tamam , nerdesin” “Evde, yalvarırım acele et” dedi ve telefonu kapattı ALLAH kahretsin ne olmuştu? Hızlıca yürüdüm tam kapıdan çıkacağım sırada Kerem “Alya , nereye?” diye sordu “ Maya iyi değil Kerem ona gidecem” “Tamam ,gel ben bırakırım” dedi. “Olmaz senin dersin bitmedi” “Senin de bitmedi ama” “Olsun senin son yılın bir sorun çıkmasın ben taksiye atlayıp giderim “ dedim Kerem’in “tamam, kendine dikkat et“ demesiyle gülümsedim. “sende , sende dikkat et” dedim ve cevap vermesini beklemeden hızlı hızlı yürüdüm kızaracaktım biliyorum. Önüme çıkan ilk taksiye bindim . ve düşünmye başladım ne olmuş olabilirdi? Maya niye böyle ağlıyordu? Taksi durunca ücreti ödeyip taksiden indim. Apartmana girdim ve kapıyı çaldım. Karşımda gözleri kıpkırmızı olan bir Maya tabi ki bekliyordum. “Ne oldu bitanem” diye sordum aynı zamanda içeri geçtim ve onu da salona götürüp koltuğa oturttum “Alya” “Efendim Maya’m anlat kuzum ne oldu?” Emre Emre beni bıraktı” duyduğum cümleyle “Ne!” diyerek çığlığı bastım çünkü böyle bir şey imkansızdı yani olamazdı. “Alp yine mesaj attı” dedi ağlamaya başladı. Lanet olsun olayı az çok tahmin edebiliyordum. “Maya , kesik kesik anlatma be canımın içi “ dedim. Maya eliyle gözyaşlarını silip anlatmaya başladı “Gece her şey çok güzeldi hayal kurarak uyuduk. Amacım ona bu olayı bugün anlatmaktı ama sabah Emre’nin bağırışıyla ve küfürleriyle uyandım. Alp’in attığı saçma mesajları bana gösterdi. Çok sinirliydi sonra…” dedi ve durdu. “Eee Maya sonra?” dedim “Sonra aşkıma inanmadığını söyledi , onu kandırdığımı söyledi ve bitti dedikten sonra çekip gitti” dedi ve ağlamaya başladı. Neler olmuştu böyle . Maya ya sıkıca sarıldım ağlayamazdı o benim kardeşimdi onun ağlamasına izin veremezdim Hem ayrılamazlar onlar ayrı yapamazlar ki ikisi de birbirine deliler gibi aşık bunu çok iyi biliyordum . peki şimdi ne olacaktı? Bundan sonra hayatımız nasıl olacaktı?ARKADAŞLAR HİKAYENİN GİDİŞATI İÇİN YORUMLARINIZ ÇOK ÖNEMLİ. LÜTFEN BU KİTAP İÇİN YORUMLARINIZI BU BÖLÜMDE YAZAR MISINIZ? <3 :3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beklenti
ChickLitAşk'ı hiç tatmayan bir kız , ve aşk'ı yaşadığını sanan genç bir adamın beklenti dolu hikayesi...