Eve girince çantamı portmantoya bıraktım sinirle. Ne yaparsam yapayım anlayamıyordum matematiği. Bir kere, matematiği kim bulmuştu? Hangi deli uğraşmıştı o kadar formülle, denklemle? Manyak mıydı bu adam?
"Matematiğine sokayım!" diye sinirle söylenerek mutfağın önünden odama geçiyordum ki, annemin sahte bir şekilde öksürmesiyle adımlarım durdu.
"Sınav sonucun açıklanmış anlaşılan." dedi annem, önündeki etleri doğramayı bırakıp bana dönerek. Başımı salladım sessizce. "Bu kez kaç aldın? 26?" dediğinde gözlerimi devirdim. "28?" diye sorunca, sıkıntılı bir nefes alıp verdim.
"30." dedim bıkkın bir şekilde. Annem yanıma geldi ve yanaklarımı sıktı gülümseyerek.
"Gelişme var aferin. İki puan artırmışsın." dediğinde, yine gözlerimi devirdim. Kör olmasam iyiydi.
"Bir şey demeyeceksen odama geçiyorum. Matematiğe odamda sövmeye devam edeceğim." dedim ve cevabını beklemeden mutfaktan çıktım ama annemin arkamdan seslendiğini duyuyordum.
"Bana bak küfür edersen ağzına biber sürerim." dediğinde, portmantonun üstünden çantamı alıp odama geldim ve bir şey demeden kapıyı kapattım.
"Sikeyim matematiği." dedim ve çantamı odamın bir köşesine attım. Kendimi de yatağın üstüne bıraktım.
Bütün derslerim çok iyiyken, kafam matematiği almıyordu anasını satayım. Hele ki bu sınava it gibi çalışmıştım. Ama en fazla iki puan yüksek alabilmiştim. Geçen dönemki sınavlardan hep düşük almıştım. Bu dönem ne yapıp edip bu matematiği çözmem lazımdı. Ama nasıl?
Yeni kitabımıza da başlamış olduk. Etkileşim iyi olursa devamı gelecek.
Yorumlarınızı bekliyorum ✨️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
