25- Sona Doğru

1K 92 34
                                    

Yorum yapmayı unutmayın ✨️

İki hafta sonra
Enes
Bugün okulun son günüydü. Artık lise hayatımız bitiyordu. Sonunda okul hayatım son eriyordu. Tabii seneye üniversite sınavı vardı. Sınava seneye girmeyi düşünüyorduk çünkü zaten bu sene oldukça yorulmuştuk. Bir sene hem çalışıp hem dinlenecektik. Zaten matematik beni çok zorlamıştı. Diğer derslere hiç odaklanamamıştım bir süre.

Ama tabii çok iyi bir öğretmen bulana kadardı bu.

Okulun önünde sıra olmuştuk. Tepemizde güneş kaynıyordu ve müdür konuşma yapıyordu bu sıcakta.

"Beynim kaynadı sıcaktan lan." diye söyleniyordu Davut yanımda. Gerçekten de çok sıcaktı bugün.

"Valla hiç sorma ya kafama yumurta kırsan daha kafama düşmeden havada pişer." dedim ben de. Cem dediğimi duymuş olacak ki kıkırdadı önden. Davut'la ben de güldük kendimize engel olamadan.

Çoğu kişi zaten kendi arasında sohbet ediyordu. Biz de Davut ve Cem'le konuşuyorduk. Cem, önümüzde duruyordu ve konuya dahil olabildiği kadar oluyordu.

"Beyler çıkışta bir şeyler mi yapsak?" dedi Cem. Davut omuzlarını silkerek cevap verdi ilk.

"Bana uyar." dedi kısaca. Gediz'le planımız vardı ama akşama doğruydu. O yüzden ben de onayladım.

"Olur ama sadece birkaç saat kalabilirim. Gediz'le plan yapmıştık." dedim. İkisi de onayladilar.

"Bizim de planımız var zaten akşam. Fazla uzatmayız." dedi Cem. Süha'yla buluşacaktı anlaşılan. Göz ucuyla Davut'a baktım. Konuyla ilgili gibi değildi. Duygularını öyle iyi saklıyordu ki, bana itiraf etmemiş olsa asla anlamazdım Cem'e olan ilgisini.

"Sen ne yapacaksın akşam?" diye sordum Davut'a. Davut, dudaklarını büktü.

"Bilmem. Evde takılırım herhalde. Oyun falan oynarım." dedi. Aslında onun için üzülüyordum. Birini bulup mutlu olmasını istiyordum. Belki bu şekilde de iyiydi ama birini severse daha mutlu olacağını düşünüyordum. Onun için en iyisini dilemekten başka bir şey gelmiyordu elimden.

Sonunda müdür konuşmasını bitirmiş, sıra karnelerin dağıtılmasına gelmişti bile. Rehberlik hocamız bizim sınıfın yanına gelerek, karneleri dışarıda dağıtacağını söyleyince, sınıfa kadar çıkmaya gerek kalmamıştı.

Davut ve Cem'le birlikte, kenardaki çam ağacının altına geçtik ve beklemeye başladık. Gölgelik yer bulmak çok zordu bu bahçede.

Adımı duyunca hemen gittim ve karnemi aldım. Teşekkür almıştım. Diğer derslerim zaten iyiydi ama matematiğe baktığımda, geçen dönem bir olan notumun şu an dört olduğunu görünce, yüzümdeki gülümseme büyüdü.

"Lan matematik dört olmuş. Teşekkür almışım. Hiç beklemiyordum." dedim bizim çocuklara sevinçle. Onların da yüzü gülüyordu.

Sevinçle etrafa bakarken, okulun kapısının oraya kaydı bakışlarım. Gediz, kapının orada duruyordu. Yanında da geçenki arkadaşı vardı. Hızla kapıya koştum ve boynuna atladım.

Kollarımı Gediz'in boynuna sardım sevinçle. Onun elleri de belime yerleşmişti hemen.

"Teşekkür almışım. Çok teşekkür ederim. Sen olmasan başaramazdım." dedim ve ayrıldım boynundan. Yüzüne baktığımda gülümsüyordu. Yanakları da hafiften kızarmıştı. Çok tatlı görünüyordu.

"Çok sevindim senin adına. Bakabilir miyim?" dedi karnemi göstererek. Hemen uzattım ona doğru.

"Totem yapmıştım ya hani karneyi alana kadar e okula bakmayacağım diye, tuttu bak teşekkür aldım." dedim gülerek.

"Bence sen çok çalıştın. Toteme bağlamak, çabalarına ve emeklerine haksızlık olur." dedi o da gülümseyerek ve karnemi bana verdi. Tatlı tatlı bakıyordu yüzüme. Gediz yeniyor muydu ya?

"Tebrik ederim." diyen sesi duyunca, yanındaki arkadaşı yeni aklıma gelmişti.

"Teşekkür ederim. Necati değil mi?" diye sordum. Başıyla onayladı ve arkamızda bir yerlere kaydı gözleri. Birkaç saniye içinde de bizim çocuklar yanımıza gelmişti.

"Cem, sen Gediz ve Necati ile tanışmamıştın değil mi?" dedim ve birbirleriyle tanıştırdım. Davut zaten daha önceden tanışmıştı. Ayak üstü sohbet ederken, Süha geldi yanımıza.

"Selam." dedi gülümseyerek. Aramızda anlaşmazlık olmadığından, aynı şekilde cevap verdik biz de. Cem'de onu bize sevgilisi olarak tanıttı..

Dışarıdan bir gözle bakacak olursam, Cem'le Süha yakışıyordu aslında. Yan yana iyi görünüyorlardı.

"Planınız var mı?" diye sordu Cem'e. Cem, başıyla onayladı.

"Evet. Çocuklarla takılırız diyorduk aslında." dedi, elini ensesine atarak. Cem'i ilk kez böyle görüyordum.

"Akşam takılıyoruz ama değil mi?" diye sorunca, başıyla onayladı Cem. Benim aklıma gelen şeyle, hemen atıldım.

"Hep birlikte takılsak ya. Hazır bir arada toplanmışız. Bence birlikte bir şeyler yapabiliriz. Ne dersiniz?" diye sordum. Herkes kabul edince, arkadaşlarla devamlı olarak takıldığımız alışveriş merkezine doğru gitmeye başladık.

Güzel bir gün geçirmeyi ve güzel şeylerin başlamasını diliyordum içimden.

Bir iki bölüm sonra final gelecek. Sonra da, Davut'un kitabına başlarım.

ENİŞTE BEY (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin