4-Afiyet Olsun

146 16 50
                                    

Burada kalmaya başlayalı 2 hafta olmuş, artık herkes birbirine alışmıştı. Jeonghan da orada bulunmaya alışmıştı herkes ile yakın arkadaş olmuştu, herkese çok yakın arkadaş gözü ile bakıyordu, Seungcheol hariç. Onu onlardan ayrı tutmasının sebebi, ona karşı tarif edemeyeceği duygulara sahip olmasıydı. Onun yanındayken kendini hiç olmadığı kadar bir yere ait hissediyordu, yanında olmak ona güç veriyordu.

Oradaki günleri normal geçiyordu;
Güne uyanıyorlar, ellerini yüzlerini yıkıyorlar; sonrasında ise yemek odasında ki geniş masaya yerleşip hep birlikte kahvaltı ediyorlardı. Kahvaltı sonrasında ise odalara geri çıkmak yasaktı, bu tek kuraldı, uyuma ve üstüne değiştirme harici odalarına çıkmaları yasaktı. Herkesin o yeşil duvarlı bodrum katında ki odada olması gerekiyordu.

Yeşil odanın köşesinde yere çökmüş bir şekilde bunları düşünürken, Seungcheol'un yanıma gelip oturduğunu hiç fark etmemişti.
"Selam" yüzüden hiç düşürmediği gülümsi ile yanına oturması ile şaşırmıştı.

"Selam" diyerek karşılık verdi

"Derin düşüncelere dalmış gibi görünüyordun, ne bu kadar aklını kurcalayan şey?"

"Hiç, dalmışım"

"Sana sormak istediğim bir şey vardı aslında"
Devam etmesini istediğini belirtmek için cevap vermedi. İçten içe ne soracağı kafasında bin bir çeşit senaryo kuruyordu.

"Hangi liseye gitmeyi düşünüyorsun" diye sorunca boşuna heyecan yaptığını fark etti.

"Bilmiyorum henüz karar vermedim ama Bugil Erkek Lisesine gitmek istiyorum"

Jeonghan'ın verdiği cevap ile sevinmiş görünüyordu.
"Ciddi misin? Bende oraya gitmek istiyorum"

Uzunca birbirleri ile gelecek hakkında konuştular.

Diğerleri ise onlar kendi aralarında sohbet ederken, Bayan Jiwoo'nun geçen gün seveceklerini düşündüğü için getirdiği yavru köpek ile oynuyorlardı.
Daha doğrusu köpek Chan'ı kovalıyordu diğerleri de buna yerlerde sürünerek gülüyordu.

Bir kaç saat köpek ile oynamanın ardından hepsi sıkılmaya başlamıştı. Yeşil duvarlar ile çevirili olan odanın zeminine uzanmış yeşil tavanı seyderdiyorlardı.

Soonyoung aklına gelen dâhiyane fikir ile ayağa kalktı.

"Hadi altta kalanın canı çıksın oynayalım"

Can sıkıntısından herkes onayladı, şuanda yapabilecekleri başka hiçbir şey yoktu.

"En alta kimin geçiceğine nasıl karar vereceğiz?" ortaya bombayı atan Jihoon ile hepsi derin düşüncelere daldı.

"Oylama yapalım"
Jun'nun ortaya attığı fikri kabul hepsi etti. Herkesin aklında sadece 1 tane isim vardı...

"O zaman ben 1 diyince aynı anda, en altta olmasını istediğiniz kişinin adını söyleyin" diyen Seungcheol'un sözlerini 3 den geriye sayması devam ettirdi.
"1-2-3..."

"Mingyu, Mingyu,Mingyu, Mingyu..."

Herkes hep bir ağzından Mingyu'nun adını söyledi, Jihoon hariç. Onun kişi tercihi biraz bağımsız olmuştu, "Soonyoung" diyerek. Tabii Mingyu da en altta kalıp ezilmek istemediği için "Seokmin" demişti.

İki diğelerinden bağımsız isimler söylemiş olan ikiliye baktılar. Jihoon hemen kendini savunmaya geçti;

"Ezildiğini görmenin eğlenceli olacağını düşündüğüm için onu söyledim"

Mingyu'nun kendini savunmasına gerek yoktu her türlü en altta olacaktı. Yavaşca yere eğilip yüzüstü yattı. Herkes üstüne atlamak için hazır bir pozisyon almış başlama komutu için bekliyordu.

Drift Away✩JeongcheolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin