3-Yeşil Oda

138 19 35
                                    


Jeonghan bu bir kaç günün stresini atmak için, dışarı çıkıp bir şeyler içmek istiyordu. Arkadaşlarına da bunu teklif ettiğinde hepsi kabul etmişti.
Saat 11'den sonra yurttan dışarı çıkmak yasaktı, yoklama alındıktan sonra gizli gizli çıkmaktan başka şansları yoktu.

Yoklama saati gelene kadar zamanlarını kimisi kütüphanede ders çalışarak, kimisi de kendi alanlarına uygun kendini geliştirmeye adamıştı.

Saat 11'e geldiğinde hepsi hazırlanmaya başladı, birkaç dakika içerisinde dışarı çıkmaya hazırlardı.

İşin kolay kısmı olan bekleme bittikten sonra,sıra daha zor olan kısmı yapmaktı: Yurttan güvenliğe yakalanmadan kaçmak.

Önceden başarılı olduğukları kaçma girişimleri olmuştu, yine bu yollardan bir tanesini kararlaştırıp kaçmayı planlıyorlardı.

Ellerine ayakkabılarını alarak yavaşca kapıyı açtılar, tek sıra şeklinde koridordan geçip, merdiven basamaklarından ses çıkarmadan indiler.

Yurt bindasından başlarına iş çıkarmadan çıkabildiklerinde derince bir soluk verdiler. Sıra etrafı teller ile örülü olan Yurt bahçesinden dışarı çıkmaya gelmişti.

Şans bugün onlardan yana olacak ki güvenlik kulübesinde değil, kapı da ağzına kadar açık bir şekilde kollarını açmış onları bekliyordu, hepsi aynı şeyi görmüp, düşündükten sonra var güçleri ile kapıya doğru koşmaya başladılar.

Onları durduran şey üstlerine doğru tutulmuş olan el feneriydi. Hızlıca o yöne baktıklarında, karşılarında gördükleri güvenlik ile elleri ayaklarına dolanmış ne yapacaklarını bilememiştiler.

"Nereye gittiğinizi zannediyorsunuz?"

Sert bir yüz ifadesi ile sorduğu soru ile daha da çok gerildiler. Strese ve gergin bir ortama gelemeyen Seokmin hemen atladı
"Topumuz kaçtı, onu alıcaktık" Tedirgince gülümseyerek soğuk terler döküyordu, hepsi ona dönüp baktığında güvenlikçinin bu yalana gerçekten inanacağını düşündüğü açıkca belliydi.
Seokmin'in sözleri pekde işe yaramamış olacak ki güvenlik onlara ciddi olamazsınız dercesine bakmaya başladı, Seokmin'nin umutsuz vaka olduğunu anlayan Seungkwan arkadaşlarından tarafa dönerek elini göğsünün üstüne koyarak ben hallederim demeye çalıştı, sanırım ya da da kalbi sıkıştı tam olarak ne demeye çalıştığını anlamadılar.

Bir kaç adım öne çıkan Seungkwan en tatlı yüz ifadesini yüzüne kondurarak

"Abi bu seferlik maruz görebilir misin? Lütfen sadece bu günlük"

masumane bir biçimde sözlerine kandımı diye güvenlikçiye baktığımıklarında yüzünde iğrenmiş bir ifade görmeyi kesinlikle beklemiyorlardı.
Güvenlikçinin bu halini Seungkwan da görmüş olacak ki ani bir sinir ile adamın üstüne gitmeye başladı

"Nasıl bir yüz ifadesi o Allasen şuarada iki şirin,tatlı olalım dedik aldığımız karşılığa bak!"

Bu halini komik bulmuş olacak ki gülmeye başlamıştı artık güvenlikçi. Güvenlikçinin gülmeye başlaması sadece Seungkwan'ı daha da sinirlendirmişti.

"Bak birde gülüyor!"

Güvenlikçinin biraz daha üstüne gideceği sırada kolundan tutan Jisoo ile durmak zorunda kaldı.

"Kusura bakma ama kaç yaşına gelmişsiniz, şirinliklerinize kanacağımı düşünmüş olmanız çok komik geldi"

Duydukları ile gözü dönen Seungkwan'ı daha fazla tutamamıştı Jisoo

Drift Away✩JeongcheolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin