Gizemli kemancı

267 113 192
                                    

Çok fazla gürültü vardı bu hayatta. Çevredeki ses kirliliğinin üstüne durmak bilmeden konuşan insanlar, ne kadar çok konuşurlarsa konuşsun yeterli gelmiyordu onlar için. Peki bu kadar çok konuştukları halde kendilerini anlatmayı başarabiliyorlar mıydı ? Veya duyması gerekenleri duyabiliyorlar mıydı ?

Gece çökmüş, parlayan ay ve yıldızlar  semada yerini çoktan almışlardı. Sahneye çıkmışlar ve kusursuz güzellikleriyle insanları büyülemeye hazır yıldızlar, birer umut taneleri gibi parlıyorlardı. Ama insanlar yine bencilliklerini yaparak doğanın bu güzelliğini kendi ışıklarıyla örtbas etmişlerdi.

Ruhlarını değilde nefislerini eğlendirmek için dolaşan insanların arasında yürüyordu. Kafasındaki bol siyah kapüşonu yüzünü gizliyor, suretini bilinmez kılıyordu. Tek omuzunda asılı olan sırt çantasını düzelterek yürümeye devam etti. Sol elinde tuttuğu siyah keman kutusunu biraz daha sıkı tuttu parmakları . Kafasını kaldırmıyordu, sadece ayaklarının gittiği yola bakıyor, diğer insanların sesini duymazdan geliyordu.

Kahkalarla gülen genç bir grubun yanından geçerken yüzünü buruşturmamak için kendisini tuttu. Gerçekten gülüyorlarmı ? diye düşündü içinden. Gerçekten mutlu olan bir insan bu kadar yüksek bir kahkaha atma gereği duyarmıydı ? Emin değildi. İnsanlar sürekli gülecek bir şeyler buluyordu. Biliyordu, insanlar kendilerini gülmeye muhtaç hissediyorlardı. Çünkü hiç biri zamanında gerçekten gülememişti. İnsanlara baktığı zaman kahkahalarla açılan dudaklarının aksine gözlerine yansıyan ruhlarının yalnızlığını görebiliyordu.

Kalabalık meydana geldiğinde durdu. Etrafındaki insan kalabalığına baktı kapüşonunun altından. Yavaşça yere diz çöktü. Keman kutusunu özenle yere koydu. Daha sonra tek omuzunda asılı olan çantayı koydu, ama keman kutusuna gösterdiği özeni ona göstermemişti.

Keman kutusunun kapağını açtı. İnce parmaklarını siyah kemanın üzerinde naifçe gezdirdi, sanki bir bebeğe dokunuyormuş gibi. Kemanı yavaş ve dikkatli bir şekilde çıkardı. Siyah kemanın üzerindeki kırmızı damlalara kaydı gözleri. Parmaklarını kan damlalarına benzeyen kırmızı işlemelerin üzerinde gezdirdi, içini kaplayan hüzün ile. Yayı da eline alarak sıkı ve hassas bir şekilde tuttu ikisini de.

Ayağa kalkarak duruşunu düzeltti. Kemanı, eski bir dostun omzuna yaslanırmış gibi yerleştirdi sol omzuna.
İnsanlar yürüyüp geçiyor, bu kişinin ne yaptığına bakmıyorlardı bile. Sohbetler ve kahkalar havada yoğun bir gürültü oluşturuyordu.

Derin bir nefes aldı kapüşonunun altından. Gözlerini kapatırken bütün seslere sağır oldu kulakları. Sadece kalbinin atışlarını duyuyordu. Göğsünde çarpan kalbini tüm bedeninde hissetti. Kalbinde duyduğu ritme kulak kabarttı ve yayı tutan eli kemana yerleşirken aldığı nefesi verdi.

Yay kemanın üzerinde hareket etmeye başladığında kalbinin sesini daha net duymaya başladı. Parmakları notaların üzerinde kusursuzca hareket ediyor, yayı tutan elini kendisi değil ruhu yönetiyordu.

Aslında kendisi kemandan nasıl sesler çıktığından emin değildi, sadece biliyordu. Belirli veya bilinmiş bir eser değildi çaldığı. Çünkü o, kalbinden gelen notaları çalıyordu.

İnsanlar çoktan etrafında toplanmışlardı bu gizemli yabancının. Kahkahalar kesilmiş, konuşmaya yorulmayan diller susmuştu. Sadece büyülenmiş gibi bu gizemli yabancının kemanından çıkan müziğe dikkat kesilmislerdi. Bir kadın gözünden akan bir kaç damla yaşa engel olamadı. Parmakları ile yanaklarından kayan göz yaşını sildiğinde inanamadı ağladığına. Kendisi değildi ağlayan, ruhuydu.

Başka birisi kıvrılan dudaklarına engel olamadı. Huzurlu bir gülümseme yayılmıştı yüzüne. Anlam veremedi ama zevkle kabul etti ve sahiplendi.
Herkes bir şeyler hissetti duyduğu bu esere. Bir çoğu telefonlarını çıkarmış vidio çekiyor kimisi canlı yayın açarak tüm dünyaya yaymaya çalışıyordu.

Fısıltılar dolaşmaya başladı insanlar arasında.

"Bu o ! Gizemli kemancı !"

"Evet evet bu o ! İnanamıyorum !"

"Onu yakından dinleyebilecegimi hiç düşünmemiştim ! Buna inanamıyorum !"

"O muhteşem !"

"Keşke yüzünü görebilsek !"

"Yüzünü kimse görmemiş ! Kız erkek mi bilinmiyor !"

"Ne olduğu umurumda değil ! O muhteşem !"

İnsanlar kendi aralarında fısıldaşıyor, kalabalık git gide artıyordu. Büyük bir çember oluşturan insan kalabalığının ortasında ortasında hiç kimseyi görmüyor ve duymuyordu. Sadece ruhunun ve kalbinin önderliğinde,  kemanının dilinden insanlara bir şeyler anlatmaya çalışıyordu.

Büyülenmiş insanlar kıpırdamak bile istemiyorlardı. Kulaklarına dolan bu zevki solumak, yaşamak istiyorlardı. Bu gizemli kemancının hiç durmasını istemiyorlardı. Bütün dünya sussun, sadece o çalsın istiyorlardı.

Gözlerini açtığında kemandan ses gelmiyordu. Yayı tutan eli yavaşça yana düştüğünde gördü etrafına toplanmış kalabalığı. Kendisine dikilmiş gözleri umursamadı. Önce bir kişi kendine geldi ve ellerini bir birine vurarak alkışlamaya başladı. Sonra diğeri ve diğeri. İnsanların alkışlarına sadece gözlerini kapatıp açarak tepki verdi. Bir nevi umursamadı, ama yinede tepkisiz kalmış olmamak adına  kemanını kalbinin üzerine bastırıp hafifçe eğildi.

İnsanlar bu zarif selamlamayı daha fazla alkışlayarak tepki verdiler. Kemanını hassasiyetle kutusuna koyan kişiye kırgınlıkla baktılar. Daha fazla dinlemek istiyorlardı. Ama hiç biri bunu dile getirmedi. Sadece hayran hayran bu gizemli kişinin toparlanmasını izlediler.

Keman kutusunun kapağını kapattı ve sol eliyle sıkıca kulpunu tutup doğruldu. Siyah çantasını yine tek omzuna astı ve yürümeye başladı. Sanki az önce insanları müziğiyle büyülememiş, kendisine hayran bırakmamış gibi sadece yürüdü.

İnsanlara yaklaştığında adımlarını durdurmadı. Gerekte yoktu, çünkü ona saygıyla yol vererek ikiye ayrıldılar. Hayranlık dolu bakışların arasından sessizce geçerek oradan uzaklaştı.

Geride sadece kendisine hayran, büyülenmiş insanlar bırakmadı, kim olduğuna dair sorular, yüzünü görmek isteyen meraklı bir kalabalık bırakmıştı. İnternete damga vuran Gizemli kemancı yine herkesi etkiledi  ! Veya  Gizemli kemancının yeni şovunu gördünüz mü ? Adlı başlıkları unutmamak gerek.

Binlerce, hatta milyonlarca yorum ve beğeni, bir çok paylaşımın altında yer alıyordu. Sakince yürüyen kemancı ise müziği durduğu anda sadece yoluna devam etti. Bilinmezliğe karışarak sokakta yürüdü.

Herkesin bildiği ama hiç birinin tanımadığı kişiydi. Sosyal medyalarda ve televizyondaki haberlerde yer alıyordu.

Gizemli kemancı.

Bir çok taklitçisi vardı. Onun gibi giyinip sessizce keman çalanlar onun gibi ünlü ve bilinen birisi olmaya çalışıyordu, ama hiç biri onun verdigi hissi insanlara veremiyordu. Bu yüzden o eşsiz ve tekti.

🎻🎻🎻🎻🎻🎻🎻🎻🎻🎻🎻🎻🎻🎻🎻🎻

Merhaba yeni bir hikaye ve yeni bir dünya.

Kalbinizi dinlemeyi unutmayın...

Gizemli KemancıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin