Prologue

198 18 23
                                        

Selamlarr! Obey me'ye her ne kadar yeni başlasam da, Wattpad'de bulunmasını istediğim bir şey. Çok az sayıda yazıldığını görünce ben de denemek istedim~

Oynayanların genellikle bildiği etkinlikten biri olan "Vampirdom" etkinliğinden ilham alarak yazacağım. Umarım 7 harikayla beraber vakit geçirirken keyif alırsınız!

Öncelikle Mc'nin, yani sizin ağızınızdan olayları yazacağım. Benim, yani yazarın ağızından olan kısımları ise özellikle belirteceğim.

Düz yazı ve texting'in, hatta iyi bir betimleme ile görüntülü konuşmanın yer alacağı bu kurguyu umarım seversiniz!

Keyifli Okumalar...🖤

Pekâla öncelikle insan, hayvan ve bitki dışında başka bir canlıya hiçbir zaman şahit olmadım.

Kitaplarda gördüğümüz ve haklarında bilgi edindiğimiz türlü canlılar vardı. Ne kadar doğru bilinmese de, bunların birer efsane olduğuna inanıyordum.

İlk başta dinazorlar, sonra denizde karada yaşayan büyük canlılar, uzayda, başka gezegenlerde hayat bulan uzaylılar ve sonraysa vampirler. Kurtadamlarda buna dahildi.

Gerçekten varlar mıydı? Yoksa hayal gücü yüksek olan birisinin kaleme aldığı bir çeşit hikaye miydi? Üzerlerine yazılan tonla hikayeye mi inanmalıydık? Peki görünüşleri? Gerçekten yarasaya dönüşebiliyorlar mıydı?

Başka bir efsaneye göre melekler ve şeytanlar dinazorlardan sonra bu gezegende bir araya gelmişti. Anlaşamamalarıyla beraber de ortaya çıkan kaosla ve yıkımla dağlar, ovalar ve çukurlar meydana gelmişti. Melekler oluşan çukurları nurlarıyla süsleyip okyanusları meydana getirirken, şeytanlar dağlara nefretlerini kusup bize yanardağları bahşetti.

Doğruluğuna inanmak güçtü. Efsane diyip geçmek ise yazılan onca makaleye göre imkânsızdı. Benim gibi kitap kurdu olan birisinin saatlerce okuduğu bu fantastik hikayelerden, ne çıkarması gerektiği bilinmezdi. Kitabın sonunda tamamıyla boşlukta olup hayatı sorgulaması ise normaldi.

Fakat... Büyünün varlığını bilmeme rağmen benim üzerimde işe yaraması ve beni tamamıyla farklı bir dünyaya götürmesi...

İşte bu normal değildi.

-Hep düşünmüştüm biliyor musun? Şeytanların, vampirlerin, meleklerin ve kurtadamaların... Gerçekten o çirkin çizimlere benzeyip benzemediklerini... Hep merak etmiştim.

-.....Şimdi?

Siyah gökyüzünde bulunan kırmızı hilali süsleyen minik yıldızlara bakarak gülümsedim ve bacaklarıma daha sıkı sarılıp mırıldandım.

-Anlatılanlar gibi kötü olmadıklarını ve son derece-

Durup kıkırdadım ve yanımda bana merakla bakınan gözleri süzdüm. Ay ışığı beyaz saçlarına ve koyu tenine yansırken farkında olmadan ne kadar çekici olduğunu düşündüm.

-Yakışıklı olduklarını öğrendim.

Ufak bir sessizlik. Ardından kendini beğenmiş, fakat bir o kadar da utanmış bir ses yankılandı.

-E-ah...! İşte muhteşem MAMMON'u anlatan kelimeler!! B-bu-...! Bunu senden duymak tabiki de beni mutlu etmedi! Bana bir daha böyle şeyler söyleme...! Bu çok u-utanç verici...

Sadece kıkırdamakla yetindim ve yanakları allıklaşan kişiyi izlemeye devam ettim.

Gerçek hayatıma nazaran burada mutluydum. Gülümsememi silmeden parlayan hilale bakındığımda geçirdiğim günlerin güzelliğiyle gözlerim doldu.

Gitme vaktiydi...

Pekii...

Gerçekten gitmeli miydim?

.
.
.

Sağ elle yazmaya başladım umarım sağ ayakla sonunu getirebilirim. Umarım hoşunuza gitmiştir<3

Gelecek bölümde görüşmek üzere! Hepinizi çok seviyorum!

SAYANORA!

You Are Mine! &quot;Obey Me!&quot;Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin