Parti(Taegi)

Kaos

      Yoongi öğlene doğru uyandı.Sakince yatağından kalkıp banyoya gitti.Hoseok'un dersi erken olduğu için o çoktan gitmişti okula.Banyoda ki işlerini halledip odaya geri döndü ve üstünü giyindi.Çantasını da alıp çıktı ve okula doğru yürümeye başladı.Hava bu gün gayet sıcaktı.Üşümemenin verdiği keyifle birlikte ıslık çalarak yürüyordu.Çok geçmeden okula varmıştı.

Bahçeye girip yürüdü.Okul kapısından içeri girene kadar her şey çok sakindi.Okul kapısından girdiğinde büyük bir kalabalık gördü.Ona bakıp fısıldaşıyorlardı.Aldırmadan aralarından geçip sınıfına doğru yürüdü.Yine de merak etmişti.Genelde onun hakkında pek konuşmazlardı.

Sınıfın olduğu kata çıkar çıkmaz suratına sert bir yumruk yemişti.Savrularak duvara çarptı ve yere doğru kaydı.Elini dudağına götürdü.Dudağı patlamıştı.Ona yumruk atan kişiye baktı:
-Ne oluyor lan?Ne demeye vuruyorsun bana?Canına falan mı susadın?
Minjae Yoongi'ye tekrar vurmak için hamle yaptı ancak çevredekiler onu tutarak engel oldu:
-Nasıl üzersin Taehyung'u?Nasıl ağlatırsın onu piç herif?Sen kimsin de dudaklarından gülücük eksik olmayan arkadaşımı ağlatıyorsun?Neyine güveniyorsun lan sen?

Sözlerinin ardından onu tutanların elinden kurtulup yerdeki Yoongi'nin üstüne atladı.Hızla yumruklarını savurmaya devam etti.Çevredekiler onu Yoongi'nin üstünden almaya çalışsalarda fayda etmiyordu.O kadar sinirliydi ki okulda olduğunu bile unutmuştu.Sonunda Yoongi yerlerini değiştirip onu altına aldı.Bacaklarına oturup vurmasını engellemek için tek eliyle ellerini yere sabitledi.Öksürmeye başladı:
-Öhö,öhö,öhö,öhö.Çok yoruldum.Sakin ol biraz Minjae.
Minjae:
-Bırak lan beni ruh hastası.
Yoongi:
-Cık,cık yerinde olsam böyle konuşmazdım.Dua et sana vurmuyorum,dua et keyfim yerinde Minjae.Uslu dur yoksa hastaneyi boylarsın.Hem arkadaşını bu denli seviyorsan gidip onun yanında ol.
Minjae şok olmuş bir şekilde üstündeki adama bakıyordu tıpkı çevredeki diğer insanlar gibi.Sonunda Hoseok gelip Yoongi'yi Minjae'nin üstünden kaldırana kadar da devam etmişti bu.

Hoseok Yoongi'nin yüzünü görünce çığlığı bastı:
-Yoongi!
Yoongi:
-İyiyim ben Hoseok.Yüzümü yıkayıp gelirim derse.Sen gir.
Hoseok:
-Ne iyisi?Her tarafın morarmış.Dudağın da çok kanıyor.
Yoongi elinin tersiyle dudağını silip baktı:
-Sorun değil.Ben hallederim.Sınıfa gir.
Hoseok:
-Ben de geleceğim.
Yoongi bağırarak:
-Sınıfa gir dedim sana.
Hoseok Yoongi'nin sinirini biliyordu.Bu yüzden hızlıca sınıfa girdi.Yoongi lavaboya doğru yönelince kalabalık da dağılmıştı.Yoongi elini yüzünü yıkayıp aynada kendine baktı.Yüzünde bir sürü morluk oluşmuştu.Yumruğunu sinirle lavbonun kenarına geçirdi:
-Sikeyim seni Taehyung.

Taehyung geç bir saatte uyuduğu için hala uyanmamıştı.Annesi de ona kıyamadığı için uyandırmamıştı.Ancak Taehyung telefonuna gelen bildirim seslerinden dolayı uyanmıştı.İlk bir kaç dakika olayı algılayamasa da sonradan anlamıstı.Minjae ile Yoongi kavga etmişti.Telefonuna bir bildirim daha geldi.Bu bir videoydu.Oynat tuşuna tıkladı.Minjae ve Yoongi'yi çekmişlerdi.Şok olarak videoyu bir kez daha izledi.Başta kavga ettiklerini öğrenince bu kadar önemsememişti ama Minjae Yoongi'yi fena halde dövmüştü.Çok endişelendi.Kalbine çoktan bir kor düşmüştü.Kalktı odasında bir o yana bir bu yana volta atmaya başladı.Sonra hızlıca üzerini giyindi.Karar vermişti gidecekti.Yoongi ona ne kadar kızarsa kızsın burada kalbindeki bu sızıyla ve aklındaki bu endişeyle duramazdı.Gidip onu görmeliydi.Ondan özür dilemeliydi.

Minjae'nin bu kadar ileri gidebileceğini tahmin edememişti.Hızla merdivenlerden inip motorunun anahtarını aldı ve annesine seslendi:
-Anne ben çıkıyorum.Ne olduğunu gelince anlatırım.
Annesi köpüklü elleriyle mutfaktan çıkarak:
-Tamam Taehyung.Çok gecikmemeye çalış.Baban kızmasın.
Taehyung ayakkabılarını giyerek:
-Tamam anne görüşürüz.
Annesi:
-Görüşürüz.