Parti(Taegi)

Korku

     Not: Tetikleyici ve cinsel öğeler bulunmaktadır!

  Sabah hep beraber kahvaltı ettikten sonra Jimin Jungkook'u evine götürmek için diğerlerinden ayrıldı.Kendi elleriyle eve bırakacağına dair söz vermişti Jungkook'un ailesine.Taehyung ise annesine durumları anlatıp yurda geri dönmek için eve gitmişti.Namjoon ve Hoseok da biraz gezmek için çıkınca Yoongi tek başına döndü odaya.

Olaydan beri ilk kez yalnız kalıyordu.Hala patrona güvenmediği için sürekli onu takip eden birileri olup olmadığını kontrol ediyor,her ihtimale karşın elini kıyafetinin üstünden de olsa silahında tutuyordu.Kendini yurda atar atmaz tehlike geçmişti çünkü:yer altının kurallarından biri de üçüncü kişileri meseleye dahil etmemekti.Üstünü çıkarıp kendini yatağa attı.Bir süre rahatça takımak istemişti.Uzun süredir oldukça durgundu bu sebeple öfke uğramamıştı damarlarına.Yeni yeni öfkelendiğini hissediyordu.Aklına gelen sahneler,Taehyung'un onu bir hiçmiş gibi savunmasız bırakıp gidişi,patronun önüne attığı demir makas,önüne düşen pembe tutamlar,Taehyung'un verdiği sözler...

Ayağa kalkıp dolapta ki aynaya baktı.Aynada bitmiş bir insandan başkasını göremiyordu.Hiç kendisine ait bir hayatı olmamıştı.Küçükken dadısının bahşettiği hayatı.Yetimhanede müdürün bahşettiği hayat.Yer altında bir katilin hayatı.Ögrenciyken ise okulun bahşettiği bir hayat.Aynı zamada sinirinin yönettiği bir hayat.Şuan özgürdü ama ne yapacağını bilmiyordu.Kendine gülümsedi.Gerçi henüz tehlike geçmiş de sayılmazdı.

Vücudunda ki kurşun izlerinde gezdirdi elini.Her biri yer altında çıkarılmış ve olabildiğince izi kalmış kurşunlardı.İlk aldığı yaraya
baktı.Omuzundaydı.Gerçekten korkmuştu.On beş yaşındaydı.İlk defa tek başına bir süikasta çıkmıştı.Adamı öldürmüştü ama arkadaşı tarafından kaçarken vurulmuştu.Can havliyle kaçıp kendini yer altına atışını,elinden yere akan sıcak kan damlalarını unutamıyordu.Hastane,demişti can havliyle,hastaneye gidelim.Ama gittiği tek yer bir oda uzaktaydı.Kan kaybından bayıldığını bile hatırlıyordu.Sabah Jimin'in kucağında ateşler içerisinde yanarken,acıyla uyandığı o an ikisi de yalnızca birer çocuktu.

Kalbinin üstünde duran bir yaraya dokundu.İlk ölümle burun buruna geldiği an on sekiz yaşındaydı.Akşamına parti düzenleyeceklerdi.Doğum gününü kutlayacaklardı.İki gün uyanmamıştı.Yani ona öyle demişlerdi.Uyanır uyanmaz pasta kesmek istemişti.İlk sevgilisini hatırladı.Güzel sarışın bir kızdı.Sonrasında okulda psikopat olarak adı çıkınca bırakmıştı onu.İlk kez birini kaybetmenin ne demek olduğunu öğrenmişti.

Saçlarını kısacık kestirdiği bir anı hatırladı sonra.Bir film izledikten sonra karar vermişti buna.Sevdiği karaktere çok yakıştırmıştı doğrusu.Kendisinde ise çirkin durmuştu.En azından insanlar öyle diyordu.Tüm hevesi gitmişti.Sonrasında saçlarını uzatmaya karar vermiş o andan bu ana kadar da aynı şekilde devam etmişti.Saçlarına hep özen gösterip farklı renkler denemişti.Eğer saçları özenliyse kendisi de yakışıklıydı.En azından öyle düşünüyordu.

Sonra Taehyung'u düşündü.Çok da uzak bir geçmiş değildi.Belki bir kaç ay...Peşinden koşuşları,ona aldığı çikolatalı sütler,sürekli okuluna gelmesi,diğer insanlar gibi düşünmeyişi,bu genç adama vurulmuştu adeta.İlk başta başına gelecekleri bildiği için itmek istede onu yapamamıştı.Sonra söz vermişti ona Taehyung, gitmeyecekti.Söz veren herkes gibi o da gitmişti.Her ne kadar geri dönmüş olsa da içinde ki güvensizlik devam ediyordu.Bir kere giden bir kez daha gidebilirdi.

Bunları ve daha fazla anıyı düşünürken kapı açıldı.Kimin girdiğine aldırmadan aynaya bakmaya devam ediyordu.Biri gelip arkasından sarıldı.Bu Taehyung'tu.Dışarıdan gelmesinin etkisiyle elleri çok soğuktu.Yoongi çıplak bedenine değen soğuk ellerle irkilip ona doğru döndü.
Taehyung:
-Ne yapıyorsun tek başına?
Yoongi omzunu silkerek:
-Düşünüyordum.
Taehyung Yoongi'nin boynunu öperek:
-Üşüyeceksin.
Yoongi Taehyung'u duvara iterek:
-Soğuksun.
Taehyung:
-Dışarıdan geldim.Hava çok soğuk.