uykusunda "kageyama..." diye mırıldandı hinata.
yanında yatan kişinin adının atsumu olduğunu çok iyi biliyor olmalıydı.
atsumu "uyku sersemliğiyle yanlış duymuşumdur," diye düşündü, kendine yediremedi böyle bir şeyi. ama hinata mırıldanmaya devam etti.
"belki de yanlış anlamışımdır."
hayır, yanlış anlamamıştı. hinata, gerçekten de uykusunda kageyama'yı sayıklıyordu.
sonraki gün atsumu ona bu konudan bahsetmedi ama bu durum birkaç gün sürdü.
atsumu anlamıyordu.
atsumu belki de anlamak istemiyordu.
biliyordu, eğer anlarsa hiçbir şey eskisi gibi olamayacaktı. bu yüzden saf ayağına yatmayı tercih etti.
peki bu enayilik miydi? sahi, enayilik dediğimiz şey neydi? birini kaybetmemek için tüm yaptıklarına katlanmamız enayilik sayılır mıydı?
atsumu umursamadı. enayilikti ya da değildi, önemli olan hinata'ydı. onu kaybetmemeliydi. çünkü onu kaybederse yaşayabileceğini düşünemiyordu.
tekrardan kendini sorgulamaya başladı.
hayatının merkezine kendini değil, başkasını koyması kötü bir şey miydi? ona bu kadar bağlanması gerçekten de tehlikeli bir boyutta mıydı? hayır, o sadece shoyo'sunu fazla seviyordu. çok çok fazla.
ve sevmekten de vazgeçemezdi. onu sevmekten vazgeçmesi demek, yaşamaktan vazgeçmesi demekti.
hinata, onun için hayattı. karanlık hayatına bir güneş gibi doğmuştu. atsumu'yu kurtarmıştı. atsumu, onunlayken hissetmişti gerçekten yaşadığını.
ilk günlerini hatırlıyordu, o zaman düşündüklerini.
"yaşamak böyle bir şey mi? yaşamak, shoyo'yla beraber olmak mı?"
atsumu yaşamaktan vazgeçmeyi düşünmüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
what is living? - atsuhina
Fanfictionatsumu'ya yaşamanın ne olduğunu sorsalar hiç tereddüt etmeden "shoyo" derdi. [angst] [bxb] [haikyuu atsuhina fanfic] (normalde atsuhina shiplemiyorum ama angst atsuhina ficleri hoşuma gittiği için ben de yazmak istedim <3)