15

2K 89 25
                                    


Başlangıcı Alev ile yapıyorum sonrasında Alev yok. 

Keyifli Okumalar 🌈

...

Annesini kaybetmiş küçük bir kız ve bu hayatta minik elleriyle her daim yanında olan en yakın arkadaşı, Ecem...

Gözünün önünden Ecem ile olan anıları geçiyordu. Babasının Alev'e bisiklet aldığı zamanı hatırladı bir anlığına...
Küçükken Ecem'in ne kadar çok bisiklet istediğini biliyordu. Önce kendisi öğrenecek ondan sonra hemen Ecem'e öğretecekti. 4 tekerlekten 2 tekerleğe geçiş yapmaya çalıştığı sırada içini korku kaplamıştı küçük Alev'in. Ağlaya ağlaya 4 teker kullanmak istediğini anlatıyordu babasına. Fakat babası pes etmeyi sevmeyen bir karakterdi. Kızının da hemen pes etmemesi için bu sefer bu isteğini yapmayacaktı. Ağlamaktan neredeyse gözü çıkacak olan küçük kız sürmeye başladığı ilk an babasının bisikleti bırakmasıyla yere kapaklanmıştı. Babasından önce yanına Ecem koşmuştu. Küçük dudaklarından çıkan nefesin dizindeki yarayı geçireceğini düşünüyordu. Ağlama Alev lütfen. Öpeyim mi? Annem hep ben düştüğümde öpeyim geçer der. Belki öpersem geçer? Göz yaşlarının arasında gülümsemişti Alev Ecem'e... Çok acıyo Ecem...

Alev gözlerini açıp dolan gözlerinden damlaların akmasına izin verdi ve bu sefer kalbini tuttu. Aradan 10 yıl geçmişti ve yeniden aynı sözler dökülmüştü dudaklarından.

Çok acıyor Ecem...

Göz yaşlarına sebep olan da Ecem'di o yaşları silecek olanda...

Gözlerini kapatıp Ecem ile daha fazla güzel anıları düşünmeye çalışsa da gözünün önüne Nazlı'ya dokunması geldiğinde hıçkırıklara boğuluyordu.

Ben sana ne ara bu kadar bağlandım. Bana neden bunu yaşatıyorsun ki!

Koskoca evde yalnızdı. Dışarıda babasının görevlendirdiği yeni güvenlik görevlisi hariç yalnız başınaydı.

Keşke sana daha erken gelebilseydim ve bunların hiçbirini yaşamasaydık. Şimdi ben seni nasıl öpücem ki? Nasıl senin olucam!

Hıçkırıklarının arasından çıkan sessiz çığlıkları kalbini daha çok acıtıyordu.

Allah'ım ne olur al bu acıyı içimden...

...

Sabaha karşı ağlayarak uyuyakalmasının etkisiyle sabah fizik hocası geldiginde şiş gözlerle karşılamıştı kendisini...

Derse başlamışlardı fakat Alev boş gözlerle izliyordu. Fizik hocası durumun farkına varınca bir kaç soru yazıp bunları birdahaki derse kadar çözmesi gerektiğini söyleyip gitti. Alev ne yazdığına bakmadan kalkıp piyanonun başına geçti. Öylece ruh gibi başında bekleyip en sevdiği ve kalbinin derinliklerindeki hissi notalara taşıyacak tek şarkıyı çalmaya başladı..

My immortal...

Bir yandan çalıp bir yandan bağırarak şarkıyı söylüyordu. Dudaklarından çıkan her bir cümle kalbindeki Ecem'e ithafendi.

I'm so tired of being here suppressed by all my childish fears
– Burada, çocukça korkularım tarafından bastırılmış halde bulunmaktan çok yoruldum
And if you have to leave
– Ve eğer gitmek zorundaysan
I wish that you would just leave
– Hemen gitmeni dilerim
Cause your presence still lingers here
– Çünkü varlığının hala burada oyalanıyor(takılıp kalıyor)
And it won't leave me alone
– Ve beni yalnız bırakmayacak
These wounds won't seem to heal
– Bu yaralar iyileşecek gibi gözükmüyor.
This pain is just too real
– Bu acı fazla gerçek
There's just too much that time cannot erase
Zamanın silemediği çok fazla şey var

TEHLİKELİ (G&G)  // TAMAMLANDI✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin