[bade]
"Hmm. Peki o zaman bu da mı benim hayal dünyama ait?"
Onun bir şey söylemesine fırsat tanımadan ensesinden tuttuğum gibi kendime çektim ve dudaklarımızı birleştirdim. Tüm öpüşmelerimizin aksine bu sefer olabildiğince yavaş bir şekilde dudaklarımı harekete geçirdiğim sırada o da bana karşı çıkmamış, beni itmemişti. Ben de bundan cesaret alarak devam etmiştim öpmeye.
Tuğra bana karşılık vermeden öylece dururken benimse o an aklımdan geçen tek şey dudaklarının tadını deli gibi özlediğimdi...
Daha fazla bende bıraktığı etkiyi düşünmeden tam Tuğra da bana karşılık vermeye başladığı sırada istediğimi elde etmenin zaferiyle onu geri ittim ve yüzüme alaylı bir gülümseme yerleştirdim.
O ne olduğunu idrak edememiş bir şekilde bana anlamsızca bakarken "Basit bir öpücüğe bile tav oluyorsun hâlâ gelmişsin bana nefretini kusacağım diye uğraşıyorsun," dedim yapmacık bir kahkaha atmama engel olamayarak. Ardından ekledim.
"Ayrıca... şu saçma salak laflarını ve tavırlarını senden ayrılayım diye yaptığını anlayamayacak kadar saf değilim herhalde ben. Çocuk kandırıyorsun sanki ya."
Tuğra tek bir kelime dahi edemeden bana kaşları çatık bir vaziyette bakmaya devam ediyordu. Bu da söylediklerimin doğru olduğunu kısmen karşılıyordu. Bundan cesaret alarak tekrar içimde kalan şeyleri tek tek dışa vurdum. Yeterdi bu kadar alttan aldığım.
"Sen kimsin de sana aşık olacakmışmışım da, değersizmişim de, yerimi bilecekmişim de... Bunları duyduktan sonra üzülüp depresyona gireceğim ve senden ayrılacağım sanıyorsun herhalde. Sence senin şu söylediklerin beni ne kadar etkiler geri zekalının başkanı?"
Güldü.
"Bu etkilemediği hâli mi?"
"Kes ya! Asıl sen kimsin de ben senin şu laflarını tiye çekip sana tahammül etmeye devam edeceğim ya? Ne hâlin varsa gör artık Tuğra. Bitecekse de bitsin. Çünkü sen harcadığım vakte bile değmeyecek bir aptalsın!"
Son sözlerimi söyleyip onun omzuna elimi geçirerek iteklemeye çalıştım ama tabii ki de başarılı olamamıştım. Bozuntuya vermeden bu sefer de omzuna kolumu çarparak hızla geçip gittim yanından.
Salak çocuk bir de dana gibiydi. Kolumu acıtmıştı hayvan!
—
meriç: ulan
meriç: ne yaptın sen bu kıza?
meriç: sabahtan beri bağırıp çağırıyor bize
meriç: iki dakika düzgün konuşamıyoruz
meriç: niye bu kadar sinirli?
tuğra çevrimiçi
yazıyor...
tuğra: tartıştık biraz
meriç: biraz olduğuna emin misin??
tuğra: neyse ne
tuğra: ne yapacaksınız amk
meriç: sizin sinirler gitmiş aq
meriç: sakin ol reis
tuğra: sakinim zaten
meriç: aynen bro aynen
meriç: sabah senle konuşucam diyordu
meriç: ne konuştunuz?
tuğra: aynı mevzular
meriç: bu resim olayından sonra barışmanızı bekliyorduk aq
meriç: nasıl her şeyi daha kötü yapabilirsiniz :d
tuğra: her şey yeterince kötüydü zaten
meriç: neyse
meriç: hayırlısı artık Tuğracım
tuğra yazıyor...
çevrimiçi
yazıyor...
tuğra: bitecekse de bitsin ne halin varsa gör dedi
tuğra: bir şey demedim
tuğra: başka da bir şey konuşmadık
meriç: hassiktir ordan
tuğra: ?
meriç: Bade birisine ne halin varsa gör diyorsa artık umursamayı bırakmıştır
meriç: geçmiş olsun kardeşim...
meriç: ayrılmışsınız
görüldü
ŞİMDİ OKUDUĞUN
socialite
Teen Fiction[texting] bade: sevgilim olman karşılığında haftalık 4.000₺? tuğra: güzel şakaymış :d (❕bazı bölümler argo, küfür ve cinsellik içerir. ) 15.07.2022