episode 13

977 89 58
                                    

Tuhaf Hisler

Gözlerini devirmiş "Ailen de sen de çatlaksınız."demiş, babamın önünde eğilmiş ardından odama doğru ilerleyip birkaç çözüm yolu aramaya başlamıştık.

                   Rescue Me episode 13

Jungkook:

"Taehyung, annene ne olmuş öyle?"kahkaha atmaya başlamıştı gördüğü kadınla.

"Kadınları bilirsin baba, dış görünüşlerini daima çok önemsiyorlar."demişti zoraki gülmeye çalışarak Taehyung.

Annesi ölümcül bakışlarını gönderdiğinde ise hemen susmuştu.

"Biraz değişimden kimseye zarar gelmez hayatım."demişti annesi.

Babası ise hayran bakışlarıla baştan aşağı eşini süzmüş "Tıpkı ilk tanıştığımız günkü gibi görünüyorsun, başarılı bir operasyon olmuş olmalı."demişti gülümseyerek.

Annesi de kızaran yanaklarıyla onu onaylamıştı, Taehyung ise ikisine iğrenç diyerek bakmaya devam ediyordu.

"Vıcık vıcık aşk kokuyorsunuz, gidiyorum ben."demişti Taehyung.

Babası şaşkınca kaşlarını kaldırmış "Yanındaki delikanlıyla daha fazlasını yaptığına eminim, hiç boş triplere girme Taehyung."demişti.

İkimizinde gözleri faltaşı gibi açılmış, benden farklı olarak Taehyung'un yanakları alev almıştı.

Babası ikimize bakarak "Ben de öyle düşünmüştüm."demiş annesinin beline kollarını sarmıştı.

"Biraz özlem giderelim mi hayatım?"demiş merdivenlerden çıkmaya başlamışlardı.

Taehyung ise hala alev alev yanan yanaklarıyla onları ardından seyrediyordu.

"Babam adına özür dilerim, bazen böyle gevezelikler yapıyor."demiş gülümsemeye çalışmıştı.

"Sorun değil, alışıyorum artık size."demiş odama doğru ilerlemeye başlamıştım.

Küçük adımlarla beni takip eden çocuğa tebessüm etmiş, ellerini kavrayıp daha hızlı yürümesini sağlamıştım.

"Bence asıl sorunumuz daha büyük, bedenimi nasıl çıkartacağız? Her an vampirler dadanabilir."demiştim.

Taehyung durumun ciddiyetinin farkındaydı elbette, babasının gelişi hiçbirimizin planında yoktu, onun da dahil.

"Birkaç güne gider o, bizi çok özlediği zamanlar izin isteyip yanımıza geliyor yani buradan gittiğinde 7 ay gelmez, yurt dışında çalıştığı için çok fazla izin alamıyor.
Şirketimiz batmak üzere ve bunu kurtarmaya çalışıyor, diğer evimize de durumu kurtarırsa gideceğiz."demişti.

Anladığımı belirtircesine başımı sallamış, yürümeye devam etmiştim.

Odamdan içeriye girdiğimizde burnunu kırıştırmış "Burası berbat kokuyor Jungkook, temizle artık şu odanı!"diyerek sitem etmişti.

Pekâlâ, fazlaca üşengeç biri olduğumu kabul ediyorum.

Pencerelere yönelip açmış, odayı havalandırmıştı.

"Oh, şükürler olsun, biraz da olsa koku azaldı."demişti.

Ben ise farkına varmadan kahkaha atmaya başlamış ardından yaptığım şeyle duraksamıştım, ben ondan sonra kimseye bu kadar içten gülmemiştim.

Victor her hayatında kesinlikle beni karanlık inimden çekip çıkarmaya yeminli gibiydi.

⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀©

"Hoseok musun nesin? Yerinde dur artık, cidden çıldırmak üzereyim."

Eun-bi sinirden ötürü titreyen ellerini zapt etmeye çalışıyor, diğer yandan esmer adamla uğraşıyordu.

"Bana bak kırmızı kafa, sırf seni başıma diktiler diye kendini birşey sanma, koskoca Jung Hoseok'um ben!"demiş çıkarmaya çalıştığı seruma yeniden yönelmişti.

Kafasına yediği darbeyle, hızla başını kaldırmış "Kaşınıyorsun kırmızı kafa, seni bi' kaşırım."demiş elini kaldırmıştı fakat dışarıdan gelen Jimin'in sesiyle gözleri irileşmiş yattığı yatağa ışınlanmıştı resmen.

Jimin yanındaki mint yeşili saçlı çocukla beraber içeriye dalmış, elindeki poşetleri sallamıştı.

"Ta daaa, bak Hoseok'um sana getirdim, sağlıklı besinler tabi ki!."demişti Jimin.

Yanındaki Yoongi "Pırasa çorbası, brokoli salatası, sebze çorbası, meyve salatası, yeşil mercimekli pilav, sebze suyu ve meyve suyu!"demişti kapların içindekileri açıklarken.

Hoseok yutkunup elindeki poşetlere bakmıştı.

Jimin ve Yoongi, Eun-bi'ye dönüp Hoseok'un nasıl olduğunu soracaklardı fakat kızın göz kapaklarından birinin açılıp kapanmasıyla ikisi de susmuştu.

Jimin telaşla Yoongi'ye dönmüş "Onun nesi var?"diyerek sormuştu.

Yoongi ise yutkunup sesini çıkarmamıştı, Eun-bi'nin aniden gür bir sesle bağırmasıyla herkes yerinden zıplamıştı, Hoseok'un üstüne atlayıp boğazını sıkmaya başlamasıyla hızla yanlarına gitmiş ayırmaya çalışmıştık.

"Seni ellerimle parçalarım Jung Hoseok!!"

⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀©

"Taehyung, bir kere daha tekrar etmeme gerek yok diye düşünüyorum?"demiştim, tuhaf bakışlarıyla beni izliyordu ve bu beni oldukça tedirgin ediyordu.

"Taehyung, ne anlattığımı söyleyebilir misin?"demiştim bu sefer.

Kaşları aniden kalkmış, yanakları ise kızarmaya başlamıştı.

"Ben şey, özür dilerim bir an odaklanamadım."demişti telaşla.

Üzerine doğru yürümüş, bedeni kitap raflarına çarpana dek durmamıştım.

"Odaklanamayacağın bir şey yok ortada, Kim Taehyung."demiştim.

Başını yere doğru eğip, yumruk yaptığı ellerini sıkmaya başlamıştı.

Tahmin ettiğim şey ise, kesinlikle aramıza bir sınır çekmekten geri kalmayacaktım.

Kalbim yalnızca Victor için atıyordu, ondan başka kimseyle bu tür bir ilişki içerisinde olmak - reenkarnesi bile olsa- kesinlikle ihtimallerimde yoktu.

"Aklını başına topla Taehyung, ciddi bir mesele bu, çocuk oyuncağı falan mı sanıyorsun bütün bu olanları?"demiştim bir anlık sinirle, artık bir şeyleri ciddiye alıp kavraması gerekiyordu.

"Neden böyle davranmak zorundasın ki Jungkook? Aklımı kurcalayan şeyi görmemek senin kabahatin, bunun için beni suçlayamazsın!"demişti, dolan gözleriyle.

Ellerimden birini şakaklarıma götürmüş, sakinleşmek adına ovalamaya başlamıştım.

"O zaman iyi dinle beni, ne sen, ne de o tuhaf hislerin umurumda değil, kendine çeki düzen ver ve derhal yaptığın hatadan kurtul."demiştim.

Başını iki yana sallamış, histerik bir şekilde gülümsemiş"Senin zamanında Victor'u sevmende büyük bir hata olmalı o halde."demişti.

Vücudum sinirden ötürü kasılmış"Derhal çık buradan, gözüm görmesin seni, elimden bir kaza çıkmadan defol Taehyung!"diyerek bağırmaya başlamıştım.

Göz pınarlarından süzülmeye başlayan yaşlarla beraber çıkmıştı odamdan, pişman değildim, kendini buna kaptırmamalıydı.

⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀Bölüm Sonu...

🤙🏻😗🔥🔥🔥😗😖😭😗🙄

Rescue me [Taekook]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin