Ertesi gün bütün saray Ashina ve Li Ezi arasında yaşananları konuşuyordu. Prenses Xianyang da yaşananları duymuştu. Bugüne dek hiç sevmediği cariyenin küçük düşmesi yüzünü gülümsetmişti. Ama neler yaşandığını merak ediyordu, bu yüzden Ashina'yı ziyaret etmeye karar verdi.
İmparatoriçe Ashina'nın Köşkü
Ashina, büyük bir tebessümle çayını yudumluyordu. Hem etrafındaki casuslardan kurtulmuş olmanın hem de düşmanlarına bir ders vermiş olmanın mutluluğuyla gülümsüyordu.
O sırada, bir süredir beklediği Prenses Xianyang içeriye girdi. Ashina onu selamladı ve karşılıklı oturdular. Kısa bir süre sonra Xianyang merakla:
-Li Ezi ile aranızda ne oldu? Neden onu böyle küçük düşürdün? diye sordu.
Öyle ya yaşananlar herkesin dilindeydi ama sebebini bilen pek kimse yoktu. Ashina, Xianyang'a olanları en başından anlatmaya karar verdi.Yuwen Hu'nun Odası
Yaşananlar elbette sarayın kontrolünü elinde tutan ve imparatorları tahtından hatta canından edecek kadar güçlü olan saltanat naibinin de kulağına gitmişti. Ancak o, çoğunun aksine şaşkınlıkla karşılamamıştı duyduklarını. Geçen gün tanıştığı imparatoriçe, saraydakilerle savaşmaya niyeti olduğunu belli etmişti zaten. Belli ki işe en zayıftan başlamaya karar vermişti.
O, bu düşüncelerin içindeyken yardımcısı Zan'in içeri girmesiyle irkildi. Sonrasında Yuwen Hu kendisi için önemli olan konuyu açmaya karar verdi:
-Efendi Zan, Prens Zhi'nin peşinden gidenler isteğimi yerine getirecekler değil mi?
Efendi Zan manidar bir gülümsemeyle konuştu:
-Evet efendim, her şey istediğiniz gibi olacak.
Bu sözler saltanat naibini gülümsetmişti. Yakında imparatora unutamayacağı bir ders verecek ve kendi gücünü sağlamlaştıracaktı.İmparatoriçe Ashina'nın Köşkü
Xianyang, duyduklarına şaşırmadı. Tanıdığından beri hırslı bir kadın olduğunu biliyordu Li Ezi'nin. Belli ki Ashina'nın varlığını kabullenememişti hala. Sonra hem konuyu değiştirmek hem de yeni öğrendiği bir haberi Ashina ile paylaşmak istedi ve mutlulukla:
-Zhi abim haber gönderdi. Vazifesini yerine getirmiş, yakında Chang'an'a dönmüş olur, dedi.
Ashina'nın mutluluğuna mutluluk kattı bu haber. Prens Zhi uzun süredir sarayda değildi ve nihayet dönmek üzereydi:
-Çok mutlu oldum, dedi imparatoriçe gülümseyerek.
Xianyang'ın mutluluğunun bir sebebi daha vardı. Ancak bu sebebi kendisi dışında hiç kimse bilmiyordu...Ana İmparatoriçe Köşkü
Chinu, yaşananlardan dolayı hala oldukça sinirliydi. Cariyenin böyle bir hata yapması ve şimdi bütün sarayın dilinde olmasının yanısıra Türk imparatoriçenin herkese gözdağı vermesi onu oldukça huzursuz etmişti. Yanındaki saray hanımı Chen'e:
-Bu Türk başımıza çok iş açacak, dedi.
Sonra:
-Li Ezi odasında mı hala? diye sordu.
Chen:
-Evet, majesteleri. İmparatoriçenin verdiği cezayı tamamlamaya uğraşıyor, dedi halsiz bir sesle. Hem yorgunluktan hem ayağındaki ağrıdandı halsizliği.
O sırada Feng içeri girerek imparatorun geldiğini haber verdi ve Chen ile dışarı çıktı.Ana imparatoriçe, oğlunu ayakta ve tebessümle karşıladı. Az önceki halinden eser kalmamıştı. Yong:
-Uzun zamandır görüşememiştik, ilk fırsatta seni ziyaret edeyim dedim, dedi gülümseyerek.
Chinu da bu sözlere karşın gülümsemekle yetindi. Karşılıklı sandalyelere oturdular. Ana imparatoriçe:
-Bir süredir Yuwen Hu meselesini de konuşamadık, dedi merakla.
İmparator derin bir iç çekti:
-Uzun süredir sessiz... Bir şey planladığını düşünüyorum anne. Ama ne olduğunu bilmiyorum.
Ana imparatoriçe oğlunu rahatlatmak istedi:
-Endişelenme, bir planı varsa da eninde sonunda çıkar ortaya.
Yong, konuyu değiştirmek ister bir halde:
-Sana güzel bir haber vermek için de kendim gelmek istedim, dedi.
Ana imparatoriçe meraklı gözlerle bakarken imparator getirdiği haberi açıkladı:
-Zhi vazifesini tamamlamış, yakında saraya dönmüş olur. Döndüğünde bir törenle onu ödüllendirmeye karar verdim.
Chinu, duyduklarıyla gülümsedi. Küçük oğlu, her zamanki gibi vazifesini bitirmiş ve dönmek üzereydi. Her daim olduğu gibi Zhi ile gurur duydu.
İmparator, dünden beri aklını kurcalayan konuyu açtı bu sefer:
-Dün Ashina ve Li Ezi arasında ne yaşandı anne?
Ana imparatoriçenin gülümsemesi bu sözler karşısında soldu:
-İmparator Köşkü'nün önünde olanlardan bahsediyorsun anlaşılan. Li Ezi, Ashina'ya hakaret etmiş, o da imparatoriçe olmanın gücüyle cariyeyi küçük düşürdü.
Yong:
-Hakaret mi?
Ana imparatoriçe:
-Evet, biliyorsun hırsını. Kendisinin hayalini kurduğu makama başkasının sahip olmasını hazmedemedi. Belki artık aklı başına gelir, dedi. Son cümleyi inanmayarak söylemiş ve bu sesine yansımıştı. Piyonunun akıllanacağına inanmıyordu. Buna rağmen imparatora gerçeği anlatmayarak onu korumuştu. Çünkü bu piyona ihtiyacı vardı.
Yong, annesinin anlattıklarını inandırıcı bulmasa da üstelememeye karar verdi. Belli ki bu meseleyi aralarında çözmüşlerdi. İmparatorun ise çok daha büyük bir sorunu vardı: Yuwen Hu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmparatoriçe Ashina
Narrativa Storicaİki düşman imparatorluk: Göktürk İmp. ve Zhou İmp. Düşmanlığı bitirmek için yapılan bir evlilik... Göktürk kağanı Mukan Kağan'ın kızı Prenses Ashina, Çin imparatoru Wu ile evlenmek zorunda kalıyor. Ve Çin'in imparatoriçesi oluyor. İstenmeyen imparat...